Dünyanın bir trajediyle karşı karşıya olduğu bu belirsizlik döneminde, ahlaki değerlerin bu belirsizlikten yeniden doğacağını umalım ... Corona virüsü salgını sadece büyük küresel kriz değil, aynı zamanda işbirliği ve kolektif problem çözmeyi gerektiren ve insanlığın binlerce yıldır süren bir topluluk duygusu arayışının daha olumlu boyutlarını yansıtan işbirliğine dayalı karar verme ve çözümlere ihtiyaç duyan küresel bir fırsatı temsil etmektedir.
İçinde bulunduğumuz bu ciddi ve kontrol altına alınamayan küresel krizde dahi ayrışmayı, kutuplaşmayı körükleyen siyasi hesap peşinde koşanlar ülkeyi kaosa sürükleyecek her türlü tutumdan geri adım atmalıdır Corona virüsü salgını bir Milli Güvenlik Meselesidir, siyasi parti propagandası değildir.
Geldiğimiz noktada zor durumda olan Türk milletine uzanacak her yardım siyasi hesaplar için harcanmayacak kadar hayati öneme sahiptir.
Milli Güvenliğimizin temini ve ülkemizin bu krizi çok az yarayla atlatması için Türk Milleti olarak Devletimize çağrımız var:
“TEDBİR ALINMAZSA BİZİ VİRÜS DEĞİL TEDBİRSİZLİKÖLDÜRÜR”
1-) “Fedakarlığı devletten en büyük geliri elde eden kesimler yapmalı”. Bir fon kurulacaksa asgari ücretliler değil, Devlet ihaleleri ile zenginliklerine zenginlik katanlar başta olmak üzere bu ülke insanının vergisiyle var olan, varlıklarına varlık servetlerine servet katan iş dünyası elini cebine atmalı. Özellikle bu çağrıya vergilerimizle milyarlarca dolar buyuk ihaleleri alan şirketler grubu öncü olsunlar.
Batı’da meşhur iş dünyası, sanatçı, futbolcu temsilcileri milyon dolarlar bağışlıyor.
‘Biz bize adil şekilde yeteceksek yoksulu yoksulluğa sürükleyerek değil,zenginin yoksula desteğisağlamalıyız.’
2) Devlet Iban dağıtmak yerine Varlık fonunu devreye sokmalıdır, Devlet bağış beklemez, Devlet topladığı vergilerden ayırdığı afet fonunu harekete geçirir
3) Bütçeden yardım alan Siyasi partiler böylesine kritik bir dönemde Devlet gelirlerinin tamamını Corona Virüsü salgınıyla mağdur olan vatandaşlarımız için harcamalıdır.
4) Başta kamu alacakları olmak üzere vatandaşların, ticari işletmelerin ve esnafın fatura ve kredi benzeri zorunlu ödemeleri bir süreliğine ertelenmelidir.
5) Elektrik, Doğalgaz, Su gibi Devlet’in kontrolü altında olan faturalar Devlet tarafından kriz boyunca garanti kapsamına alınarak ertelenmelidir.
6-)Halkın korkusuzca sıkıntılarını dile getireceği imkanlar platformlar oluşturulmalıdır.
a-) Fakatsız, amasız, COVID 19 test sayısı artırılarak çok geç olmadan bu hızmetler 81 ile yayılmalıdır. ‘Tebdir Salgının çözümüdür’.
b-) Fakatsız, amasız, PR'sız, toplum mühendisliği oyunlarına başvurmadan net vaka, ölüm, kurtulan sayıları gün gün, şehir şehir, ilçe ilçe paylaşılsın. İtalya ve İspanya gibi çok geç olmadan kitlesel ölümlerin önüne kamuoyu bilinçlendirilerek geçilsin, her il kendi önlemini reel verilerle ele alınmalıdır.
7) Salgının yayılmasını önlemek için alınan tedbirler doğrultusunda durdurulan gıda üretim tesisleriyle oluşacak Gıda Güvenlik Krizinin ve bunun sonucunda oluşabilecek kara borsacılığa son vermek için acilen kontrol altına alacak bir Gıda zincir sistemi oluşturulması gerekmektedir. Bu Gıda zincir sistemi İl Tarım Müdürlüklerinin denetimi ve belediyelerin tarladan sofraya esası çerçevesinde üreticiden tüketiciye Belediye marketleri tarafından fiyat ve stok denetim kontrolü altında yapılmalıdır.
8)-VIP Cuma namazlarına son vererek halkın Dini duygularında kayırmacı ve ayrıştırıcı duyguları körüklemek yerine Hz Muhammedin mütevaziliğiyle ödün vermediği adalet ve eşitlik esasıyla Cuma namazları bu salgın süresince toplumun her kesimi için durdurmalıdır.
Umrecilerin dönüşlerinde gereken kontroller ve karantina işlemlerinin titizlikle yapılmadan yayıldığı intibası konusunda halk aydınlatılmalıdır.
İhmal oldu ama gecikmeli de olsa işin ciddiyeti anlaşılıp hızlıca harekete geçildi.
Bu konuda yetkililere teşekkür edilmelidir.
9) Bu süreçte çocukların pedagojik gelişimi ve ruhsal sağlığını olumsuz etkileyecek uzaktan eğitim planlaması ve içerikleri daha bilinçli ve kontrollü yapılmalıdır.
10) 65 yaşa sokağa çıkma yasağı ve genel sokağa çıkma yasağı alınmalıdır. Çünkü her geçen gün vaka sayısı ve ölüm sayısı iki kat artarak katlanmaktadır.
11) Sokağa çıkması yasaklanan 65 yaş üstü vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını vatanımızın güvenliği ve asayişinden sorumlu ve olası bir tehdit karşısında görevde olması gereken Emniyet Teşkilatı mensupları yerine Diyanet işleri Başkanlığında görev yapan ve salgın nedeniyle görevlerini yerine getiremeyen 144 bin imam, vaiz tarafından yapılması halkın manevi duygularını da pekiştirecektir.
12) Korona millî güvenlik meselesi.
Millî güvenlik meselesinde de siyasi çıkar, dengeler, kısa orta uzun vadeli hesaplar bir tarafa bırakılacağı bilinci olması gerekmektedir.
Herkes taşın altına elini koymalı, her türlü fedakarlığı yapmalıdır tüm gönüllü kuruluşlar, siyasi partiler özverilerini, çalışmalarını bu süreci beraber en az hasarla atlatmak için harcamalıdır.