Yanlışlarımız ve günahlarımızla yüzleşip tövbe etmeliyiz.

 

Depremin her boyutunu konuştuk da bir tek Allah'ın sınırsız gücünü konuşmadık!

 

Bin kilometre boyunca onbir il, binlerce ilçe, belde, köy, dağ, tepe, milyona ulaşan ev ve işyerleri...

 

Sınırsız bir güç oyuncak gibi salladı dünyamızı.

 

Birinci depremde, Adana'da evdeydik, duvarların nasıl hareket ettiğini ve çatladığını, alçı dekorların pul pul döküldüğünü, avizelerin şıkırtısını, duvardaki fayansların patlayıp dökülüşünü bizzat yaşadık.Deprem sona erer ermez sokaklara fırladık telaşla. Saatler sonra gelen ikinci büyük depremde sokaktaydık. Yolun, ağaçların nasıl sallandığını, bizim nasıl sarsıldığımızı anlatamam. Ben arabaya dayanıp, ayakta durmaya çalışıyordum. Eşim, komşular panikle kapı, ağaç, ne bulursa ona dayanmışlardı.

Biz Adana’da bunları yaşarken, Hatay, Kahramanmaraş, Adıyaman ve diğer iller, ilçeler paramparça oluyordu.

 

Bu nasıl bir güçtü?

Bu nasıl bir kudretti Allah'ım?

 

Bir dakikada onbinlerce insan hayatını kaybediyor, bir milyona yakın insan yaralanıp, çoğu vücutlarından bir yada birkaç organını kaybedip engelli hale geliyor.Kıyametin provasıydı sanki.

 

Yüzyıllarca biriktirilen, oluşturulan servetler bir kaç dakikada toz, toprak haline gelmişti.

 

Yanlış kent planlamaları, yer etütlerinin dikkate alınmaması, kötü inşaatlar, denetimsizlik, kalitesiz yapılar, imar afları, rüşvetler, yolsuzluklar, kaçak yapılaşmalar...

 Hepsinin etkisi var ölümlerde, yıkımlarda, ancak sarsıntı da büyüktü!

 

Allah açık seçik mesajını verdi.

Varlığını açık ve net şekilde hatırlattı. Yukarıda yazdığım ahlaksızlıklara, hırs ve cehalete, denetim ve planlama yapmayıp siyaseti zenginleşme aracı haline getirenlere, Kahredici vasfını bir kez daha gösterdi.

 

Millet olarak, yönetenler olarak ya ders alacağız bu ilahi mesajdan ya da daha büyük belalara uğrayacağız.Yanı ya aklımızı kullanacağız ya da üzerimize pislik,beton,ölüm yağmaya devam edecek.(Allah cc, pisliği, akıllarını kullanmayanların üzerine yağdırır.

Yunus Suresi 100   )

 

Asıl seçim bu anlayana!

 

İçinde yaşadığımız mübarek ramazan ayını birazda bu tefekkürle geçirmeye çalışalım. Rabbimizin sonsuz güç ve kudretini unutmayıp O'na layık kul olabilmenin yollarını aramalıyız. Elbette ki deprem felaketinde yakınlarını yitirenleri, evsiz, yurtsuz kalanları hiç unutmadan desteğimizi sürdürmeliyiz.

 

Yanlışlarımızla, günahlarımızla yüzleşip tövbe edip yenilenmeliyiz. Ramazan günleri bunun için bulunmaz bir fırsat.

 

Bir Kez Daha Hayırlı Ramazanlar Dilerim