Hedef, NATO'yu Rusya ile savaşa ikna etmek. Ancak bunun için Türkiye engelinin aşılması gerekiyor. İşte bu yüzden önümüzdeki birkaç ay hayli sıcak ve çetin geçecek. Seçim atmosferinin de etkisindeki Türkiye'ye yönelik her tür senaryo, sabotaj, saldırı, suikast, kumpas ve beşinci kol faaliyetleri devrede olacaktır. Her şeye hazırlıklı olmak lazım" uyarısında bulundu.

ABD, Almanya ve Polonya'dan sonra İspanya ve İngiltere'nin de muharebe tanklarını göndermeye karar vermesiyle Ukrayna savaşının yeni ve tehlikeli bir aşamaya girdiğine dikkat çeken Bercan Tutar, "Son birkaç ay içinde NATO'da tüm ittifak bölgesi için üç bölgesel operasyon planı hazırlandı. Hedef, NATO'yu Rusya ile savaşa ikna etmek. Ancak bunun için Türkiye engelinin aşılması gerekiyor. İşte bu yüzden önümüzdeki birkaç ay hayli sıcak ve çetin geçecek. Seçim atmosferinin de etkisindeki Türkiye'ye yönelik her tür senaryo, sabotaj, saldırı, suikast, kumpas ve beşinci kol faaliyetleri devrede olacaktır. Her şeye hazırlıklı olmak lazım" uyarısında bulundu. Tutar, Sabah gazetesindeki yazısında şunları kaydetti:

"ABD, Almanya ve Polonya'dan sonra İspanya ve İngiltere'nin de muharebe tanklarını göndermeye karar vermesiyle Ukrayna savaşı yeni ve tehlikeli bir aşamaya giriyor. Buna son olarak ABD'nin 2.7 milyar dolarlık askeri yardım paketine uzun menzilli füzeleri de eklemesiyle yakın dönemde cephenin hayli ısınacağını tahmin etmek zor değil.

Dolayısıyla bu mücadele öyle görünüyor ki Ukrayna ile sınırlı kalmayacak. Baltık'tan Akdeniz'e kadar Karadeniz ve Doğu Avrupa üzerinden uzanan hat ile Orta Avrupa'nın birçok bölgesi sıcak cephe hattına dâhil edilecek.

Ukrayna'ya önce obüslerle başlayan askeri yardım, sonra tanklar ve savaş uçaklarıyla sürdü. Şimdi de füzelerle devam ediyor. Nihai noktada ise ABD ve müttefiklerine ait askeri birliklerin Ukrayna'ya gönderilmesi söz konusu olabilir.

Zira savaştaki tabular bir bir yıkılıyor. Rusya'nın Ukrayna'yı işgali Almanya'nın kendine ait silahlarının asla savaş bölgelerine teslim edilmemesi gerektiğine dair politikasını rafa kaldırttı.

***

ABD'nin baskısına dayanamayan Olaf Scholz, en gelişmiş savaş tanklarını Ukrayna'ya gönderme kararı aldı. 14 Leopard 2A6 tankı dışında Berlin ayrıca Polonya'ya kendi Leopardlarını gönderme izni de verdi.

Şunu da belirtelim ki bu kararından dolayı Alman halkı Scholz'a bir kahramandan ziyade başka seçeneği olmayan eli kolu bağlı bir adam diye bakıyor.

Şimdi gözler Rusya lideri Vladimir Putin'in bu tank hamlesiyle gelen yeni sürece nasıl yanıt vereceğine kilitlenmiş durumda.

Örneğin Almanya'nın dış istihbarat teşkilatı BND'nin sıraladığı bazı ürpertici senaryolar şöyle... Nükleer saldırılar, kritik altyapıyı felç edebilecek siber ataklar, Norveç'ten Almanya'ya gaz taşıyan hatlara yönelik sabotajlar ve sevk edilen tank konvoylarına Almanya ile Polonya'dayken yapılacak bombardımanlar....

***

Avrupa'daki NATO üyesi ülkelerin cephaneliklerinde yaklaşık 2 bin Leopard tankı var ve bunların bakımı ABD'nin Abrams tanklarından çok daha kolay. Pentagon, yakında Abrams'ın jet yakıtı ve türbin motorlarıyla çalıştığını ve lojistiği çok karmaşık hale getirdiğini vurgulayarak cepheyi tamamen Alman tanklarına bırakmayı planlıyor.

Böylece eğer Putin öfkesini Almanya'ya ve NATO'ya yöneltirse o zaman ABD ve İngiltere'nin krizin en başından beri planladıkları senaryo da hayata geçmiş olur.

Çünkü NATO şimdiye kadar Almanya ve Türkiye'nin kararlı vetosu sayesinde savaşın dışında kaldı. Bu nedenle artık bütün gözler Türkiye'de olacak.

Zira son birkaç ay içinde NATO'da tüm ittifak bölgesi için üç bölgesel operasyon planı hazırlandı. Çok sayıdaki ekiyle telefon rehberi kalınlığındaki planlar, Litvanya'nın başkenti Vilnius'ta 11-12 Temmuz 2023'te yapılacak zirveye sunulacak. Hedef, NATO'yu Rusya ile savaşa ikna etmek.

Ancak bunun için Türkiye engelinin aşılması gerekiyor.

İşte bu yüzden önümüzdeki birkaç ay hayli sıcak ve çetin geçecek. Seçim atmosferinin de etkisindeki Türkiye'ye yönelik her tür senaryo, sabotaj, saldırı, suikast, kumpas ve beşinci kol faaliyetleri devrede olacaktır. Her şeye hazırlıklı olmak lazım."