Tanrıverdi'nin Halk TV'de yaptığı açıklamalar şöyle:

"SADAT, 2012 yılında Türkiye'ye dost ve müttefik ülkelere savunma ve güvenlik alanında, ülkelerin silahlı kuvvetleri ve polis teşkilatlarına yönelik özel stratejik danışmanlık hizmetleri, özel askeri eğitimler ve donatım hizmetleri verilmek üzere kurulmuş bir ticari şirkettir.

Türkiye'nin medeniyet coğrafyası belli. Burada konumlanan şey Avrupa karşıtlığı değil. Burada önemli olan Türkiye'nin dost ve müttefik ülkelerine bunu yapmak.

Bazı ülkelere yönelik dışlayıcı tavırlarda bulunmak doğru değil.

Hizmet tekliflerimizi 60 civarı ülkeye verdik. 20-25 tanesine şimdiye kadar proje ürettik. Suriye'ye hiç hizmet paketimiz olmadı, Suriye'deki muhaliflerine de bir donatı hizmetimiz de olmadı. Libya'da 2013'te çeşitli projeler geliştirdik. ASSAM ve SADAT farklı kurumlar.

Gayri nizami harp faaliyeti iddiaları

Kime veriyoruz bu eğitimleri? Bu silahlı kuvvetlere ve polis teşkilatına verilecek eğitim. Bugün Rusya Ukrayna'yı işgal etti süpersonic füzelerle Ukrayna'yı vurdu, sivilleri katletti. İnsanları çukurlara doldurup infaz etmişler .

''Gayrinizami eğitim Türkiye'de vermiyoruz. Paketlerimiz var. Biz bu eğitimleri silahlı kuvvetlere ve polislere verilecek bir eğitim paketi. Bugün Rusya Ukrayna'yı işgal etti. Ukrayna'nın silahlı kuvvetlerini vurdu, sivilleri öldürdü. Ukrayna şu an meşgul yerlerde gayrinizamı harp faaliyeti yürütüyor. Zamanında İngiltere, Ukrayna'ya vermişti. Ülkeler barış dönemlerinde bu hazırlıklarını yaparlarsa; işgale maruz kaldıkları takdirde başarılı olma şansları atacaktır''

Kılıçdaroğlu'nun SADAT'a gitmesiyle ilgili açıklama

''Kemal Bey keşke randevu alsaydı, biz de orada olsaydık. Biz de görüşmek isterdik. Kemal Bey bizim orada olmadığımız bir zamanı tercih etti. Niyeti görüşmek değil şov yapmaktı herhalde.

O gün çok yorgun ve bitkin vaziyetteydik. Ali Bey, şirkete geldiğinde ne oluyor diye bakmak için dışarı çıkmış. Engin Altay'a ''Neden randevu almadınız?'' diye soruyor''

''Kameralar açık, telefonlar açık gelmişler ziyarete. Bu misafirlik değil, şov yapmak''

''Verdiğimiz hizmetler, hukukçular tarafından detaylı inceleniyor. Biz nereye basıp nereye basmamız gerektiğini biliyoruz. Biz bir ülkeye hizmet vereceğimiz zaman o ülkenin silahlı kuvvetlerine iletilmek üzere Dışişleri Bakanlığı'na ve Milli Savunma Bakanlığı'na bilgi veriyoruz. Vermeyin denilse vermiyoruz'' dedi.

Sedat Peker'in iddiaları

Tanrıverdi organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in iddiaları hakkında şunları söyledi:

''Sedat Peker bir itirafta bulunuyor. Kendi götürdüğüm tırların içinde bu malzemeler vardı. Bir kısmını El Nusra'ya teslim edildi.

Biz Suriye muhalefeti ile El Nusra ile terör örgütleri ile çalışmadık, çalışmayız. Özgür Suriye Ordusu da dahil. Eğer Sedat Peker ben bunları götürdüm diyorsa bu onların problemi.

"Sedat Peker SADAT'tan randevu talep etti"

Sedat Peker, SADAT'tan randevu talep ediyordu. Randevu talebini kabul etmedik. Davet etti, davetini kabul etmedik. Bizim organize suç örgütü lideri ile ne işimiz olabilir ki? Biz anarşist, terörist değiliz. Bizim ekibimiz TSK'nın onurlu subaylarından oluşuyor.

Sedat Peker bize ''Benimle resmi olarak görüşmek istemiyorsunuz. Ben düğüne davetliyim, siz de gelin. Düğünde denk gelmişsiniz gibi yapalım'' diyordu. Çok önemsemedik çünkü bize her taraftan görüşme talepler geliyordu. Vizyonumuz belli hedeflerimiz belli.

Benim tahminim Sedat Peker'i Sayın Soylu'nun kullandığı ifadeyle 'iyi keklemişler' bence. 'Biz SADAT'tan geliyoruz' diye. O da muhtemelen gelen şüphelendi teyit etmek için gelen o kişilerin SADAT'tan olup olmadığını teyit etmek için o randevu taleplerini istiyormuş diye tahmin ediyorum. Ama o teyidi yapmadan onların SADAT'tan geldiğine ikna olarak bu işi yapmış herhalde.

Ne olmuştu?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 13 Mayıs'ta; İstanbul'da CHP milletvekilleri ile birlikte, Uluslararası Savunma Danışmanlık İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş.'ye (SADAT) gitmişti. Kılıçdaroğlu, kapıların açılmadığı SADAT'ın önünde; “CHP, demokratik yollarla bu ülkede seçimin yapılması için her türlü çabayı gösterecektir. Seçimi gölgeleyecek, seçimin güvenliğini sarsacak herhangi bir şey olursa sorumlusu burasıdır ve saraydır” açıklamasını yapmıştı.