Almanya’nın Hanau kentinde ırkçı Alman Tobias Rathjen tarafından 19 Şubat’ta gerçekleştirilen saldırıda hayatını kaybeden 4’ü Türk 9 kişi için resmi anma töreni düzenlendi. Hanau Congress Park salonunda düzenlenen resmi anma törenine Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, Almanya Şansölyesi Angela Merkel, Hassen Eyaleti Başbakanı Volker Bouffier, Türkiye’nin Frankfurt Başkonsolosu Burak Karartı ve saldırıda hayatını kaybedenlerin aileleri katıldı.

"BU HEPİMİZE YAPILAN BİR SALDIRIYDI"

Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier törende yaptığı konuşmada, "Olayı anlatmaya her kelime çok fazla ve çok az. Sevileni alınan kişiyi kim rahatlatabilir?" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Steinmeier, ülke genelinde insanların Hanau kentiyle beraber yas tuttuğunu belirterek, "Hepimiz, bir terör suçu, vahşice öldürücü bir şiddet eylemi ile sarsıldık. Acımız ve öfkemiz kederimize karışıyor" dedi. "Bu hepimize yapılan bir saldırıydı" diyen Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier, devletin herkesi koruma görevi olduğuna dikkati çekti.

"TERÖR VE ŞİDDETE KARŞI BİRLİKTE DURMAK ZORUNDAYIZ"

Almanya’da yaşayan herkesin huzur ve güvenli bir şekilde yaşaması gerektiğine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Steinmeier, "Ülkemizde yaşayan herkes güvenlik ve barış içinde yaşayabilmelidir. Devletimizin bu hakkı koruma görevi vardır. Bunun için daha fazlasını yapmak zorunda. Bunun için her şeyi yapmalı. Bu sorumluluk öncelikle ülkemizin kurumları tarafından üstlenilmekte, bu sorumluluk hepimizin. Nefret ve ajitasyona, terör ve şiddete karşı birlikte durmak zorundayız" diye konuştu.

"EVET, MÜSLÜMANLARA KARŞI YAYGIN BİR DÜŞMANLIK VAR"

Almanya’da ırkçılığın olduğu itirafında bulunan Cumhurbaşkanı Steinmeier, "Evet, Müslümanlara karşı yaygın bir düşmanlık var. Koyu tenli veya başörtüsü olan insanlar ayrımcılık yaşıyorlar. Saldırıların, hakaretlerin ve şiddetin kurbanları oluyorlar. Hepsinin vatandaşlarının katılımını, öğrenmesini, desteklenmesini, çelişmesini ve müdahale etmesini isteme hakları vardır. Hepsinin kendilerini koruyan bir devlet istemeye hakkı vardır.’’ ifadelerini kullandı.

"HİÇBİR KURBANI UNUTMAMALIYIZ"

Hayatını kaybeden Türk gençlerinin arkadaşı olan Kemal Koçak da yaptığı konuşmada çok üzgün olduğunu belirterek, "İnsan çabuk unutur. Ama bu genç insanlar ve hiçbir kurbanı unutmamalıyız. Bugünlerde ırkçılık, nefret ve şiddete karşı birlikte durmalıyız ve gelecekte de ayağa kalkıp sesimizi yükseltmeliyiz" dedi.

"KARDEŞİM HAMZA HİÇ BEKLENMEDİK ŞEKİLDE ARAMIZDAN KOPARTILDI"

Irkçı saldırında hayatını kaybeden Bosnalı Hamza Kurtovic’in kız kardeşi Ajla Kurtovic de kendisinin nefret duyup duymadığının sorulduğunu söyleyerek, "Hayır, nefret duymuyorum. Katili, ırkçı saldırısına nefretin sürüklediğini vurgulamak istiyorum. Böylece nefret ve ırkçılık birbirine çok yakın. Ben, hepimizin nefrete mesafe koymamızı istiyorum. Almanya bizim vatanımız. Kardeşim Hamza hiç beklenmedik şekilde aramızdan kopartıldı. Geriye kalan sınırsız bir acı oldu" ifadelerini kullandı.

"BU İNSANLARI BÖYLE OLAYLARA MOTİVE EDEN NE?"

Hanau’daki kurbanlardan birisi olan Afganlı Said Nesar Hashemi’nin kız kardeşi Saida Hashemi ise kardeşinin Hanau’da dünyaya geldiğini ifade ederek, "Hanaulular olaydan sonra şehrimizde kin ve ırkçılığa yer olmadığını gösterdi. Kardeşim burada yetişti, burada okula gitti, ailesi buradaydı ve arkadaşları buradaydı. Bu insanları böyle olaylara motive eden ne? Bu nefreti ne kadar tolere etmeliyiz? Irkçılara platform sunulmamalı" diyerek yetkililerin gerekli önlemleri almalarını istedi.

"19 ŞUBAT’TA ÖLENLERİN ANISINA BİR ANIT DİKECEĞİZ"

Anma töreninin açılış konuşmasını yapan Hanau Belediye Başkanı Claus Kamisky, "Kentimizin farklı İnsanların birlikte yaşamasına dair yüzyıllara dayanan büyük geleneği vardı. Bu insanların tamamı şehrimizi şekillendirmiş ve bu şehre aittir ve bu nedenle şehrimizi, ülkemizi ırkçı siyah-beyaz sloganlarla zehirleyenlere bir çift sözüm var. Hanau renkliydi, Hanau renkli ve Hanau renkli kalacak" dedi. Kamisky, "Büyükşehir Belediye Başkanı olarak size kurbanların isimlerinin bundan böyle silinmeyecek şekilde şehrimizin hafızasına kazınacağının sözünü veriyorum. Söz veriyorum ki 19 Şubat’ta ölenlerin anısına bir anıt dikeceğiz. Onların isimleri onların acıları kurban ailelerinin acıları hiçbir zaman unutulmasın diye" şeklinde konuştu.

"IRKÇILIĞA, NEFRETE VE AYRIMCILIĞA HESSEN EYALETİNDE VE HANAU’DA YER YOKTUR"

Hessen Eyaleti Başbakanı Volker Bouffier anma töreninde 19 Şubat’ta yaşanılanların çok üzücü ve kelimelerle anlatılamayacak kadar acı olduğunu belirterek, "Bugün katledilen kurbanlara veda ediyoruz. Öldürülenler Hessenli ve Hanaululardı. Onlar bizim yabancımız değillerdi. Toplumda ayrılığa fırsat vermeyecek her birimiz bunun için mücadele edeceğiz. Irkçılığa, nefrete ve ayrımcılığa Hessen eyaletinde ve Hanau’da yer yoktur" dedi. Bouffier, "Almanya’da kimsenin korku içinde yaşamaması, Hanau’da yaşanılanları çok iğrenç bir saldırı olarak hatırlayacağız. Saldırıya uğrayan kurban yakınları hayatlarında bir daha böyle acı yaşamalarını diliyorum" diye konuştu.

Konuşmaların ardından hayatını kaybeden aile temsilcileriyle birlikte Cumhurbaşkanı Steinmeir ve eşi Elke Büdenbender, Başbakan Angela Merkel, Hessen Eyaleti Başbakanı Volker Bouffier ve eşi Ursula Bouffier, Devlet Bakanı Tarek Al-Wazir, Hanau Belediye Başkanı Claus Kaminsky ve eşi Petra Lindemannve diğer Hanaulu bürokratlar, hayatını kaybedenlerin anısına çiçek koyarak saygı duruşunda bulundu.

Congress Park salonunun kapasitesinin daha fazla davetliyi ağırlamakta yeterli olmaması nedeniyle şehrin en büyük iki meydanına dev ekranlar yerleştirilerek anma töreninin ekranlar vasıtasıyla halk tarafından takip edilmesi sağlandı. Hanau polisi, anma törenini 20 bin kişinin takip ettiğini açıkladı.

Öte yandan saldırıda Gökhan Gültekin (37), Fatih Saraçoğlu (34), Sedat Gürbüz (29), Hamza Kurtovic (22), Mercedes Kierpacz (35), Kaloyan Velkov (33), Vili Viorel Pun (22), Said Nasser El Hashemi (21), Gabrielle Rathjen (Alman katilin annesi) hayatını kaybetmişti.

100 bin nüfuslu Hanau kentinde farklı milletten insanlar yaşıyor. Şehirde yaşayan yabancıların oranı ise yüzde 26’lık kesimi oluşturuyor.

(Mehmet Koca/İHA)