Kırıkkale Üniversitesi Uluslararası İlişkiler ve Diplomasi Topluluğunca düzenlenen “Masada ve Sahada Güçlü Türkiye” konulu konferansa konuşmacı olarak katılan Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran, Türkiye ile Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin “Güvenlik ve Askeri İşbirliği Mutabakat Muhtırası” ile “Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası” imzalanmasına ilişkin açıklamalarda bulundu.

"TÜRKİYE’Yİ SIKIŞTIRMAYA YÖNELİK HAMLELERİNİ BOŞA ÇIKARDIK"

Doğu Akdeniz’de bazı ülkelerin tek taraflı oldubittileri ile egemenlik mücadelesi ‘hidrokarbon’ kaynakları paylaşım mücadelesi olduğunu ifade eden Kıran, "Bu mücadelede Türkiye’yi yalnızlaştırmaya yönelik, Türkiye’yi yalnız bırakmaya yönelik, bu tek taraflı oldubittilere uluslararası hukuka aykırı tavırlarla Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (GKRY) Avrupa Birliği (AB) üyeliğini de istismar etme suretiyle arkasına aldığı bir takım mesnetsiz hiçbir hukuka veya uluslararası ilişkiler teorisine yaslanmayan ilkelerin hiçbir kaideyle, hiçbir uluslararası kurallar bağdaşmayacak temayülle bağdaşmayacak şekilde davranan ülkeleri arkasına almak suretiyle Türkiye’yi sıkıştırmaya yönelik hamlelerini boşa çıkardık, boşa çıkarmaya devam ediyoruz. Libya ile anlaşma da bunun bir parçasıydı. O yüzden Doğu Akdeniz’deki bu egemenlik mücadelesinde Doğu Akdeniz’de Türkiye’yi sıkıştırmaya yönelik Türkiye’yi yalnızlaştırmaya yönelik hamlelere de çok önemli bir meydan okumaydı” diye konuştu.

"DOĞU AKDENİZ’DEKİ DENGELERİ DEĞİŞTİRMİŞTİR"

Doğu Akdeniz’de uzun süreli bir mücadelenin olduğunun belirten Kıran, "Bu mücadelede Türkiye geçmişe nazaran çok daha güçlüyse bunun iki sebebi var; birincisi Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye’nin özellikle son 17 yılda içerisinde dünyada ülkemiz içerisinde huzur ve istikrarı sağlaması dünyada da özellikle savunma sanayisinde yerleşme hamleleri ile Fatih ve Yavuz sondaj gemilerini alması, sismik araştırma gemimize eklemesi Doğu Akdeniz’deki dengeleri değiştirmiştir. Peki nasıl değiştirdi? Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin uluslararası hukuktan hakları var. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) Türk Petrolleri Anonim Ortaklarına verdiği ruhsat sahaları var. Bütün bunlarla birlikte 2014 yılında 2013 yılında bizim birleşmiş milletlerde tescil ettirdiğimiz deniz yetki alanlarımız var. Biz bu alanlarda hiçbir şekilde gayri meşru adımlara, illegal adımlara hukuk dışı adımlara biz bu zamana kadar müsaade etmediğimiz gibi bu oyunu da 2 sondaj gemimizle 2 sismik araştırma gemimizle burada 4 farklı araştırma yapıldı. Bu sondaj gemilerimizin oraya donanmamızla birlikte Fırkateklerimizle gitmesi sonrası orada hatta uluslararası firmalarında gemilerini geri çekmeye yönelik buradaki faaliyetlerinde Türkiye’nin kararlılığı karşısında daha fazla direnemeyip buradaki faaliyetlerini sonlandıracak kararlar aldığını gördük" şeklinde konuştu.

"BİRLEŞMİŞ MİLLETLER’DE TESCİL ETTİRMİŞ OLACAĞIZ"

Kıran, "Özellikle bölge ülkeleri ile yaptığımız işbirliğinin bir yansıması oldu ve inşallah bu anlaşmaya yönelik verilen tepkileri takip ettiğinizde özellikle Yunanistan ve Mısır’ın gösterdiği aşırı tepkiler hiçbir mesneti hiçbir dayanağı olmadan iddialarla bu anlaşmaya yönelik iddiaları ve aklamaları bizim için hiçbir şekilde kabul edilemez. İnşallah bugün mecliste onayladığı takdirde Libya Hükümeti ve Libya Başkanlık Konseyi tarafından bu anlaşma onaylandıktan sonra birleşmiş milletler de bunun bildirilmesi suretiyle biz deniz yetki alanlarımızı özellikle Kıbrıs adasının batısındaki sınırlarımızı tam anlamıyla Birleşmiş Milletlerde tescil ettirmiş olacağız" şeklinde konuştu.

Kırıkkale Valisi Yunus Sezer ile Kırıkkale Belediye Başkanı Mehmet Saygılı’yı makamında ziyaret eden Kıran, Makine Kimya Endüstrisi Kurumu (MKE) Silah Fabrikasında incelemelerde bulundu. MKE Genel Müdürü Yasin Akdere’de eşlik etti.

(İHA)