Serik ilçesine bağlı Akçaalan Mahallesi’nde bal kabağı üreticisi Emine Kayış, "Bu sene kabak hasatlarına başladık. Ocak ayında ektiğimiz kabakları, büyüyünce havalar biraz ısınınca dışarı alıyoruz. Kendi başına suyunu gübresini veriyoruz aynı karpuza verilen gübreler gibi ilaçlardan. Kendiliğinden 2-3 tane tutuyor orada büyüyor. Kızarmaya elverişli olduğu zaman üzerlerine gölge yapıyoruz kartonlardan. Sıcaklardan etkilenmemesi yani sıcaklardan pişmemesi için topluyoruz. Tabi ki bu sene korona virüs nedeniyle satışlar iyi olmadığı için ağacımızın dibinde kaldı. Lokanta ve otellere veriyorduk. Otellerde maket olarak alıyorlardı, lokantalarda tatlı yapmak için alıyorlardı. Biz de tatlılarını yapıyoruz. Geçen yıl kilosu 4-8 lira arasında gidiyordu. Bu sene 2 liraya gidiyor. Daha doğrusu alan yok. Bu sezon 10-15 ton arasında oldu ama korona virüs nedeniyle kaldı diyebiliriz” diye konuştu.

Emine Kayış’ın kaynanası Fatma Kayış ise kabak tatlısı yaparak hem tarifini verdi hem de evlerden eksik edilmemesi çağrısında bulundu. Kayış, "Kabaklarımızı tarlada yetiştiriyoruz. 3 kg olan bir kabağı kıydım. 3 kg şeker attıktan sonra 3 saat bekletiyorum. Ocakta ateşi yaktıktan sonra kıvamı gelinceye kadar kaynatıyorum tam oluşuncaya kadar kapatıyorum. Ondan sonra balkonda üstüne tülbent ile örtüyorum. Kıvamını alıyor, güzel oluyor. Daha sonra üstüne fındığını fıstığını tahinini döküyorum. Afiyetle servis yapıyorum" dedi.

Bal kabaklarının insana şifa verdiğini belirten 70 yaşındaki Kayış, “Bal kabağı, her derde şifadır. Onları def eder. Çok faydalıdır” şeklinde konuştu.

(Mehmet Demirci/İHA)