Bugun...


Osman TURNA

facebook-paylas
Allah’?n Tek’lik Boyutunu Kavramak-08
Tarih: 22-03-2021 12:03:00 Güncelleme: 22-03-2021 12:03:00


 

...

Allah’?n adlar? ve anlamlar? ile e?ya ve olaylar aras?ndaki ili?ki, “Tek’lik” kavram?n?n ak?lsal ve bilgisel aç?dan gücünü art?rmakta, böyle bir süreç sonras? “Tek’lik” bilinci içsel olarak geli?im gösterir. Allah’dan ba?kas?na kulluk ile ondan istemeye yara??r hiçbir ilah?n olas? olmad???, baz? ayetlerde “kan?t” kavram?yla belirtilmektedir (Enbiya Suresi 21/24 ayeti; Yoksa ondan ba?ka ilahlar m? edindiler? De ki; Haydi getirin kan?t?n?z?. ??te benimle birlikte olanlar?n kitab? ve i?te benden öncekilerin kitab?n hiçbirinde birden çok ilah oldu?una ili?kin hiçbir kan?t yok); (Muminun Suresi 23/117 ayeti, Kim, hakk?nda hiçbir kan?t? olmad??? halde Allah ile birlikte ba?ka bir ilaha kulluk yaparsa, onun hesab? ancak Rabbi kat?ndad?r).

??te tam burada, bilgisel ve zihinsel bir tasar?mla “Allah’?n Tek’lik Boyutu” anlay???n?n salt bir bilgi nesnesine dönü?türülerek üzerinde bilgiler sahibi olunup, söylem geli?tirilmesi amaçlanamaz. “Tek’lik” bilgisi, asl?nda inanç ve ba?l?l???n canl? bir göstergesi olarak kendisini aç??a ç?karmal?d?r. Kelime-i Tevhid (Tek’lik Sözcü?ü) ile Kelime-i ?ehadet (Tan?kl?k Sözcü?ü) aras?ndaki as?l farkl?l?k, bu konuyu aç?k bir ?ekilde ortaya koymaktad?r. Tümce yap?s? bak?m?ndan Kelime-i Tevhid (Tek’lik Sözcü?ü) olumsuz bir ad tümcesiyken, Kelime-i ?ehadet (Tan?kl?k Sözcü?ü) yüklem tümcesidir. Arap dilinde sözcü?ü olu?turan ilgeç, ad ve yüklem s?n?flar?ndan yüklem, “Tek’lik” birle?tirmesi içinde yer almaz. Buna kar??n Kelime-i Tevhid (La ilahe illa Allah) içinde kullan?lmayan yüklem biçimi, ayn? içeri?e sahip olan ba?ka bir anlat?mda yer alarak, ilgili yüklemden (e?hedü/tan?kl?k ederim) hareketle o da Kelime-i ?ehadet (Tan?kl?k Sözcü?ü) olarak adland?r?lm??t?r. Böylece Kelime-i Tevhid (La ilahe illa Allah), Kelime-i ?ehadetle (Tan?kl?k Sözcü?üyle) bir yüklem tümcesi durumuna dönü?mü?tür. Bu nedenle “Tek’lik” sözcü?ü, bilgi kuram? bir nesne alg?s?ndan ç?kar?l?p, Allah’l?k niteli?ine özgü bir önerme durumuna getirilerek “e?hedü/tan?k ederim” sözcü?üyle söylenmedi?i sürece geçerlili?i tart???l?r. Dolay?s?yla ki?i, kendisini sözün öznesi yapmad??? için gerçek bir müslüman olarak adland?r?lamaz.

Sözlük anlam? bak?m?ndan ilah sözcü?ü; “ibadet, kulluk etmek”, “?a?mak, ?a??rmak”, “boyun e?dirmek” ve “gizlenmek” anlamlar?na gelmektedir. Kur’an’daki ba?lam? aç?s?ndan ilah sözcü?ünün anlam?n?, ilah olarak say?lan ?eylerden hareketle belirlemek olas?d?r. ?lah edinilen ?eylere bak?ld???nda, Örne?in; Hz. ?brahim (Enam, 6/46; Meryem, 19/46; Enbiya, 21/43, 62.), Hz. Musa (Araf, 7/127, 138; Taha, 20/ 88), Hz. Hud (Hud, 11/53), Ashab-? Kehf (Kehf, 18/15) toplumlar?n? ve Mekke ileri gelenlerinin (Enbiya, 21/21) ilahlar?ndan söz edilmektedir. Bunlar?n ta?tan ve benzeri baz? nesnelerden yap?lm?? putlar oldu?u anla??lmaktad?r. ?lah olarak kabul edilen ?eyler yaln?zca nesnelerden olu?mad??? gibi,  bunlar?n d???nda insan cinsinden de insanl???n kendisine ilahlar edindi?i görülmektedir. Örne?in, Hz. ?sa ve Hz. Meryem (Enam, 6/46), H?ristiyanlar taraf?ndan ilah say?lan ki?ilerin ba??nda yer al?rlar. Tarihsel süreçte insanl?k, kendi türü olan insandan ilah belirlemi?tir. Ayn? ?ekilde ba?ka bir yerde kutsal kitaplar?n, kendi din adamlar?n? ve bilginlerini ilah edindiklerinden söz edilmektedir (Tövbe, 9/31). Yine bu ba?lamda, Kur’an-? Kerim’de Hz. Musa ve toplumunun içerisinde iki yerde Firavun’un kendisini, aç?kça ve meydan okurcas?na “ilah” olarak duyurdu?u (?uara, 26/29; Kasas, 28/38) ve toplumu taraf?ndan da bu varsay?m?n?n kabul gördü?ü konusunda bilgi verilmektedir (Araf, 7/123, 127). Bir yerde ise Firavun’un kendisini “en yüce rab” olarak duyurdu?u görülmektedir (Naziat, 79/24).

?nsano?lunun bir ço?u ilah denildi?inde genellikle hayalinde kendi d???nda var olan putlar? canland?r?r; ça?da? insan için ise ilahlar; genellikle geçmi?te, bilgisiz Arap toplulu?unda, ?srailo?ullar?nda ve benzeri eski toplumlarda ortaya ç?km??, olup bitmi?, ilkel bir al??kanl???n nesneleri gibi alg?lan?r. Oysaki, Kur’an aç?s?ndan sorun hiç de böyle ele al?nmamaktad?r. Kur’an’da biraz önce say?lan ilahlar;  asl?nda maddesel ve cisimsel varl?klar?ndan ötürü “d??sal ve maddesel ilah” olarak adland?r?labilir. Bunlar?n d???nda örne?in “Onlar, Allah’? b?rak?p ancak di?ilere tap?yorlar(Nisa, 4/117) ayeti cinsel dürtülerine s?n?r tan?maz bir biçimde kad?nlara tap?c?l?k boyutuna geldi?ini ve bu dürtülerini dolayl? olarak ilahla?t?rd?klar?na bir örnektir. Öte yandan Kur’an’da, özvarl?k olarak nefs kapsam?nda ilah kabul edilen ba?ka bir olgudan daha söz edilmektedir ki, bu da “içsel, dü?ünsel, bilinçsel, zihinsel ve ruhsal ilah” ?eklinde adland?r?labilir. Kur’an anlat?m?nda bu ilah?n ad?, “heva” biçiminde yer al?r. “Heva” sözcü?ü, “yükselmek, ç?kmak” ve “alçalmak, dü?mek” anlamlar?na gelen, sözlük anlam? aç?s?ndan birbirine kar??tl?k içeren bir sözcüktür. Kur’an yorumcusu ve bilgini Rag?p ?sfahani, konuyu cinsel dürtülere indirgemi? ve hevay? ise “nefsin cinsel dürtülere olan e?ilimi” biçiminde tan?mlam??t?r, ancak bu Kur’an ba?lam?nda yap?lm?? eksik bir tan?mlamad?r. Kur’an’da benzer biçimde otuz sekiz defa kullan?lan bu kavram? burada konumuzu ilgilendiren iki ayet çerçevesinde ele alarak hevan?n yaln?zca bu biçimde anla??lmamas? gerekti?ini söylüyoruz. ??te tam burada konuya ili?kin olarak, Kur’an’da iki yerde “heva” kavram?ndan aç?kça insan taraf?ndan kabul edilen bir “ilah” oldu?unu görmek olas?d?r.

Heva”n?n ilah olu?una ili?kin ayetlerden ilki Furkan Suresi 25/43 ayeti, di?eri ise Casiye Suresi 45/23 ayetinde yer almaktad?r;

Hevas?n? ilah edinen ki?iyi gördün mü? Ona sen mi vekil olacaks?n?(Furkan, 25/43)

Hevas?n? ilah edinen kimseyi ve Allah’?n bir bilgiye göre sapt?rd???, kula??n? ve kalbini mühürledi?i, gözünün üstüne de perde çekti?i kimseyi gördün mü?” (Casiye 45/23)

Bu ayetlerin çeviri ve aç?klamalar?na bak?ld???nda görülece?i üzere, Türkçe Kur’an yorumlar?ndan birini yapm?? bir din bilgini ve çevirmen olarak Elmal?l?’n?n özgün dilindeki aç?klamas? d???ndaki yorum ve çevirilerin hemen hemen tümünde tümleçlerin yerini de?i?tirerek, sonrakini öne alarak anlam verdikleri gözlenmektedir. Kur’an çeviri ve aç?klamalar?nda, hem “Hevas?n? ?lah edinen” ?eklinde olanlar oldu?u gibi, hem de “?lah?n? Hevas? edinen” ?eklinde olanlar da vard?r. Gerçekten Elmal?l? ayete bu biçimde anlam vermi?tir; “Gördün mü o ilah?n? hevas? kabul edeni?”. Burada tümleçler aras? yer de?i?ikli?inin ne sak?ncas? olabilece?i ile asl?nda söylenilmek istenen ?eyin, Türkçe’ye tam olarak çevirisinin olas? olup olmad???n?n tart??ma konusu yap?ld???n? görmekteyiz. Ancak böyle bir yakla??m?n varl???, ayetlerin anlamsal derinli?i ve gösterdi?i gerçeklik aç?s?ndan do?ru de?ildir. Çünkü hevan?n ilah olmas?yla, ilah?n heva olmas? aras?nda, ilahl?k dü?üncesinin do?al geli?i aç?s?ndan bak?ld???nda farkl?l?k oldu?unu görürüz. Konuya, “her do?an, kendine özgü yarat?l?? üzere do?ar” Resulullah sözünün gösterdi?i varolu?sal ve inançsal durumunu ekledi?imizde insan, psikolojik ve zihinsel donan?m? bak?m?ndan içini sonradan doldurdu?u, ya?amsal süreçte biçim verdi?i “ilahl?k” olgu donan?ml? olarak dünyaya gelir. Dolay?s?yla ayet bir yönüyle insan?n sahip oldu?u ve varolu?sal olarak önceledi?i ?eyin asl?nda hevas? de?il, “ilahl?k” olgusunu içeren bo?lu?u oldu?unu göstermektedir. Yani insano?luna özgü “ilahl?k” olgusu, yaln?zca hevadan olu?may?p, asl?nda herkesin sahip oldu?u inançsal bo?lu?u bir biçimde doldurdu?u ?ey olmaktad?r. Bu durumda kendisine anlam ve de?er yüklenen, “heva” olgusu de?il gerçekte ise “ilah” olgusu olmaktad?r. Allah’?n varl???n? kan?tlama ba?lam?nda, özellikle din felsefecileri ile din bilginleri taraf?ndan kullan?lan “varolu?sal kan?t” olarak adland?r?ld??? anlamda söylenen, insan?n zihninde önsel olarak bulunan eksiksiz ve tam bir “ilah” dü?üncesini bu çerçevede okumak olas?d?r. Özet olarak, “?lahl?k” dü?üncesini bir çerçeve gibi dü?ünecek olursak, içi bo? bu çerçeveyi herkes sonradan bir biçimde “ilah” olarak görmek istedi?i ?eyle doldurmakta ve ona göre kulluk etmektedir.

...

 

 





YAZARIN DÄ°ÄžER YAZILARI

YUKARI