Türklük, sadece bir ırkı anlatmaz!
Türklük, bir yaşam felsefesidir.
Türklük, zalimlere karşı bir duruş;
Sömürüye, emperyalizme karşı bir haykırış;
Bir meydan okumadır.
Türklük öldüreceğiz diyenlere karşı,
Buna asla gücünüz yetmez diyebilmektir.
Türklük sadece bir ırkı anlatmaz!
Türklük sahip çıkarken kardeşine,
Her mazluma da kardeş olabilmektir.
Türklük yerelden evrensele,
İnsanlık değerlerini bilen herkese,
Özgürlüğe giden yolda rehberdir.
Türklük Tanrı Dağlarının eteklerinde,
Katalonya’da, Sakarya’da, Malazgirt’de,
Yeryüzünün putları karşısında Tanrının kılıcı olabilmektir.
Türklük sadece bir ırkı anlatmaz!
Türklük mazluma, yetime, kimsesizlere;
Irk, dil, din, mezheb, nesep, cinsiyet sormayan, anadır, babadır, kardaştır ve bir yoldaştır…
Türklük kasırgada şimşek, boranda güneş;
Atilla’dır, Alparslan’dır, Fatih’tir, Atatürk’tür.
Türklük insanlarla insanlığı paylaşmaktır...
Türklük sadece bir ırkı anlatmaz!
Türklük insana saygıdır, cinsiyet ayırmaz!
Ailede, soyda, obada ve elbette toyda..
Kadına değer verir, saygıda kusur etmez.
Zira her kadın bir anne, çocuklar gelecek!
Saygın olmazsa eğer, nesiller yetişemez...
Türklük kadını eğitmektir, aksi düşünülemez.
Türklük sadece bir ırkı anlatmaz!
Türklük mazluma kol kanat germektir!
Ve elbet hafıza için tarihe not düşmektir.
Taşlar dikip öğütler yazmıştır çocuklarına...
İnsanlık dağa, taşa, güneşe taparken,
Unutulmasın ki Türk tapmamıştır bunlara,
Türk yaratıcıyı herşeye muktedir görendir.
Türklük sadece bir ırkı anlatmaz!
Türklük Türkçülükte değildir...
Zira Türklük sonsuz bir ülküdür…
Ne diyordu rahmetli Bilge Kral Aliya İzzetbegoviç “Biz Müslümanız diye Sırp’ı da, Hırvat’ı da, tüm hristiyan Avrupalısı da bize Türk diyorlar..”
Türk, Kendine de taraf olmaz, adildir, asildir!
Eğer sorulursa, tarih çok sıfatlar vermiştir!
Tanrı evrensel değerleri Türk’le eşitlemiştir!
Tarih aksini yazmaz, buna herkes şahittir...
Bitirirken, Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz Hocanın 2010 yılı Aralık ayında Altınoluk Dergisinde yazdığı “Afrika Gezi Notları; Neden Geç Kaldınız” başlıklı makalesini Google’dan bulup okumanızı tavsiye ederim.
Afrika seyahat anılarının yer aldığı Makalede, Afrika’da bir camide Cuma namazı hutbesinde, Hz Peygamberin müjdesine mazhar olmuş Fatih Sultan Mehmet’ten, yahudilere tüm baskılara ve olağanüstü maddi tekliflere rağmen Filistin bölgesini yahudilere satmayan Sultan Abdülhamit Han’dan bizim asırlardır ihmal ettiğimiz Afrika’yı hristiyan misyonerlerin doldurduğunu ancak uyanan Afrika’daki halkların bizim eski gücümüze dönmemizi ve bizi beklediğini Göreceksiniz..
Aynı şekilde 15 Nisan 2015 tarihinde Fatin Dağıstanlı’nın TIKA Başkanı Dr. Serdar Çam’la yaptığı Kazakistan ve Kudüs ziyaretlerindeki yaşadıklarını anlattığı “Bize Neden Geldiniz Değil, Neden Geç Kaldınız Diyorlar” başlıklı söyleyişiyi de okuyun; tavsiye ederim…
(Alıntı)