Trump; Minneapolis eyaletinde gözaltına alınan George Floyd’un kendisini gözaltına almaya çalışan polisler tarafından boğularak öldürülmesi sonrası başlayan eylemlerle ilgili konuşmasında, “şiddet olaylarına Antifa (Anti-faşist hareket) ve diğer radikal sol gruplar liderlik ediyor” ifadelerini kullandı.
Bu ifadede dikkat etmemiz gereken iki ayrıntı mevcut. Öncelikle Trump’un şiddet eylemlerinden sorumlu tuttuğu Antifa nedir ve sol gruplardan kastettiği unsurlar nelerdir kısaca inceleyelim. Antifa, aşırı sağ ile savaşmayı içeren toplumsal devrime dair radikal solcu siyasi görüş. Bu görüşü destekleyenler büyük oranda sözde polisin ve devletin beyazların üstünlüğü üzerinden uygulamalar geliştirmesini durdurmaya çalışan komünist, sosyalist ve anarşistler. Ancak beyan ettikleri amaçlar dışında da birçok şiddet eyleminde sık sık isimleri geçiyor. Dünya çapında çeşitli Antifa grupları var fakat genel anlamda birbirlerine bağlı bir organizasyon değil.
Beyanlarında ten renginin üstünlük olmadığı, mülteci hakları, eşitlik gibi çok masum ve yapıcı gözüken ifadeler yer alsa da, fiiliyatta çok farklı görüş ve uygulamalar mevcut. Örneğin; Anti-faşistler beyazların üstünlüğünü savunanlara fiziksel şiddet uygulamanın hem etik olarak hem de stratejik olarak etkili buluyorlar. Antifa’ya göre eğer gerekiyorsa soyut olarak şiddet etik bir durum ve gerektiğinde mutlaka uygulanmalı. Bu şiddet eylemleri devlete karşı yapıldığında da meşrudur diyorlar ve toplumsal genel algının devlet eliyle organize edildiği iddiasıyla devlet kurumlarını yıpratmayı da yapılması meşru eylemler arasında görüyorlar. Trump’ın açıklamasında anlaşılması gereken birinci ayrıntı bence bu… Söz konusu grupların söylemlerindeki “süslülük” ile fiillerindeki farklılık…
Antifa özellikle Trump’ın başkanlığı döneminde çok fazla gündeme gelmiş olsa da aslında ABD siyasetinde yüz yıla yakın zamandır var olan bir realite. Tarihte Mussolini, Hitler, Franco gibi liderlere karşıda eylemler yapan Antifa grupları da mevcut ancak şu an ABD’de kendilerini bu fraksiyonların devamı olarak niteleyen grupların ne kadar aynı mantalite ile hareket ettiği tartışılır bir durum. Zira geçtiğimiz yıllarda diğer sol gruplarla birlikte çeşitli odaklar tarafından önemli oranda finanse edildiklerine dair haberler yansımıştı. İşte bu da ikinci ayrıntı…
Trump’ın Başkanlığı’nın henüz 1 yılı dolmuşken 2017 yılı sonlarında Daily Caller’da yer alan bir habere göre; Hillary Clinton içerisinde Antifa’ya bağlı gruplarında yer aldığı çeşitli aşırı sol gruplara 1 milyon dolara yakın bir ödeme yapmıştı. Aynı habere göre bu gruplar Soros’un da cömertliğinden sık sık yararlanmaktaydı.
(Swing Left, Color of Change, Emerge America, Run for Something.)
Anlaşılan o ki; ABD iç siyaseti yaklaşan seçimler öncesi belirli odaklar tarafından önemli oranda manipüle ediliyor ve edilecek gibi… ABD’nin kuruluşundan bu yana ABD’de bir “ırkçılık” sorunu olduğu kesin ancak son yaşanan kitlesel olayların bu sorun bahaneli olarak bir plan dahilinde organize edildiğini düşünmek, değerlendirmek gerekiyor.