Öcalan 'Feshedin' dedi, peki bundan sonra ne olacak? Gözler Kandil'de! "3-4 ay kritik"

     

Terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan’ın “silah bırakma” ve “örgütü feshetme” çağrısı, Türkiye’de ve dünyada büyük bir yankı uyandırdı.

27 Şubat 2025’te DEM Parti heyetinin İmralı’dan getirdiği mesaj, dört dilde kamuoyuyla paylaşıldı ve tarihi bir dönüm noktası olarak kayda geçti. Peki, bu çağrı sonrası neler olacak?

TGRT Ankara Haber Koordinatörü Ahmet Sözcan, önümüzdeki 3-4 aylık kritik süreci çarpıcı detaylarla anlattı. Türkiye, nefesini tutmuş bekliyor!

Öcalan’dan Tarihi Mesaj: PKK Feshedilmeli
DEM Parti’nin Ahmet Türk, Pervin Buldan ve diğer üyelerden oluşan heyeti, dün Öcalan’la İmralı’da görüştü. Saat 17.00’de İstanbul Elit World Otel’de Pervin Buldan tarafından Türkçe, Kürtçe, Arapça ve İngilizce okunan mesajda, Öcalan şu çarpıcı ifadeleri kullandı: “Barış ve demokratik toplum döneminin dili de gerçekliğe uygun geliştirilmek durumundadır. Sayın Devlet Bahçeli’nin çağrısı, Sayın Cumhurbaşkanı’nın iradesi ve diğer siyasi partilerin olumlu yaklaşımlarıyla oluşan bu iklimde, silah bırakma çağrısında bulunuyorum ve bu tarihi sorumluluğu üstleniyorum. Devlet ve toplumla bütünleşme için kongrenizi toplayın, karar alın; tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir. Ortak yaşama inanan herkese selamlarımı iletirim.”

İlk Adım: KCK Kongresi Toplanacak mı?
Öcalan’ın çağrısı, Türkiye’de yıllardır süren terör meselesinde bir kırılma anı olarak değerlendiriliyor. TGRT Ankara Haber Koordinatörü Ahmet Sözcan, sürecin nasıl işleyeceğini adım adım anlattı:

“Çağrı sonrası gözler KCK’da. Önümüzdeki 3-4 ay kritik bir izleme dönemi olacak. KCK, kongreyi toplayıp kendini feshettiğini açıklayacak mı? Ardından silahlar nereye, nasıl bırakılacak? Bunlar netleşmeli. Devlet, bu süreci çok yakından takip edecek.”

Sözcan’a göre, bu adımlar gerçekleşirse, Türkiye “terörsüz bir geleceğe” doğru büyük bir adım atmış olacak.

Çağrı Karşılık Bulmazsa: Öcalan’ın İtibarı Çöker mi?
Peki ya çağrı Kandil’de ve diğer PKK unsurlarında yankı bulmazsa? Ahmet Sözcan, bu senaryoyu şu sözlerle özetledi: “Eğer çağrı karşılık bulmazsa, Öcalan’ın kendi kurduğu örgüt üzerindeki etkisi sıfırlanmış olacak. Bu, onun liderlik itibarını yerle bir eder. DEM Parti’nin tavrı da belirleyici: Örgütle bağlarını koparıp demokratik siyasete mi yönelecek, yoksa PKK’nın uzantısı gibi mi kalacak? Türkiye’nin duruşu ise net: Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dediği gibi, ‘Ya silah bırakacaklar ya da o silahlarla toprağa gömülecekler.’ Devlet geri adım atmayacak.”

Sürecin Kökeni: Bahçeli’nin Çağrısından Öcalan’a
Bu tarihi anın temelleri, 22 Ekim 2024’te MHP lideri Devlet Bahçeli’nin “Öcalan PKK’yı tasfiye etsin” önerisiyle atıldı. Bahçeli’nin çıkışı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Terörsüz Türkiye” vizyonuyla birleşti ve diğer siyasi partilerin desteğiyle bir iklim yarattı. Öcalan’ın mesajında bu desteği açıkça anması, sürecin siyasi bir mutabakatla ilerlediğini gösteriyor. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un “Bu bir pazarlık değil, terörün bitmesi için fırsat” sözleri de hükümetin kararlılığını pekiştiriyor.

Kandil’den Suriye’ye: Çağrının Yankıları
Öcalan’ın mesajı, PKK’nın Kandil’deki ana yönetiminden Suriye’deki YPG’ye, İran’daki PJAK’tan Avrupa’daki diaspora ağlarına kadar geniş bir coğrafyayı kapsıyor. YPG’nin sözde lideri Mazlum Kobani’nin “Olumlu bakıyoruz ama çağrı bize değil” açıklaması, Suriye’deki yapının temkinli bir destek sunduğunu gösteriyor. Ancak Kandil’in sessizliği ve kongre çağrısına uyup uymayacağı, sürecin kaderini belirleyecek. Dünya basını da bu gelişmeyi “Türkiye’de barış umudu” başlığıyla duyuruyor.

3-4 Ay Belirleyici
Öcalan’ın “Silah bırakın, PKK’yı feshedin” çağrısı, Türkiye’de umut ve tedirginliği bir arada getirdi. Ahmet Sözcan’ın işaret ettiği 3-4 aylık süreç, hem KCK’nın kararını hem de silahların teslim edilip edilmeyeceğini netleştirecek. Çağrı, gerçekten terörsüz bir Türkiye’nin kapısını aralayacak mı, yoksa Kandil’in direnciyle suya mı düşecek? Tüm gözler, bu tarihi dönemeçte atılacak adımlarda.