Tweet |
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, partisinin TBMM grubunda, yaptığı konuşmada, şunları söyledi:
"Eğer, Türkiye'de 12 Eylül ile ilgili bir hesaplaşmayı, siyasi iktidar, gerekli, yararlı, doğru buluyorsa, elini tutan mı var? Onun gereğini yaparsın. 'Anayasanın 15. maddesi var.' Değiştirme ihtiyacındaysan, getirirsin, değiştiririz. 'Artık geçmişi kurcalamayalım' diyorsan, onu da bilelim. 'Bunu kaşımakta yarar yok, bitti' diyorsan, bunun senin demokrasi ve darbelerle mücadele anlayışına getireceği kısıtlamayı, sınırları da o zaman içine sindir, kabul et. '12 Eylül'ü bıraktık, ondan sonrakilerle meşgulüz' diyorsan, onları da getir, takip edelim. 'Hazırlandı, uygulanmadı, anılar (Özden Örnek günlükleri) yayınlandı, kendi aralarında konuştular, yaptılar, suç' diyorsan, onu da inceleyelim. Askeri darbeyle ilgili hukuki takibat, bir hesaplaşma, Türkiye'yi bir askeri darbe arayışına sürükleyen ortamı tasfiye etme arayışı içindeysen, getir onun da gereğini yapalım. O konuda da bir sıkıntı yok.".
ERDOĞAN: “GRUP BAŞKANVEKİLLERİ BİR ARAYA GELİR, KONUŞURLAR”
24 HAZİRAN 2009
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Arnavutluk'a hareketinden önce Esenboğa Havalimanı'nda konuyla ilgili gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan, "Atacağımız her adımda samimiyet çok önemli. Bu samimi yaklaşım tarzını bizim sadece mikrofonlar uzatıldığı zaman verilen cevaplarla değil, bunu ciddi olarak grup başkanvekilleri bir araya gelirler, konuşurlar, böyle bir adım atılacaksa o zaman bunu kararlı bir şekilde atarız" dedi.
“BU PARTİMİZİN RESMİ, KURUMSAL TAVRIDIR”
25 HAZİRAN 2009: CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, parti genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. Baykal, "İktidarın darbeyle hesaplaşmak gibi bir niyeti varsa ve önünde hangi engel bulunuyorsa, o engelin aşılması için yardımcı olacağımızı söylüyorum. Bu partimizin resmi, kurumsal ve uzun zamandır var olan tavrıdır" dedi.
25-26 HAZİRAN GÜNÜ NE OLDU?
25 HAZİRAN 2009
SAAT: 11.00
CHP grup başkanvekilleri Kemal Kılıçdaroğlu ve Hakkı Süha Okay, AK Parti grup başkanvekilleri Bekir Bozdağ ve Mustafa Elitaş’ı ziyaret etti. CHP, darbecilerin yargılanması için somut bir adım atarak, AKP’ye Anayasa’nın geçici 15. maddesinin kaldırılması teklifini götürdü.
Görüşmenin ardından Hakkı Suha Okay ve Bekir Bozdağ, gazetecilere birlikte açıklama yaptı. Okay, Erdoğan'ın, grup başkanvekillerinin görüşmesini önerdiğini, bunu ciddi bir davet olarak kabul ettiklerini söyledi.
Hakkı Suha Okay, Bozdağ ve Elitaş'ın, bu konuyu yetkili organlarına götüreceklerini, değerlendireceklerini söylediğini aktararak şunları söyledi:
"Kendilerine, bu anlayışlarından dolayı teşekkür ediyorum. Bundan sonraki süreçte dilerim hukuka, yasama tekniğine aykırı olan geçici 15. maddenin, diğer muhalefet partilerinin açıklamalarını da göz önünde tutarsak, kaldırılmasında yarar vardır. Darbeyi koruyan bir yasanın anayasamızda yer almasını, tüm toplum gibi, parlamentoda grubu bulunan siyasi partilerin de içine sindiremeyeceğini düşünüyorum. Darbe ve darbecilere ilişkin bu yasal düzenlemenin kaldırılması gerektiğini düşünüyoruz."
AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş da; "CHP'nin Anayasa'nın 15. maddesinin kaldırılmasına ilişkin 'Şu anda ön şartımız yok. Demokrasinin önündeki engelleri kaldıracak her türlü girişime açığız. Darbe geleneğiyle gelmiş bir ülkede geçici 15. maddenin kaldırılması, darbe heveslileri için önemli bir işaret mesaj olacak. CHP'nin teklifini yetkili kurullarımızda değerlendireceğiz" dedi.
25 HAZİRAN 2009
SAAT:13.00
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, CHP Grup Başkanvekili Hakkı Süha Okay ve MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır’ı ziyaret etti.
25 HAZİRAN 2009
SAAT: 13.30
TBMM Danışma Kurulu, Meclis Başkanı Köksal Toptan’ın başkanlığında toplandı. Toplantıya; AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır ve DTP Grup Başkanvekili Bengi Yıldız katıldı. Anayasa’nın geçici 15. Maddesine yönelik tasarının öne alınması kararlaştırıldı
25 HAZİRAN 2009
SAAT:19.30
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, önergeyi incelemeleri üzerine muhalefet partilerine sundu. CHP’li Hakkı Süha Okay, Şahin Mengü, Kemal Anadol ve Ali Rıza Öztürk teklifi inceledi.
25 HAZİRAN 2009
SAAT:20.00
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya, AK Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, CHP Grup Başkanvekili Hakkı Süha Okay ve MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır yarım saat süren bir görüşme gerçekleştirdi.
1. ÖNERGE
25 HAZİRAN 2009
SAAT:23.45
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na önerge verildi. Önergede; şöyle denildi:
“Görüşülmekte olan Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’na çerçeve 5. Maddeden sonra gelmek üzere aşağıdaki maddenin eklenmesini ve devamındaki maddelerin buna göre teselsül ettirilmesini arz ve teklif ederiz:
4 Aralık 2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 3. maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir:
(2) Barış zamanında, asker olmayan kişilerin Askeri Ceza Kanunu’nda veya diğer kanunlarda yer alan askeri mahkemelerin yargı yetkisine tabi bir suçu tek başına veya asker kişilerle iştirak halinde işlenmesi durumunda soruşturmaları Cumhuriyet savcıları, kovuşturmaları adli yargı mahkemeleri tarafından yapılır.”
Önergede; Yozgat Milletvekili Bekir Bozdağ, Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş, Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydın, Karabük Milletvekili Mehmet Ceylan, Şanlıurfa Milletvekili A. Müfit Yetkin ve Gümüşhane Milletvekili Yahya Doğan’ın imzaları yer aldı.
Komisyon Başkanı; salt çoğunluk sağlandığı gerekçesiyle önerge yeni madde olarak işleme aldı. Madde hakkında siyasi parti temsilcileri konuşma yapmadı ve madde oybirliğiyle kabul edildi.
2. ÖNERGE
25 HAZİRAN 2009
SAAT: 23.50
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na yeni önerge verildi. Önergede; şöyle denildi:
“Madde 7- 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 250. Maddesinin birinci fıkrasının son cümlesinde geçen ‘hali dahil’ ibaresi ise ‘halinde’ şeklinde değiştirilmiştir.”
3. ÖNERGE
26 HAZİRAN 2009
SAAT:00.50
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na yeni önerge verildi. Önergede; şöyle denildi:
“Görüşülmekte olan Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’na aşağıdaki geçici 1. maddenin eklenmesi arz ve teklif ederiz:
“GEÇİCİ MADDE 1: Bu kanunla, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 3. ve 250. maddesinde yapılan değişiklik hükümleri, yürürlüğe girdiği tarihte devam eden soruşturma ve kovuşturmalarda da uygulanır.”
26 HAZİRAN 2009
SAAT: 00.55
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, önergelerin geçtiğini ancak 3. maddede özne eksik olduğunu söyledi. Bunun üzerine Ahmet İyimaya, Bekir Bozdağ ve Oktay Vural bir araya geldi ve önergeye “Asker olmayan kişiler” ifadesi ekleniyor.
DARBECİ ASKERLERİN SİVİL MAHKEMEDE YARGILANMA YOLU AÇILDI
26 HAZİRAN 2009: Meclis; Türk Ceza Kanunu’nda reform niteliğinde iki değişikliğe imza attı. AB normlarına uygun olarak savaş ve sıkıyönetim dışında siviller, sivil mahkemelerde yargılanacak. İkinci değişiklikse, darbeci askerlerin de sivil mahkemede yargılanması yolunu açtı.
ASKER BU SUÇLARDA AĞIR CEZAYA GİDECEK
Yasa değişikliğiyle, askerlere, hükümete karşı suçların yanı sıra 30 dolayında suç için de özel yetkili sivil ağır ceza mahkemelerinde yargılanma yolu açılacak. Bunlardan bazıları şöyle:
Şehri ele geçirme: Bir askeri kıtanın, üssün veya tesisin, bir liman veya şehrin komutasını ele geçirmek. Yabancı devlet hizmetinde çalışmak üzere vatandaşlardan asker yazmak. Devlet güvenliğiyle ilgili belgeleri yok etmek, bunlar üzerinde sahtecilik yapmak.
Gizli belgeyi açıklama: Niteliği itibariyle gizli kalması gereken devlet bilgilerini temin etmek. Siyasal veya askeri casusluk amacıyla kullanmak, açıklamak.
Yasaklı bilgileri temin: Yetkili makamların açıklanmasını yasakladığı bilgileri temin etmek, bunları siyasal veya askeri casusluk amacıyla açıklamak.
Anayasa'yı ihlal: Cebir ve şiddet kullanarak TC Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya başka bir düzen getirmeye teşebbüs etmek. Cumhurbaşkanı'na suikast yapmak veya buna teşebbüs etmek. Cumhurbaşkanı'na fiili saldırıda bulunmak.
Meclis'e karşı suçlar: Cebir ve şiddet kullanarak TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevlerini kısmen veya tamamen yapmasını engellemeye teşebbüs etmek. Cebir ve şiddet kullanarak hükümeti ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek.
Mafyaya çıkar sağlamak: Haksız ekonomik çıkar sağlamak amacıyla kurulmuş bir örgütün faaliyetine katılmak.
Devlete karşı tahrik: Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı savaş açması veya hasmane hareketlerde bulunması için yabancı devlet yetkililerini tahrik etmek veya işbirliği yapmak.
Silahlı isyan: Halkı, hükümete karşı silahlı bir isyana tahrik etmek.
Düşmana hizmet: Silahlı Kuvvetlere ait araçları, yolları, depoları ve tesisleri tahrip etmek.
27 HAZİRAN 2009
Askeri personelin "darbe girişimlerinin" sivil mahkemelerde yargılanmasına ilişkin tartışmaları sonlandıran yasal düzenlemeyi siyasiler savundu.
Yasa için AK Parti ile uzlaşan CHP'nin Grup Başkanvekili Hakkı Suha Okay, şunları söyledi:
"Mevcut uygulamada bir tane sivil sanık varsa sivil mahkemede yargılanıyorlar. Anayasa'nın 90'ıncı maddesinin uygulanmasıyla da bu mümkün… Ama kimi mahkemeler bunu uygularken hata yapıyor. Adalet Bakanı beni ziyaret ettiğinde, 'Türkiye tazminata mahkûm oluyor, bunu düzeltmek istiyoruz' dedi. Ergenekon davasını etkileyip etkilemeyeceğini bilmiyorum. Bana göre eğer 5 subay darbe girişiminde bulunuyor ve suçüstü yakalandılarsa sivil mahkemede yargılanmalılar."
28 HAZİRAN 2009
CHP Genel Sekreteri Önder Sav, ilgili kanun değişikliği için partiler arası yürütülen bir anlaşma olmadığını, ancak daha sonra bu konuda grup başkanvekillerinin anlaştığını söyledi.
28 HAZİRAN 2009
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, askere sivil yargılamanın yolunu açan düzenleme için, “Parlamentoda bir gece yarısı darbesiyle ülkenin çok önemli konularının, temel sorunlarının bir olup bittiyle nasıl halledilmek istendiğini herkes gördü” iddiasında bulundu.
28 HAZİRAN 2009:
AK Parti Kocaeli İl Teşkilatı'nın 3. Olağan Kongresi'ne katılan Başbakan Tayyip Erdoğan, askerlerin sivil mahkemede yargılanmasının yolunu açan düzenleme için "Çıkan yasa darbecilere karşı" dedi. Erdoğan, "Bakın son 2 hafta, demokrasiyi muhafaza etme noktasında tutarlı tavır sergilediklerini zannettiğimiz için doğrusu duygulandık. Ancak şu görüldü, teyemmüm bozuldu. 2 hafta demokrat olabildiler. 2 hafta demokrasiyi savunabildiler" dedi..
29 HAZİRAN 2009: AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş: "Saat 20.00'de Başkanlık Divanı'nın arka odasında grup yöneticileri toplandı ve oylamadan 5 saat önce önerge CHP ile MHP yönetimine verildi. Ceza kanunu kitabı getirildi, açıldı. '250'nci madde nedir' diye bakıldı. Bunu tek tek incelediler. Hatta kanun metnini beğenmediler, aslını istediler. Bu maddeyle ilgili sonraki tavırları, tepkileri, uyuma numaraları da sulu bir şaka gibi. Uyumuyorlardı; şimdi uyuma numarası yapıyorlar."
KÜÇÜKŞAHİN: MUHALEFETİN NEDEN 'HABERSİZDİK' DEDİĞİNİ ANLAMAK GÜÇ
29 HAZİRAN 2009:Hürriyet Gazetesi yazarı Şükrü Küçükşahin:
"Darbe de dahil ağır cezalık suçları işleyen askerlerin sivil mahkemelerde yargılanmasıyla ilgili düzenlemede kafa karıştıran açıklamalar yapıldı. Detayları öğrenince zekice bir sözcük değişikliğiyle ulaşılan sonuç için muhalefetin neden "Habersizdik" dediğini anlamakta güçlük var.
(…)
Yolsuzluğa Karşı Devletler Topluluğu'na Türkiye de üye. Topluluk 30 Haziran'da yeni raporunu yayınlayacak ve Türkiye de bu tarihe kadar yükümlülüklerini yerine getirme sözü verdi. Bunu sağlayacak yasa tasarısı için Adalet Bakanı Sadullah Ergin, öğlen CHP Grup Başkanvekili Hakkı Suha Okay'la görüştü, "9'uncu maddeyi çıkarın, tamam. Üzerinde konuşmayız dahi" denmesi üzerine uzlaşmaya varıldı.
Akşam 20.30'da ise Ergin yeniden Okay ve MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır görüşüp, "Önergelerimiz var" dedi. Önergeler sorulunca Ergin, "İlkiyle, siviller sivil yargıya, askerler askeri yargıya gidecek; askerin de mutabakatı var" dedi.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) bazı mahkumiyet kararları nedeniyle TSK bu konudaki olumlu görüşünü birkaç ay önce iletmişti.
(…)
Hakkı Suha Okay gibi bir hukukçunun, gerekçeyi gösterip, "Burada Dursun Çiçek adı yazmıyor" demesini anlamak da mümkün değil; çünkü 10 satırlık gerekçenin son 4 satırındaki, "Asker kişilerin BARIŞ zamanında ağır cezalık suç işlemesi halinde, ağır ceza mahkemelerinde yargılanmaları için bu önerge verilmiştir" ifade açık değil mi?
Ergin, Okay'a, gerekçeyle birlikte AİHM ile Anayasa Mahkemesi'nin bazı kararları ve askerin ilk önergeyle ilgili görüşünü içeren dosyayı da verdi. Okay dışında, gerekçeyi başka CHP'li hukukçu milletvekilleri de okuduktan sonra, düzenleme itirazsız TBMM'den geçti..
CHP, KANUNUN İPTALİ İÇİN ANAYASA MAHKEMESİ’NE BAŞVURDU
13 TEMMUZ 2009
SAAT: 16.00
CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, 5918 sayılı "Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un, "Asker kişilerin sivil mahkemelerde yargılanmasını" öngören hükmünün iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemli dava dilekçesini, saat 16.00'da Anayasa Mahkemesi Başkanlığı'na sundu.
21 OCAK 2010
Anayasa Mahkemesi, askerlere sivil yargı yolunu açan düzenlemeyi iptal etti.
ANAYASA’NIN GEÇİCİ 15.MADDESİ KALDIRILDI VE DARBECİLERE YARGILANMA YOLU AÇILDI
6 MAYIS 2010
AK Parti; Anayasa Mahkemesi’nin iptal ettiği düzenlemeyi yeniden gündeme getirdi ve askerlerin sivil yargıda yargılanmasına yönelik kanun teklifini sundu.
Anayasa paketinin 12 Eylül dönemine yargı yolunu açan maddesi 337 oyla kabul edildi. Paketin 25’inci maddesiyle de 12 Eylül 1980 dönemine dokunulmazlık getiren Anayasa’nın Geçici 15’inci maddesi kaldırıldı. 12 Eylül darbesini yapanlar ile bu dönemden sonra görev alan Milli Güvenlik Konseyi üyeleri, Danışma Meclisi ve hükümetlerin eylem ve işlemlerine yargı yolu açıldı. Geçici 15’inci maddenin kaldırılması 337 oyla kabul edildi. Bu maddede 72 ret oyu kullanıldı.
DENİZ BAYKAL’IN KASEDİ YAYINLANDI
6 Mayıs 2010
23 Haziran 2009 tarihinde; “Anayasanın 15. maddesi var. Değiştirme ihtiyacındaysan, getirirsin, değiştiririz. Askeri darbeyle ilgili hukuki takibat, bir hesaplaşma, Türkiye'yi bir askeri darbe arayışına sürükleyen ortamı tasfiye etme arayışı içindeysen, getir onun da gereğini yapalım” ifadelerini kullanan CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın kasedi yayımladı.
10 Mayıs 2010
Deniz Baykal, FETÖ'nün ikinci bir kaset olduğunu açıklamasının ardından istifa etti. Kemal Kılıçdaroğlu, "Aday değilim" dedi
16 Mayıs 2010
Kemal Kılıçdaroğlu ise, "Aday değilim, Baykal'ın dönmesini bekliyorum" dedi.
22 Mayıs 2010
Kasedin yayımlanmasından 15 gün sonra Kemal Kılıçdaroğlu CHP Genel Başkanı oldu.
İLKER BAŞBUĞ, MECLİS'İ FETÖCÜ OLMAKLA SUÇLADI
Genelkurmay Eski Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, bir özel televizyon kanalında, 26 Haziran 2009'daki kanun teklifini getiren siyasilerin FETÖ'nün siyasi ayağı olarak suçlamış ve "FETÖ'nün siyasi ayağı yok dersek gerçeği inkâr olur. Bunun yargının çıkarması ve siyasi iradenin ağırlığını koyması lazım.26 Haziran 2009'da yasalar torba yasa olarak gündeme getiriliyor. Bu TSK ile ilgili bir kanun teklifi. Bu yasa 25 Haziran'ı 26'sına bağlayan gece yarısı oluyor. Bu yasa ile kimsenin haberi yok biz bundan 26 Haziran sabahı 2009'daki toplantıda haberimiz oluyor.Bahsedilen yasa teklifi askeri şahıslar askeri mahalde işlediği suçlarda dahil özel yetkili mahkemelerde yargılanacak. Bu bir kere anayasaya aykırı… Bu kanun teklifini kim hazırladı tamamen FETÖ ile ilgili bu araştırılsın" iddiasında bulunmuştu
"PARLAMENTONUN HUKUKUNU KORUMAK ÜZERE SÜRATLE DAVA AÇMALISINIZ"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İlker Başbuğ'un açıklamalarına tepki gösterdi.
FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminin ardından askerî mahkemeleri tümden kaldırdıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
"Zaman zaman yanlış değerlendirmeleriyle kamuoyunun önüne çıkan eski bir genelkurmay başkanı, kendisini gayet iyi tanırım, bu düzenlemeyi bahane ederek Meclisimizi toptan itham eden birtakım açıklamalar yapmıştır. Şimdi ben özellikle kendi grubumuza sesleniyorum: Burada parlamentonun hukukunu korumak üzere süratle hepiniz dava açmalısınız. Çünkü Anayasa bunu buna amir ve Meclisin yasama yetkisini, dışardan birilerinin kalkıp da atıp tutmak suretiyle yere çalmaya hakkı yoktur. Maalesef bu açıklamalara CHP'den ve diğer partilerden kimi milletvekilleri de destek vermiştir. Daha önce aksi kararı aldıkları hâlde.. Bundan yaklaşık 11 yıl önce tüm partilerin desteğiyle çıkarılan bir düzenlemenin üzerinden FETÖ gölgesi düşürülmeye çalışılması en hafif tabiriyle Meclise saygısızlıktır."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletvekili arkadaşlarına "parlamentonun hukukunu korumaları, hukukun gereği neyse yapmaları" çağrısında bulundu. Meclisi ve milletvekillerini aşağılayarak yalnızca darbe ve vesayet zihniyetine hizmet edilebileceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu, boru göstermeye benzemez. Bu defa parlamento hukuku boruyla sindirilemez. Emekli bir askerin peşine düşüp Meclisi, milletvekillerini, yasama dokunulmazlığını izama yeltenenler herhâlde kendi geçmişlerinden utanıyorlar. Aksi takdirde böyle bir yanlışın içine düşmezlerdi" dedi.
(Sabah GAzetesi)