Hiç uygarl?k elçisi diye adland?r?lan bir s?rtlan gördünüz mü?
Ya da merhamet öbe?i oldu?unu söyleyen bir akbaba.
??te öyledir.
Yaral? bir dönemin, küçük dünyal? çocuklar?.
Bizler kimsesizli?in kuca??nda.
Kim olman?n pe?indekiler.
Ellerimiz ile ördü?ümüz hapishane demirleri.
Vazgeçmenin gerçek büyülü dünyas?n? tadamayanlar.
Al??kanl?k yuma?? içerisinde k?vrananlar.
Gerçe?in ve yal?n olan?n ?skaland??? hayatlar.
Sahici a?klar?n göçüp gitti?i viran çöl insanlar?.
Kurdu?u ya?am? yad?rgayanlar.
Ba?kalar?n?n kurdu?u çad?rlara imrenenler.
Neye yarad???n? bilmedi?i bir sürü düzenekten kurtulmaya çal??anlar.
Toplum adl? ?ürekân?n sunak kurbanlar?.
Eylem de olarak, var olmaya çal??anlar.
Ko?turanlar…
Ko?tukça daha çok yorulanlar.
Modern ya?am?n köleleri.
Dayanma ac? e?risini yükselten, ac? seviciler.
Yoklu?un en var olma an? oldu?unu bilmeyenler.
Ne kadar azsak, o kadar ço?uz sözünden uzaktakiler.
Uza??m?zda sand?klar?m?z?n yak?nda oldu?undan bihaberler.
Ayaklar?ndaki zincirlerden kurtulamayanlar.
Pranga ustalar?.
Seve seve damgalananlar.
Kurtulman?n önünde tek engel var.
Bizler…
Kendimiz…
Kendi zihinleri taraf?ndan kand?r?lanlar.
Aç??a ç?kmal? sevda.
Aç??a al?nmal? yalanlar.
?stifa etmenin vaktidir, dayat?lm?? yanl??lardan.
Bo?luklar? anmadan hayat gerçek hakikate varmal?.
Bütün zincirleri k?rarak fark etmeli gerçe?i.
Zihnin oyunundan kurtularak varmal? bilince.
Yeniden insan, yeniden hayat.
Demeli insanlar...*