Diyarbakır masaj Aksaray masaj Afyon masaj Amasya masaj Bolu masaj Burdur masaj Elazığ masaj Erzincan masaj Erzurum masaj Düzce masaj Edirne masaj Isparta masaj Giresun masaj Karabük masaj Kastamonu masaj Sinop masaj Kırıkkale masaj Kırklareli masaj Kırşehir masaj Mardin masaj Nevşehir masaj Niğde masaj Ordu masaj Osmaniye masaj Rize masaj Tokat masaj Zonguldak masaj Uşak masaj Yozgat masaj Bingöl masaj
escort bayan İstanbul escort İzmir escort Kahramanmaraş escort Kastamonu escort Kayseri escort Kıbrıs escort Kırklareli escort Kocaeli escort Konya escort Kütahya escort Erbaa escort Erdemli escort Ereğli escort Erenler escort Ergene escort Esenler escort Esenyurt escort Eskil escort Espiye escort Eyüpsultan escort Eyyübiye escort Fatih escort Fatsa escort Fethiye escort Finike escort Gaziemir escort Gaziosmanpaşa escort Gazipaşa escort Gebze escort Gediz escort Gelibolu escort Gemerek escort Gemlik escort Geyve escort Gölcük escort Gönen escort Görükle escort Güllük escort Gümbet escort Gümüşlük escort Güngören escort Gürsu escort Haliliye escort Hendek escort Horasan escort Ilgın escort İlkadım escort İncirliova escort İnegöl escort İskenderun escort İzmit escort İznik escort Kadirli escort Kadıköy escort Kadınhanı escort Kağıthane escort Kahramankazan escort Kangal escort Kapaklı escort Karabağlar escort
www.vipeskortmodel.com Gaziantep escort Denizli escort Adana escort Hatay escort Aydın escort İzmir escort Ankara escort Antalya escort Bursa escort İstanbul escort Kocaeli escort Konya escort Muğla escort Malatya escort Kayseri escort Mersin escort Samsun escort Sinop escort Tekirdağ escort Eskişehir escort Yalova escort Rize escort Amasya escort Balıkesir escort Çanakkale escort Bolu escort Erzincan escort Van escort Yozgat escort Zonguldak escort Afyon escort Adıyaman escort Bilecik escort Aksaray escort Ağrı escort Bitlis escort Siirt escort Çorum escort Burdur escort Diyarbakir escort Edirne escort Düzce escort Erzurum escort Kırklareli escort Giresun escort Kilis escort Kars escort Karabük escort Kırıkkale escort Mardin escort Kırşehir escort Maraş escort Manisa escort Muş escort Kastamonu escort Ordu escort Nevşehir escort Sakarya escort Osmaniye escort Şanliurfa escort Sivas escort Trabzon escort Tokat escort Ardahan escort Bartın escort Karaman escort Batman escort Bayburt escort Bingöl escort Elazığ escort Gümüşhane escort Hakkari escort Isparta escort Uşak escort Igdır escort Şırnak escort
Bodrum escort Kuşadası escort Marmaris escort İzmit escort Mecidiyeköy escort Bornova escort Alanya escort Arnavutköy escort Ataşehir escort Başakşehir escort Esenler escort Esenyurt escort Fatih escort Gaziosmanpaşa escort Kağıthane escort Kartal escort Küçükçekmece escort Maltepe escort Sarıyer escort Pendik escort Sultangazi escort Ümraniye escort Zeytinburnu escort Adapazarı escort Aksu escort Anamur escort Antakya escort Atakum escort Belek escort Beykoz escort Buca escort Çankaya escort Çorlu escort Dalaman escort Edremit escort Erdemli escort Gaziemir escort Gazipaşa escort Gölcük escort Gümbet escort Gümüşlük escort İlkadım escort İnegöl escort İskenderun escort Karşıyaka escort Kaş escort Kavaklıdere escort Keçiören escort Kepez escort Konak escort Konyaaltı escort Köyceğiz escort Menderes escort Menemen escort Menteşe escort Mezitli escort Ödemiş escort Odunpazarı escort Osmangazi escort Pamukkale escort Şahinbey escort Serdivan escort Seyhan escort Side escort Şile escort Silifke escort Silivri escort Tarsus escort Tire escort Torbalı escort Toroslar escort Turgutreis escort Yalıkavak escort Bandırma escort Çerkezköy escort Kahramankazan escort Elbistan escort Milas escort Polatlı escort Çarşamba escort Ceyhan escort Nazilli escort Söke escort İznik escort Susurluk escort Melikgazi escort Yıldırım escort Bafra escort Akçaabat escort Salihli escort Akhisar escort Soma escort Turgutlu escort Yatağan escort Köyceğiz escort Merzifon escort Lüleburgaz escort Sandıklı escort Gelibolu escort Çan escort Dörtyol escort
İstanbul masöz Avrupa masöz Maltepe masöz Mecidiyeköy masöz Kadıköy masöz Etiler masöz Beşiktaş masöz Bakırköy masöz Anadolu Yakası masöz Ataşehir masöz Beylikdüzü masöz İstiklal masöz Beykoz masöz Bayrampaşa masöz Başakşehir masöz Bahçeşehir masöz Bahçelievler masöz Bağcılar masöz Avcılar masöz Ataköy masöz Çekmeköy masöz Çatalca masöz Büyükçekmece masöz Beyoğlu masöz Kurtköy masöz Küçükçekmece masöz Kemerburgaz masöz Halkalı masöz Güngören masöz Gaziosmanpaşa masöz Fatih masöz Eyüpsultan masöz Esenyurt masöz Esenler masöz Şişli masöz Şirinevler masöz Silivri masöz Sarıyer masöz Sancaktepe masöz Pendik masöz Nişantaşı masöz Merter masöz Zeytinburnu masöz Üsküdar masöz Tuzla masöz Taksim masöz Sultangazi masöz Sultanbeyli masöz Sultanahmet masöz Denizli çelik çatı
Bugun...


Osman TURNA

facebook-paylas
FELSEFECİLERİNTUTARSIZLIĞI-42
Tarih: 20-05-2020 10:16:00 Güncelleme: 20-05-2020 10:16:00


 

İmamGAZALİ

Tehâfüt El-Felâsife (Felsefecilerin Tutarsızlığı)

...

Bu görüşlerden Allah’ın hükümlerine karşıt olanlar; bedenlerin tekrar dirilişinin inkarı, cennetteki bedensel zevklerin inkarı, cehennemdeki bedensel acıların inkarı, cennet ve cehennemin Kur’an’da açıklandığı gibi var oluşunun inkarıdır.

Ruhsal ve bedensel mutluluğun ve mutsuzluğun birlikte gerçekleşmesini engelleyen nedir?

Yüce Allah, Secde Suresi 32.17 ayetinde bizlere,“Hiç kimse, yapmakta olduklarına karşılık olarak, onlar için saklanan göz aydınlıklarını bilemez.”bildiriminin anlamı; tüm bunları bilemez şeklindedir. Bu gibi yüce şeylerin varlığı diğerlerinin yokluğunu göstermez.

Aksine her ikisinin birleşmesi daha mükemmel olur. Burada söz verilen işlerin de en mükemmelidir ki, bu olabilirdir. Dolayısıyla Allah’ın hükümlerine uygun olarak bunun doğrulanması gerekir.

Denilirse ki; Allah’ın hükümlerinde söylenen konular halkın anlayışına göre verilmiş örnekleridir, tıpkı benzetme ve benzer konularda söylenen ayetler halkın anlayışına göre verilmiş örnekler olduğu gibi. Allah’a özgü özellikler ise kutsaldır, halkın hayalinin üstündedir.

Yanıt olarak denilir ki; Bunları birleştirmek karar vermektir. Aksine ikisi birbirinden iki bakımdan ayrılır.

Birincisi,karışık anlamlar yükleme konusunda söylenen sözleri; başka anlamda kullanırken Araplardagörenek olduğu gibi başka bir yorum getirme olasılığı olan sözlerdir. Cennet ve cehennemin nitelemesiyle ilgili ve buradaki durumun açıklanması konusunda söylenen sözler ise, öyle bir dereceye erişmiştir ki yorumlama olasılığı yoktur. Geriye yalnızca, halkın yararı için doğrunun zıttını hayal etme gibi sözü karışık anlamlara yüklemek durumu kalıyor ki,  Resulluk ve Nebilik makamı bu gibi durumlardan uzak ve dışındadır.

İkincisi, akla ait kanıtlar; Allah için; yer, yön, şekil, organ olarak göz, anlama ve kararlılık olanağı gibi konuların olanaksızolduğunugöstermektedir. Bunun için bunların akla ait kanıtlarla yorumu gerekmiştir. Ölümötesi işleriyle ilgili sözü verilen konular ise, Allah’ın gücü bakımından olanaksız olmadığı için, onu sözün görünüşüne göre yürütmek, üstelik açıklanan anlama göre uygulamaya koymak gerekmektedir.

Aklailişkinkanıt, bedenlerin yeniden dirilmesinin olanaksız olduğu gibi, bu özelliklerindeYüce Allah için söylenmesinin olanaksızolduğunugöstermektedir, denilirse, biz de onların kanıtlarını açıklamalarını isteriz. Bu konuda iki yöntemleri vardır:

Birinci yöntemleri, derler ki, ruhların tekrar bedene dönmesi üç şekilde varsayılabilir;

a) Denilebilir ki, insan bedenden oluşur, bazı kelamcıların da öne sürdükleri gibi onun yaşamı ise, kendisiyle var olan bir özelliktir. Kendiliğinden var olan ve cismin yöneticisi olan ruha gelince, onun varlığı yoktur. Ölmek demek yaşamın kesilmesi demektir. Yani yaşamı, yaratanın onu yaratmaktan kaçınması ve böylece yaşamın yok olması demektir. Beden de, aynı şekilde yok olur. Tekrar dönüş demek ise, Yüce Allah’ın yok olan bedeni yeniden geri verip, varlığa çevirmesi ve yok olan yaşamı geri vermesidir.

Şöyle de denilebilir; Bedenin maddesi toprak olarak kalır. Yeniden dönüş demek ise; organların bir insan şeklinde toplanıp birleştirilmesi ve onda yeniden yaşamın yaratılmasıdır. Görüşlerinin bir kısmı budur.

b)Veya şöyle denilir; Ruh, vardır ve ölümden  sonra da kalıcı olur. Yalnızcatümparçaları birleştirilerek yeniden ilk bedene geri döndürülür. Bu da görüşlerinin bir kısmıdır.

c) Veya şöyle denilir; İster aynıyla o bölümden, ister başka bölümlerden meydana gelsin ruh; yeniden bedene döner. Geri dönen; o insanın kendisi olur, çünkü bu ruh, o ruhtur. Maddenin ise hiçbir değeri yoktur, çünkü insan, madde ile insan değildir, ruh ile insandır.

Bu üç kısım  da yanlıştır:

Birincisinin yanlış olduğu çok açıktır; Çünkü, yaşam ve beden yok olduğuna göre, her ikisinin de yeniden yaratılması; eski şeklinin benzerinin var edilmesidir, yoksa eskinin aynının var edilişi değildir. Aksine burada anlaşılan dönüş, “Şu kişi Allah’ın verdiklerinden yararlanmaya tekrar döndürüldü” denildiği gibi bir şeyin devamlığının ve bir şeyin yenilenmesinin varsayılmasıdır. Bununla; nimetlendirme devamlıdır, ancak nimetlendirmeyi önce bırakmış, sonra geri dönmüştür demek istenir. Yani cins bakımından daha önce olan şekle geri dönmüştür, ancak sayı bakımından onun başkasıdır, dolaysıyla bu dönüş; gerçekten ona dönüş değil, benzerine dönüştür. Gerçekten“Şu kişi, memlekete geri döndü” denilirken yani onun memlekette önce bir varlığı olduğu, bu varlığı memleketin dışında kalmışken, şimdi onun benzer durumuna yeniden döndüğü belirtilir. Eğer geride kalan bir şey yoksa, birbirinden ayrı ama birbirine benzeyen iki şeyin arasını bir zaman dilimi ayırıyorsa “dönüş”adı verilmez. Ancak Mutezile’nin görüşüne girip, “yok olan, belli olan bir şeydir, varlık ise ona bazen ilişen, bazen yok olan, sonra tekrar dönenbir durumdur” denilince olabilir olur. Bu durumda“dönüş”ün anlamı, kendisinin kalıcı kaldığı ancak yalnızca olumsuzluk olan kesin yokluktan dolayı ortadan kalktığı kabul edilerek gerçekleşmiş olur. Bu ise kişinin, kendisine beden tekrar dönünceye kadar sürekli olarak var olduğununkabulüdür ki, bu olanaksızdır.

Bu kısmı destekleyen  kişi; yanıltma yaparak “bedenin toprağı yok olmaz, dolayısıyla kalıcı olur ve yaşam  ona geri döner” derse.

Biz de deriz ki; o zaman bir süre yaşam yok olduktan sonra “toprak yeniden canlandı” demek daha doğru olur. Ancak bu, toprağın insan durumuna dönüşü olmaz. Bu aynıyla o insanın dönüşü de değildir. Çünkü insan; maddesiyle ve onda bulunan toprakla insan değildir. Gıda yoluyla insandaki diğer kısımlar veya bir çoğu değiştiği halde, insan yine önceki insanın aynısıdır. Dolayısıyla insan, ruhu ve özvarlığı olan nefsiyle “insan”dır. Ruh ve yaşam yok olunca, yok olan kısmın dönüşü düşünülemez, yalnızca onun benzeri yenilenebilir. Allah her ne kadar insan yaşamını topraktan yaratmışsa da, bu durumda tekrar dönüş olur, yani ruhun, bedenin yönetimini bilir ve bu insanın yaratılışının başlangıcı sayılır. Yok olanın kesinlikle dönüşü düşünülemez. Dönen, var olandır. Yani daha önce bulunduğu bir duruma dönmüştür. Yani daha önce bulunduğu durumun benzerine, öyleyse yaşam niteliğine dönen o topraktır.

İnsan bedeniyle insan değildir, çünkü atın bedeni insan için bir gıda olabilir. Bundan bir meni yaratılır ve ondan da insan meydana gelir. Bu durumda“at; insana dönüştü” denmez. Aksine at, maddesiyle değil şekliyle attır, şekil yok olunca geriye yalnızca madde kalmış olur.

İkinci kısma gelince; bu ruhun kalıcı olduğunu ve aynıyla o bedene döndüğünü varsaymaktır. Eğer bu düşünülecek olursa, bu durumda geri dönüş olur, yani ruhun, bedenin yönetimine, bir süre ondan ayrıldıktan sonra geri dönmesi olur. Ancak bu, olanaksızdır. Çünkü ölünün bedeni toprak durumuna dönüşmektedir veya kurtlar, kuşlar, onu yemektedirler. Su, buhar ve havaya dönüşmekte ve evrendeki hava, su ve buharla, ayrılması ve özümlenmesi olanaksız bir karışım içerisine girmektedir. Ancak bu varsayım Allah’ın gücüne dayanılarak kabul edilecek olursa; bunu Allah’ın gücünün böyle yaptığı varsayılacak olursa,yalnızca ölmüş olan bölümler toplanmış olacaktır ve o zaman, kolu kopmuş, burnu çökmüş, kulağı yok olmuş ve organları eksik insan geri döndüğünde olduğu gibi, geri dönecektir. Bu ise özellikle cennetlikler konusunda çirkin karşılanabilecek bir konudur. Çünkü onlar yaratılışın başlangıcında eksik olarak yaratılmışlardır. Onlar ölürken bulundukları, uygun olmayan şekille tekrar döndürmek, son derece çirkindir.

Bu durum, ruhun bedene dönüşü, ölüm anında var olan tüm bölümlerinin toplanması şekline ilişkin olduğu durumunda geçerlidir.

Eğeryaşamında var olan tüm bölümlerinin toplanması şeklinde düşünülecek olursa bu, iki bakımdan olanaksızdır:

Birincisi; İnsan, bir insan etiyle beslenmişse ki, bu alışkanlık bazı bölgelerde geçerlidir ve kıtlık zamanlarında gerçekleşmesi çok olur, o zaman ikisinin birlikte dirilmesi olanaksızdır. Çünkü tek bir madde hem yenilenin bedeni olmakta, hem de yenildiğinden dolayı yiyenin bedeni olmaktadır. Bir ruhun iki bedene geri dönüşü ise olanaksızdır.

İkincisi; Ruh, bedene geri döndürülürken ciğer, kalp, el ve ayak gibi bedenin bir bölümünün döndürülmesi gerekecektir. Ancak tıp gelişimiyle belli olmuştur ki; organik bölümler birbirinin gıdasıyla beslenirler. Birinin artan gıdasını öbürü alır, dolayısıyla ciğer kalbin bölümleriyle beslenebilir. Diğer organlar da böyledir. Biz bazı organların maddesini oluşturan belirli bölümler varsayalım. Bunlar geri dönerken hangi organlara iade edilecektir?

Birinci şıkkın olanaksızlığını kabul etmek için, insanın, insanı yemesi durumunu kabul etmeye gereksinim yoktur. Eğer siz, ekilmiş bir toprağın dış yüzüne bakacak olursanız, bilirsiniz ki, o toprak uzun bir süre önce ölülerin bedenleri idi. Bu bedenler toprak haline gelmiş, o toprak ekilmiş, biçilmiş, buğday tanesi olmuş, meyve olmuş, onu hayvanlar yemişler, et haline dönüşmüş, biz o eti yemişiz ve o bizim bedenimiz olmuş. Hangi madde gösterilirse gösterilsin kesin o, bir çok insanın bedeni iken başkalaşmış ve toprak olmuş, sonra bitki olmuş, sonra et olmuş, sonra canlı olmuştur.

Buşık kabul edildiği durumda,  üçüncü bir olanaksız gerekli oluyor ki o da şudur;

Bedenlerden ayrılan ruhlar sonsuzdurlar. Bedenler ise sonlu cisimlerdir. İnsanın maddesini oluşturan maddeler, tüm insan ruhlarını karşılamaz, aksine ruhlara dar gelir.

Üçüncü kısma gelince ki; bu hangi maddenin olursa olsun, hangi toprakta birleşirse birleşsin, ruhun bir insan bedenine geri dönmesini kabul etmektir ki, bu da iki bakımdan olanaksızdır;

Birincisi;Yaratılma ve bozulmaya yetenekli olan maddeler ay cisminin içbükey kısmında sınırlanmıştır, bunun üzerine çıkması olanaksızdır. Bu sonludur, bedenlerden ayrılan ruhlar ise sonsuzdur, bunlar onu karşılamazlar.

İkincisi;Toprak, toprak olarak kaldığı sürece ruhun yönetimini kabul etmez. Ancak meninin karışımına benzer şekilde esasların karışması gerekir. Üstelik demir ve ağaç da ruhun yönetimini kabul etmez, dolayısıyla bedeni demirden veya ağaçtan olan bir insanın geri çevrilmesi olanaksızdır. İnsan ancak; bedeninin organları et, kemik ve ilik durumuna geldiği zaman insan olabilir. Beden ve bedenin yapısı; ruhu kabule hazır olunca ruhları bağışlayan ilkelerden ruhunun meydana gelmesini istemeyi hak eder böylece bir bedene iki nefis gelmiş olur.

Böylece ruhun bedenler arası göçü görüşü de yanlış oluyor. Çünkü bu görüş, ruhun bedenler arası göçü görüşünün aynıdır. Bu görüşe göre ruh, bedenden ayrılmasından sonra, ilk bedenden ayrı olarak başka  bir bedenin yönetimiyle uğraşmak üzere geri döner. Ruhun bedenler arası göçü görüşünün yanlış olduğunugösteren bu yöntem, bu görüşün de yanlış olduğuna kanıt olur.

Karşı söz olarak denilebilir ki; Son kısmı tercih eden ve ruhun öldükten sonra kalıcı kaldığını ve onun kendiliğinden var olan bir öz olduğunu öne süren kişilere nasıl karşılık verebilirsiniz? Bu, Allah’ın hükümlerine de karşıtlık değildir. Üstelik Yüce Allah’ın Bakara Suresi2.154 ayetinde,“Allah yolunda öldürülenlere “ölüler” demeyin. Hayır, onlar diridirler. Ancak siz bunu bilemezsiniz.” şeklindeki bildirimiyle bunu bizlere göstermektedir.

Resulullah bir sözünde şöyle demiştir; “Allah’ın iyi kullarının ruhları yeşil kuşlar durumunda olarakyeryüzünün altına asılmışlardır.

Ruhların; iyilikleri, ihtiyaç sahiplerine yardımları farkettiklerine, münker ve nekir adlı sorgu meleklerinin sorusunu anladıklarına ve diğer konuları farkettiklerine ilişkin söylentiler de vardır. Bunların hepsi ruhların sürekliliğini gösterir. Evet bu, ayrıca öldükten sonra dirilmeye, ondan sonra da devamınıgösterir ki bu, bedenlerin yeniden dirilmesidir. Beden; ister ilk bedenin maddesinden meydana gelmiş olsun, ister başkasından veya yeniden yaratılmış olan maddeden meydana gelmiş olsun, hangi tür beden olursa olsun, dirilme ruhun bedene geri döndürülmesiyle olası olur. Çünkü o, ruhuyla odur, bedeniyle değil. Bedenin kısımları; küçüklükten büyüyünceye kadar şişmanlayarak veya zayıflayarak aldığı gıda ile değişir.

Yaratılışı farklı olmasına rağmen yine de o, aynıyla o insandır. Bu Yüce Allah'ın gücü dahilindedir. Bu diriliş, o ruhun yeniden dönüşü şeklinde olur. Çünkü ruhun bedensel acıları ve zevkleri tatması aracı olan bedeni yitirmesiyle olanaksız hale gelmiştir. Oysaki tekrar eskisi gibi aracına geri döndürülünce, bu onun için gerçekten dönüş olur.

Ruhların sonsuz, maddelerin sonlu olması nedeniyle, ruhun dönüşünün olanaksız olacağı konusunda belirttiğiniz şeylerin aslı yoktur ve boş sözdür. Çünkü bu görüşler evrenin başlangıcı olmayan olması ve devirlerin sürekli artarda gelmesi düşüncesine dayanmaktadır. Evrenin başlangıcı olmayan olduğuna inanmayan kişiye göre, bedenlerden ayrılan ruhlar sonludur ve onlar var olan maddelerden daha çok değildir. Eğer daha çok olduğu kabul edilirse, Allah yaratmaya ve yaratmaları yenilemeye gücü yetendir. Bunu reddetme, Yüce Allah'ın varetme gücünün reddidir ki; evrenin meydana gelmesi konusunda bu görüşün geçersiz edilişi geçmişti.

Sizin“bu, ruhun bedenler arası göçüdür” diyerek ikinci şekli de olanaksız saymanıza gelince, adlarındeğeri yoktur. Allah’ın hükümlerinin getirmiş olduğu her şeyin doğrulanması gerekir. İsterse bu, ruhun bedenler arası göçü olsun. Kaldı ki biz bu evrende ruhun bedenler arası göçün varlığını kabul etmiyoruz. Öldükten sonra dirilmeyi ise, ister ruhun bedenler arası göçü adı verilsin, ister bu ad verilmesin, karşıçıkmıyoruz.

Sizin, “ruhu kabule hazır olan her yaratılış, ilkelerden bir nefsi meydana getirmeyi istemeye hak kazanır” sözünüz ise, tekrar ruhların irade ile değil, doğal olarak meydana gelmesine dönüşten oluşur ki, biz bunu evrenin meydana gelmesi konusunda geçersiz kılmıştık.

Nasıl olur ki, sizin görüşlerinizin sürecine göre, meydanda var olan bir ruh olmayınca, ruhun yenilenmesini isteyerek yeni bir ruhun meydana gelmesini istemeye hak kazanır demek uzak sayılmaz.

O zaman geriye şöyle demek kalıyor; Neden öyleyse ruh kabule hazır olan yaratılışlara yeniden dirilme ve toplanmadan önce rahimde iken ilgili olmamıştır da, bu boyutumuzda ilgili olmuştur?

Denilir ki; Belki de bedenlerden ayrılan ruhlar başka bir yeteneği gerektirmektedir ve bunun nedeni ancak o zaman tamamlanmaktadır. Bedenlerden ayrılan olgun ruhlar için gerek koşulmuş olan yeteneğin; başlangıçta bir süre bedenin yönetimi ile olgunluk için gelişmemiş olan ve yeniden meydana getirilmiş olan ruhlar için gereksayılan yetenekten ayrılması uzak görülemez. Yüce Allah bu koşulları ve nedenleri, ruhların hazır olma zamanlarını en iyi bilendir. Bu konu, Allah’ın hükümlerinde belirtildiği için olabilirdir ve doğrulanması gerekir.

İkinci yöntem, şöyle demeleridir; Demirin, örülmüş bir giysi haline döndürülmesi ve onunla bedenlerin örtülmesi; ancak şu şekilde olası olabilir. Demire egemen olan ve onu en basit parçalarına ayıran nedenler aracılığıyla demir parçaları en basit parçalarına ayrılır, sonra bu parçalar birleştirilir ve pamuk şekline girinceye kadar yaratılış aşamalarından geçirilir. Sonra pamuk, ip haline getirilir, sonra iple bilinen düzen sağlanarak örgü yapılır ve bilinen şekilde örülür. Demirin, pamuktan bir giysidurumuna dönüşmesi; sırasıyla bu aşamadan geçmeden olabilir denilirse de bu olanaksızdır. Evet tüm bu değişimlerin tümünün kısa bir zaman içinde meydana gelmesinin uygun olduğu insan zihnine gelebilir, o sürenin uzunluğunu insan sezmez de bir defada ve aniden meydana geldiğini sanır.

...

 

 





FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
HABER ARA
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
YAZARLAR
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
nöbetçi eczaneler
YUKARI