1967 yılında, babası Prof. Dr. Cevat Akşit Hocamızın öğretmen olarak görev yaptığı Denizli’de dünyaya gelmiştir.

1986 yılında Kadıköy Anadolu İmam Hatip Lisesinden, 1991 yılında Boğaziçi Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümünden mezun olmuştur.

Daha sonra Akademik çalışmalarına devam etmek üzere ABD’ye gitmiş, Newyork’ta bulunan Rensselaer Polytechnic Instıtute’de 1993’te yüksek lisansını, 1998’de doktorasını tamamlamıştır.

2004’te Doçent, 2015’te Profesör olmuştur.

ABD’de General Electric Corporate Ar-Ge Merkezinde 10 yıl boyunca sırasıyla Consultant Research Engineer, Senior Researcher, Statik Seals Manager ve Advanced Seals Research Team Leader olarak görevler üstlenmiştir.

Prof. Dr. Mahmut Akşit’in ABD’de General Motors’da Yömetici/Başmühendis olarak çalıştığı sırada, babası Prof. Dr. Cevat Akşit’in kendisini ziyarete gittiğinde, “oğlum memleketine/Türkiye’ye dön, hem ülkemize hizmet et, hem de torunlarım Türkiye’de Türk ve islam kültürüyle büyüsünler” nasihat ve tavsiyesine “peki baba” diyerek Türkiye’ye dönmeye karar verince, General Motors şirketinin başkanı babası Prof. Cevat Akşit Hocanın önüne açık çek koyarak oğlunun ABD’de kalmasına razı olmasını ister, ancak babası hayır cevabını verir. Peşinden gelen ince tehditler de işe yaramaz ve Türkiye’ye dönerler. Aynı kişi bir süre sonra bu kez Türkiye’ye gelerek, daha cazip teklifleri hem babası ve hem de kendisine sunar ama sonuç değişmez ve birçok kimsenin reddedemeyeceği cazip teklifler reddedilir.

Mahmut Akşit Hocanın yerine atanan Müslüman başka bir başmühendis de sonraki yıllarda, Prof. Mahmut Akşit hocayı arayarak, eğer kabul ederse Türkiye’ye gelerek kendisiyle çalışmak istediğini söyler ve hoca buyur gel deyince o da gelir ve halen TEI’de birlikte Türkiye için çalışmaktadırlar.

2001 yılında Türkiye’ye dönerek Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nde Enerji Sistemleri Mühendisliği Bölüm Başkanlığı görevine başlamıştır.

2003 yılında Sabancı Üniversitesi Mekatronik Mühendisliği Bölümünde öğretim üyeliği görevine başlamıştır.

2013 yılı Aralık ayında TEI-TUSAŞ Motor Sanayii A.Ş. Genel Müdürlüğü’ne atanmış ve 2019 yılından itibaren de Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdür olarak görevine devam etmektedir.

Prof. Akşit aynı zamanda MILRES Milli Rüzgar Türbini Geliştirilmesi Projesi Başkanlığı, ESAC Eskişehir Havacılık Kümelenmesi Derneği Yönetim Kurulu Başkanlığı ve Uluslararası Gaz Türbini Enstitüsü Isı Transferi Teknik Komitesi Üyeliği görevlerini de sürdürmektedir.

Uçak motorları, gaz ve su buhar türbinleri konularında 25 yıldan fazla bir birikimi, 16 farklı ülkede yayınlanmış 60’tan fazla patentleri, 150 civarında makaleleri, tebliğleri, bilimsel yayınları, NASA ve NATO teknik raporları mevcuttur.

Prof. Dr. Mahmut Akşit Hocanın liderliğinde ve birçok sıkıntılara göğüs gererek nihayetinde kurduğu ekiplerle birlikte, TEI-TS1400 ile Türkiye, milli motor, uçak motorları ve insansız hava/kara/deniz araçları motorları alanında dünyada adından söz ettirmektedir. Türkiye halihazırda Hocanın öncülüğünde yapılan çalışmalar ve elde edilen gelişmeler sayesinde, gaz türbinli motor teknolojisinde dünyada 7 ülkeden birisi durumundadır.

Türkiye’nin ilk Turboprop’u, Atak ve Gökbey helikopterlerinin motorları onun ve onun liderliğindeki ekip tarafından üretilmeye başlanılmıştır.

Türkiye’de ilk defa tek “kristal kanatçık” ve “hassas titanyum” döküm parçaları yapıldı. İlk defa bir mini jet  odası imal edildi. 

Dünyada ilk defa bir jet motorunun dönen türbün kanatları katmanlı imalat ile üretildi.

Geçtiğimiz günlerde Türkiye’nin ilk milli Turbofan motoru TEI-TF6000 üretildi, TEI-TF10000 de bitmek üzere. Baykar firmasınca üretilen Kızılelma Uçağımızın, hem tasarlanan yeni milli hızlı hücumbotumuzun ve hem de çekirdek motorunun helikopterlerimizin motor ihtiyaçlarını karşılamak üzere TF10000 ID üretimi de son aşamaya yaklaşmıştır. Bu konuda geçtiğimiz hafta (2022 Aralık ayının 2. Haftasında) çıkan bir haberde “TÜRKİYE'DE GELİŞTİRİLMİŞ EN GÜÇLÜ MOTOR. TEI tarafından geliştirilen TF-6000'ün art yakıcı entegre edilmiş versiyonu TEI-TF10000 turbofan motoru tanıtıldı” denildiğine göre bu da başarılmış demekki. Ne güzel, gurur verici.

Savunma Sanayii Başkanlığı, ASELSAN, HAVELSAN, ROKETSAN, TUSAŞ, TÜBİTAK, MKEK, BAYKAR gibi kuruluşlarımızın ve Tersanelerimizin bu başarılı çalışmaları hepimizin göğsünü kabartmaktadır. (Bu vesileyle Prof. Dr. Temel Kotil, Prof. Dr. İsmail Demir, ve diğer tüm hocalarımıza, mühendislerimize, teknisyenlerimize teşekkürlerimizi ve saygılarımızı iletmek isteriz).

Çeşitli YouTube kanallarında ve TV’lerde izlediğim babası ilahiyat fakültesi ve hukuk fakültesi mezunu olan Prof. Dr. Cevat Akşit Hoca’mızın anlatımlarına göre, dünyada motor üretimi konusunda en iyi birkaç mühendisten birisi olan Prof. Mahmut Akşit, defalarca suikasta, zehirlenmelere maruz kalsa da istihbaratımızın ve polisimizin dikkatli korumaları, titiz çalışmaları ve takibi sayesinde bunlardan bir sıkıntı yaşamadan kurtulabilmiştir.

Babası Prof. Dr. Cevat Akşit’in 9 Kasım 2022 tarihinde Vav TV’de yayınlanan bir röportajında bahsettiği, oğlu Prof. Dr. Mahmut Akşit’in büyük fedakarlık örneği sergileyerek ülkemize dönmesine rağmen, özellikle 2016’ya kadarki dönemde fetöcülerin zulümleri ve mobing uygulamaları yüzünden çektiği sıkıntılar, kurum içerisinde ve dışında bulunan bir kısım menfaat şebekelerinin baskıları, memleketimiz için 2 yıl neredeyse hiç ücret almadan çalışmaları vb dinledikçe gerçekten hem üzüldüm, hem duygulandım ve hem de memleket-millet sevdasına hayran kaldım.

Zaman zaman üniversitelerde ve çeşitli platformlarda gençlere ve genç girişimcilere konferanslar vererek, gençlerimize yol göstermekte, motive etmekte ve bilinçlendirmektedir.

Türkiye’mizin eksik olduğu, dışa bağımlı olduğu, ithalatları için toplamda milyarlarca dolar ödemek zorunda kaldığı özellikle uçak motorları gibi yüksek teknoloji gerektiren üretimlerde, milli üretimler gerçekleştirmek için büyük ülkemize mesafeler kazandıran Prof. Dr. Mahmut Faruk Akşit Hocamıza daha çok hizmetler yapması için sağlıklı uzun ömürler diliyorum. 

Ülkemize kaybettirilen son 2-3 asırı, inşallah önümüzdeki en fazla 30-40 yıl içerisinde telafi ederiz. Ki hemen akabinde de uzay sanayiinde de var olmaya başlayıp, orada da açığı kapatmamız gerekir.

Ülkemiz için yaptığı fedakarlıkları, ürettikleri, üretecekleri, ülkemize ve milletimize büyük katkıları ve örnek oluşu, tüm bunların yanında tevazusu nedenleriyle, yaş olarak bizden küçük olsa da hürmetle ellerinden öpüyorum.

Memleketimize daha uzun yıllar çok büyük hizmetler yapmasını ve kendisi gibi vatan sever, fedakar, liyakatli ve dürüst nesiller yetiştirmesini diliyorum.