Tüm Milli Mücadelenin ve özellikle Sakarya Meydan Savaşının kadın kahramanı, örnek ve yiğit bir Anadolu Kadınıdır. 

Doğum tarihi konusunda net bir bilgi bulunmasa da, Murat Dursun Tosun’un kaleme aldığı “Türk Mücahidesi Alucralı Penbe Hatun” başlıklı makalesinde belirttiğine göre, milli mücadeleye katıldığı yıllarda 56 yaşındadır ve bu durumda da

takriben 1865-1870 yılları arasında dünyaya geldiği anlaşılmaktadır. 3 Aralık 1923 tarihli “tevhid-i efkar gazetesi”haberine göre ise 65 yaşındadır.

Giresunlu İğneli Penbe (ya da Pembe) Çavuş, aynen Nene Hatun, Tayyar Rahime, Çete Emir Ayşe, Gördesli Makbule, Hafız Selman İzbeli, Halime Çavuş, Kara Fatma, Şerife Bacı, Nezahat Onbaşı ve daha yüzlerce kadın kahramanlarımız gibi vatan kahramanı, cesur, mert ve fedakar kadınlarımızdan birisidir.

Giresun Alucra ilçesinin şimdiki adıyla Doludere Köyünden, Aksakallı Ali Sofuoğulları sülalesindendir.

O tarihlerden bulunabilen bir fotoğrafının üst kısmında Osmanlıca harflerle, "Kahraman Penbe Hatun" altta ise "Düşmana karşı erkekler gibi harp eden ve sekiz yerinden yaralanan Penbe Hatun" yazılıdır.

Gönüllü Alayın Komutanı olan Osman Ağa, kendisinin köyünde kalması için çok uğraşsa da her seferinde “Ağam uğraşma, beni durduramazsın, evlatlarım vatanımız için dövüşürken ben köyümde rahat rahat oturamam. Ben de savaşacağım ve gerekiyorsa vatanım için cephede öleceğim” diyerek Alaya katılır. Bu sıralarda 50 yaşının üzerindedir.

Kurtuluş Savaşı'nda, Koçgiri ve Pontus isyanlarının bastırılmasında etkili olmuş Topal Osman Ağa komutasındaki 47. Alayın sancak çavuşudur.

Kaynaklarda yazılanlara göre, asker pantolonu ve ceketi giyer, başını siyah bir çemberle örter; Cebinde küçük bir Kuran-ı Kerim, bir elinde bayrak, diğer elinde kılıcı askerin önünde gidermiş.

Kurtuluş Savaşı için Ankara’ya çağrılan 47. Gönüllü Piyade Alayı, TBMM’nin önünde yaptığı muhteşem bir geçit töreni sırasında, Mustafa Kemal Paşa Alayın önünde giden ve bir elinde Sancağı taşıyan diğer eliyle de belindeki kılıcı tutan bir kadını görünce yanındaki Osman Ağaya “Bu kadın da kim, niçin önde gider, bu kadını niçin getirdin?” diye sorar. Osman Ağa “Giresun’lu Gülpenbe Hatun olarak bilinir. Sancak çavuşudur. Kendisi gönüllü olarak katıldı. Sen köyünde kal diyerek ne kadar ısrar ettiysem de laf anlamadı. Ben de gelmesine izin vermek zorunda kaldım Paşam” diye cevap verir. 

Paşa, geçit merasiminin bitiminde, Penbe Hatunu çağırtır “Hatun senin köyünde evladın, yaşlı annen baban yokmudur, niçin onları bırakıp da savaşa gelirsin?” diye sorar. Penbe Hatun “Paşam vatan elden giderse, evladlarımın, anamın babamın, köyümün ne önemi kalır. Vatan namustur. Ben önce namusumuza sahip çıkmak isterim, sonra yaşlı anama babama ve evlatlarıma” diye kararlı ve kendinden emin bir şekilde cevap verir. Paşa bu cevaptan sonra, “bu milli ruh var oldukça düşman burada barınamaz” diyerek, gönüllü birliği cepheye uğurlar. 

Giresun Alayının boylu poslu ve yapılı olduklarını gören Mustafa Kemal Paşa Osman Ağaya, “bunlara kaç tayın veriliyor” diye sorar, “Herkese olduğu gibi 1 tayın Paşa Hazretleri” cevabını alınca, “bundan sonra günlük 2 tayın verilsin, ona göre hazırlık yapılsın” der.

Giresun uşakları Kurtuluş Savaşı mücadelemizde, 42. ve 47. Alay olmak üzere 2 tane gönüllü alay çıkarmışlardır.

Bu kahraman Türk kadını Penbe Hatunu, merhum Tevfik Gül şöyle anlatıyor:

“…Sancak Çavuşumuz İğneli Penbe Hatun idi. Asker pantolonu ve ceketi giyer, başını kara bir çemberle örterdi. Bayrak elinde, kılıcı belinde, askerin önünde giderdi. Taarruzlarda bizimle birlikte koşardı. “Oğullarım, Açlığınız var mı yoruldunuz mu oğullarım?” diye bağırarak bizlere moral verirdi. Hareket borusu çalar çalmaz, hemen alayın önüne geçerdi.”

Asıl ilgi çekici olan Pembe Hatun 8 yerinden yaralanmasına rağmen yılmadan bir kadının ne kadar dayanabileceğini göstermiş ve savaşmaktan bir an olsun vazgeçmemiştir.

Sakarya Meydan Muharebesi sırasında, görev bölgesindeki kahramanlıkları dillere destandır. Kamasıyla üzerine atladığı 10’larca yunan askerini öldürmüş, yaralansa da mücadelesini bırakmamıştır.

Bir keresinde esir aldığı düşman askerlerini kendi birliğine kadar elleri bağlı olarak getirip komutanına teslim ettiğinde, herkes hayretle ve takdirle karşılamıştır.

İğneli Penbe Çavuş, Büyük Taarruza da katılır ve düşmanın memleketten def edilmesine kadar düşmanla mücadelesine gece-gündüz, kahramanca ve en önde devam etmiştir.

Kendisine, elinde taşıdığı 47. Alay Sancağı ile çekilmiş bir fotoğrafıyla birlikte Ocak 2011’de piyasaya çıkan “ Kurtuluş Savaşının Efsane Kahramanı Milis Piyade Yarbay Giresun’lu Topal Osman (Osman Ağa)” isimli kitapta oldukça geniş yer verilmiştir.

Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun. 

Vatan sizlere minnettar!..