19 Mayıs yaklaşırken, gıda, silah-mühimmat, ulaşım ve iletişim gibi bir sürü yokluklar, yoksulluklar, bitkinliklere rağmen, insan üstü mücadelelerle Mustafa Kemal Paşa liderliğinde Kurtuluş Savaşımızı yapıp, bize bu vatanı tertemiz teslim eden ceddimizi hem hayırla yad etmek, hem de zihinlerde taze tutmak için Kahramanlarımızdan hiç olmazsa bir kısmını yazmaya devam etmek istedim.

Bu kahramanlardan birisi de Kara Fatma lakaplı Fatma Seher Erden annemiz.

Fatma Seher Erden, 1888 yılında Erzurum'da doğdu. Subay olan Ahmet Efendi ile evlendikten sonra eşiyle birlikte Balkan Savaşı'na katıldı ve askerlik hayatı eşiyle birlikte devam etti.

1. Dünya Savaşı'nda Kafkas Cephesinde kendi ailesinden 9 kadınla birlikte cephelerde savaştı. 

Eşi Binbaşı Ahmet Bey Sarıkamış'ta şehit olunca memleketi olan Erzurum'a geri döndü.

1919 yılında Mustafa Kemal Atatürk ile bizzat görüşebilmek için Sivas'a giden Kara Fatma, Milis Müfreze Komutanı olarak batı cephesine atandı ve burada göreve başladı. 

Aldığı talimatlar doğrultusunda İstanbul'a giden Kara Fatma, Anadolu’ya silah ve adam kaçırma görevlerinde aktif olarak çalıştı.

İzmir'in Yunan işgaline uğraması sonucunda İzmir'e geçerek savaşan Kara Fatma, çoğunluğu kadınlardan oluşan ve 300'ü kişiyi aşkın birliğiyle 1. ve 2. İnönü Savaşı, Sakarya Meydan Savaşı, Dumlupınar Meydan Savaşı'nda büyük yararlılıklar gösterdi.

Büyük saldırının ilk günlerinde esir düşse de kaçarak yeniden 300 kişiyi aşan ordusunun başına geçti ve Bursa'nın Yunan işgalinden kurtuluşunda büyük rol oynadı.

Onbaşı rütbesindeyken, neredeyse tamamına yakını kadınlardan oluşan birliğiyle yaptığı taarruzla 24 kişilik yunan subay ve askerlerini de esir alarak döndü.

Savaşın ardından Fatma Seher Hanım, askerliğini üsteğmen rütbesiyle tamamladı ve emekli oldu. Ancak emekli maaşını Kızılay'a bağışladı.

Eşi ve 2 oğlu şehittir, yani hem şehit eşi, hem şehit annesi, hem de Kurtuluş Savaşı Kahramanıdır.

Kurtuluş Savaşı kahramanlarından üsteğmen rütbesiyle terhis olan tek kadın asker olarak tarihe geçti.

İstiklâl Madalyası ile onurlandırılan Üsteğmen Fatma Seher Erden (Kara Fatma), kendisiyle birlikte ve kendi komutasındaki birliğinde savaşa katılan ve bir çatışmada elini kaybeden ve akli dengesi bozulan yeğeni küçük Fatma’yı ve çocuklarını sahiplenerek herşeyleriyle ilgilendi.

1933 yılında o zamanın tanınmış gazetecilerinden Mekik Sait Esen’in kendisiyle yaptığı röportaj Yedigün Dergisinde yayınlandı ve bu röportaj yurtta geniş yankı uyandırdı.

O zamanın İstanbul Belediye Başkanı Lütfi Kırdar, Fatma Seher hanıma Kasımpaşa’da bir vakıf evi tahsis etti. 

Daha sonraki dönemlerde Fatma Seher Erden hanıma gerektiği kadar yardım edilmediği ve destek olunmadığından ve eşi ve 2 oğlu da şehit olduğundan, kendisine bakacak kimsesi de kalmayınca son yıllarında sefalete düştü.

Kurtuluş savaşı kahramanı Kara Fatma, geçirdiği bir hastalıktan sonra Darülaceze’ye yatırıldı.

Daha sonraki dönemde, 66 yaşına gelmiş olan Kara Fatma’nın fakirlik ve çaresizliğini gören Kars Mebusu Tezer Taşkıran ve Rize Mebusu Yusuf Ziya Akçal’ın 1954 yılında verdikleri bir önergeyle TBMM tarafından kendisine 170 liralık aylık tahsis edildi.

Ancak hastalığı ilerleyen Fatma Seher Erden, kendisine aylık tahsis edilmesinden sadece 1 yıl kadar sonra, 02.07.1955'te Darülaceze'de 67 yaşında hayatını kaybetti ve İstanbul/Kasımpaşa Kulaksız mezarlığına defnedildi.

Dünyada başka emsali bulunmayan kahramanlığı, savaşçılığı ve büyük çoğunluğu kadınlardan oluşan birliğinin başında vatanın kurtarılması için yaptığı fedakarlıklar ve silahlı mücadeleleri sonraki nesillere örnek olarak kaldı.

Allah hepsine rahmet eylesin, mekanları cennet olsun..