Cemal Kamacı, bugün 55-60 ve daha üzeri yaşlardakilerin, yani bizim gençlik yıllarımızın önemli kahramanlarından birisidir. Onun bokstaki, önce milli takımdaki şampiyonlukları, daha sonra da profesyonel boksta aynı şekilde Avrupa Şampiyonlukları hep göğsümüzü kabartmıştır.

TV’lerin yeni yeni yaygınlaşmaya başladığı yıllarda, onun uluslararası maçlarını, en az Muhammed Ali Clay’ın maçlarını beklediğimiz heyecanla beklerdik. Maçı kazanması için dualar ettiğimi, bayrağımız göndere çekilirken, istiklal marşımız okunurken duygulandığımı gayet iyi hatırlıyorum.

Cemal Kamacı, 9 Şubat 1943’te Trabzon/Maçka Kapıköy’de ailenin 10’uncu çocuğu olarak dünyaya geldi.

Spora futbolla başlamıştı, ancak geçirdiği bir kazada sakatlanınca futbolu bıraktı. Ve 15 yaşındayken, 1958’de Fatih Güreş Klübünde boksa başladı. Daha sonra FB Spor Klübüne geçti.

1962’de milli takıma seçildi.

1964, 1965 ve 1966 yıllarında 71 kiloda 3 yıl üst üste Türkiye Şampiyonu oldu. Bu yıllarda 67 ve 71 kilolarda 2 kez Balkan 2’nciliği kazandı.

1967’de profesyonel oldu ve o yıllarda Türkiye’de profesyonel boks lisansı verecek akredite kurum bulunmadığı için Avusturya lisansıyla dövüşmeye başladı.

1 Ekim 1973’te Ali Sami Yen Stadyumunda düzenlenen ünvan maçında Avrupa Şampiyonu Roger Zami’yi yenerek 63,5 kiloda Avrupa Şampiyonu oldu. 

Haziran 1973’te yapılan ünvan maçında İspanyol Tonik Kortiz’e yenilerek şampiyonluğu kaybetse de, Ekim 1975’te yine bir İspanyol boksör olan Gomez Fouz’u yenerek Avrupa Şampiyonluğu ünvanını geri aldı ve 1976 yılı içerisinde çıktığı 3 ayrı ünvan maçında da rakiplerini yenerek ünvanını korudu.

11 Kasım 1976’da İstanbul’da düzenlenen bir jübile maçından sonra boksu bıraktı. 

Avrupa şampiyonu olan ilk Türk boksör olan Cemal Kamacı, boksu bıraktığında 33 yaşındaydı ve 63,5 kiloda Dünya Klasmanında 4’üncü sıradaydı.

Boks kariyeri boyunca 79 maça çıkan Cemal Kamacı sadece 4 mağlubiyet aldı. 4 mağlubiyetinde de sayıyla yenildi ve hiç nakavt olmadı.

Kendi hayatını anlatırken, 3 yaşındayken kaybettiği Meltem ismini verdikleri kızının acısını hafifletmek için spora tutunduğunu söyledi.

Bir dönem Refah Partisinden ve Fazilet Partisinden milletvekili adayı olsa da seçilemedi.

“Biz Türk Milleti olarak savaşçı insanlarız. Zaten müslümanın güçlü olması lazım.” 

“Gençlerimize sporu tavsiye etmemiz lazım. Spor yapan ahlâklı olur, kötü alışkanlıkları olmaz, kötü alışkanlıklara zaman bulamaz zaten.”

“Küçücük yaşında kaybettiğim kızım Meltem’in acısını sporla unutmaya çalıştım, hayata sporla tutundum.”

“Çocuklarımıza önce ahlâk ve maneviyat, sonra spor öğretmemiz lâzım. Burada aileye, öğretmene ve tv yayınlarına büyük önem düşüyor.”

Diyen Cemal Kamacı bugün için 80 yaşında ve hayattadır.

Kendilerine, şanlı bayrağımızı defalarca göndere çektirdiği ve İstiklal marşımızı defalarca dinlettirdiği için teşekkürlerimizle birlikte saygılarımı iletiyorum; ailesi ve sevdikleriyle birlikte sağlıklı mutlu huzurlu uzun ömürler diliyorum.