Bugun...

“İNSAN DEDİĞİN AMENTÜ’SÜNÜ UNUTUNCA…”

Tarih: 14-11-2019 08:57:00 Güncelleme: 14-11-2019 08:57:00

Allahü Teâlâ buyurdu ki: “Benim hükmüme razı olmayan ve verdiğim musibete sabretmeyen benden başka Rab arasın.” (Taberani)

Kapıdan içeri girer girmez;

-Hastayım doktor çok hasta…

İlaç (antidepresan) lazım bana…

-Doğrudur. (Buraya zaten genel de hasta insanlar gelir“ya da onların hasta ettikleri”…)

-Buyurun şikâyetinizi öğrenebilir miyim önce, ilaç (gerekirse) sonra ki kısım.

-Sabredemiyorum…

-Biraz açar mısınız lütfen kime, neye sabredemiyorsunuz?

-Öncelerde zorluklara, sorunlara,başkalarına diye başlayan şuan içine kendimi de almış halde her şeye her şey içinde kendime.

-Kendinize de?

-Evet, kendime de…

Bende diyenler buyuruntoplaşın yanıma. Bugün ki konum girişten anlaşıldığı üzere SABIR…

Modern olma derdinde olan insan garip ki modern çağın hastalıklarını toplama derdini daha bir öne almış gibi. Aslında bunun bir hastalık olduğunu söylemek de ne kadar doğru bilemiyorum. O nedenle modern çağın olumlu diye gösterdiği olumsuzlarını demek daha yerinde gibi.

İnsanoğlunu yaratılışında kendisine lütuf edilmiş o kadar güce rağmen güçsüz kılan her daim alacaklı gibi yakasına yapışmış duran nefse itaatinin sonucudur; Sabırsızlık.

Nefs dediğimiz ne menem bir şeydir ki Acı, zorluk, sorun vs. denildiğinde onabasar çığlığı unutturuverir anında insana o derin“Amentü”sünü.

“….ve bi'l-kaderi, hayrihî ve şerrihimina'llâhi Teâlâ…”

(Ben Allâh-ü Te'âlâ'ya,…. Kadere, hayır ve şerrin Allâh-ü Te'âlâ' dan olduğuna inandım.)

Nefs’e uyup inandım dediğini-Amentü’sünü-unutan insan sabırdan uzaklaşır.

Sabırdan uzaklaşan insan kendinden uzaklaştırır.

Öyle uzaklaşır ki bu uzaklaşma gün gelir onu kendisine dahi tahammülsüz hale gelir.

Kendisine dahi tahammül edemeyen insanın artık kime ne faydası olabilir ki!

Zarardır o artık hem kendisine hem başkalarına başlı başına zarar.

Zararı da başkalarından değil, bizzat kendi içinden gelmektedir.

İçinde ki “O” dışında ki “O’na anlatamaz yaşanılan her zorluğun hastalık değil,onu olgunlaştıran bir süreç, imtihan olduğunu.

Aksi olsa her bunaldığımız, dayanamadığımız anda hasta olmamız (ki bu gün içinde sıklıkla yaşanılan bir durum olduğundan) ve her daim antidepresan kullanmamız gerekirdi.

Bize lazım olan ise antidepresan değil, çünkü bizler hasta değilnefs’ine yenilip Amentü’sünü unutmuş aciz kullarız.

“Her şey Allahü Teâlâ’nın dilemesiyle var olmuştur.” Bunu biliriz evet de sabırsızlık duygusunun haşaAllahü Teâlâ’nın iradesiyle var ettiği o her şeyde ki iradeye bir baş kaldırıolduğunu bilmez ya da fark etmez her geçen gün sonsuzluğu kaybedişe doğru gideriz.

Merhametlilerin en merhametlisi Er-Rahîm olansonsuzluğu kaybedişimizi istemeyen Allahü Teâlâ’nınKur’an-ı Kerimde yetmişten fazla yerde sabrın önemi ve sabredenlere vereceği sevapları bildirilmesi bundandır.

Enfal 46-Al-i İmran 146: ; “ …Sabredin, kuşkusuz Allah sabredenleri sever.”

Sabrın imandaki yeri, başın vücuttaki yeri gibidir. (Deylemi)

Sabır dediğimiz öyle eylemsizlik halinde, mantıksız bir beyin yoksunluğunun verdiği katlanış değildir ha yanlış anlamayın sakın bilakis sabır eylemin en şahlanmış halidir.

Sabır şifalanmak için acele edip işe şeytanı karıştırmadan sakince zamana gerekli olan zamanı vermektir.

Sabır her şeyin yaratandan geldiğini bilip “lütfunda hoş, kahrında hoş” diyebilmektir.

Sabır her ne istiyorsak hemen şimdi olsun demeden beklemek, istediğimiz olmadığında olanda var olan hayrı görebilmektir.

Sabır ruh evimize incir çekirdeğini doldurmayacaklarıhayatımızın merkezine alıp en şiddetli kavgaların nedeni yaparak bize sevdiklerimizi kaybettiren sabırsızlığı yaklaştırmamaktır.

Sabır dingin ruh halinin kaynağıdır.

Sabır küçüklüğümüzde ki o aceleci, tahammülsüz, çabuk sinirlenen çocuğu büyütmektir.

Sabır zorlukta ki rahmeti görebilmektir.

Sabır mukadderatı oflanıp puflayarak değil, memnuniyetle şükürle kabul ediştir.

Sabır kaygı ve endişeden arınmışlıktır.

Sabır olanla savaşmak değil, barışmaktır.

Sabır sadece dille değil,tüm ruhla bedenlehuşu içinde Rabbe yöneliştir.

Sabır insanın imanıyla ilgili tavrıdır.

Sabır kurtuluşa vize, sabır iman, sabır iradedir.

Sabır ahiretin hayrına kavuşturandır.

Sabır “Yüzünü ekşitmeden acıyı yudum yudum içine sindirmektir.” (Cüneyd-i Bağdadî)

Sabır Erzurumlu İbrahim Hakkı HazretlerininTefvizname adlı şiirinde dile getirdiği gibi;