Gökyüzünde ne zaman uçan bir kuş sürüsü görsem hayatın kısalığı geliyor hatırıma. Ve ne zaman hayat gerçekten kısa diye düşünsem, "Evet" diyorum "hayat kısa, kuşlar uçuyor ve zaman hızla ölüme doğru akıyor"...

Bu sebeple dikkatli olmamız lâzım. O zaman dünya hayatına karşı da daha açık şuurlu olabiliriz. Hayatımızdaki yok olacak şeyleri sıralayıp üstünü çizdiğimizde, geriye ne kalıyor ki?

Allah, Kendisinden yüz çevirenler için kendilerini oyalayacak bir kader belirlemiş. Burası onlar için bir oyun ve oyalanma. Dünya hayatındaki geçici hiçbir şey bir fayda sağlamaz. Aklı olan insanı dünya hayatı aldatamaz. Allah’tan Kendisini anmayı ve arınmayı istemek lâzım. Bizi dünyaya bağlayan sıkı bağlardan kurtulmalı, Allah’a yakın olmalıyız. Nefsimizde tevil yapıp kendimizi kandırmadan her şeyi gereği gibi yapıyor muyuz, buna bakmalıyız.

Hayatta her şey bizim için. Allah'ın Kendisini ve kendimizi tanımamız için verdiği süreyi en güzel şekilde değerlendirmek lâzım. Ömür gerçekten çok çabuk geçiyor. Hayat, bizim için tek kesin gerçek olan ölüme doğru akıyor. Biten her gün, ölüme yaklaştırıyor bizi. Bu ilerlemeyi yavaşlatmak, durdurmak ya da geri çevirmek mümkün değil. Hepimizin izleyeceği yol bu ve her geçen gün, bu kaçınılmaz sona çıkıyor.

Evet zaman hızla ölüme doğru akıyor.  İnanmasa bile herkesin ölüm gerçeğini görüp kabul edeceği bir an olacak. “Keşke ölüm her şeyi kesip bitirseydi” diyecek ama aksine ölümle sonsuzluk başlayacak.

Yani demem o ki; ölüme ve ahirete kesin bilgiyle inanıp, inandığı gibi de yaşamalı insan. Herkes inandığı gibi yaşasın ama kimsenin kırmızı çizgilerini ihlâl etmeden. İman denen teslimiyetin verdiği kalp ferahlığından nasiplenemeden hasedinde, nefretinde, kininde öfkesinde boğulup, boğuldukça saldırganlaşmadan. Göz açıp kapama kadar kısa dünya hayatında, arkasında vefasızca ve merhametsizce kırdığı bir dolu kalp bıraktıktan sonra, ebedî hayatında merhamet mi bekleyebilir mi insan?

İnsan sürekli neşeyi, huzuru değil üzüntüyü arayan, her şeyin içinde bir üzüntü kaynağı bulmaya çalışan bir varlık. Oysa her şeyin içinde, bir hayır, bir güzellik aramalı, zihnini alabildiğince açmalı, tefekkürün derinliklerine dalmalı.

Bak kuşlar uçuyor ama hayat kısa...