Oku/Öğren ve Öğret

Kalemin satır satır yazdıkları uyarınca.

Ey evine kapanan kalk.

Ey göreve hazır kişi hemen kalk ve uyar.

Kendini yeterli görenlerin güçlerinin nasıl yok olduğunu göreceksin.

Bütün oluşlar olup bittiğinde herkes ne hazırladığını anlar.

Böylelikle hakikati en temiz haliyle ortaya koymuş olursun.

Gece/karanlık(leyl) nedir anlaşılmış olur.

Ve şafak/fecr sökmeye başlar

Ve görürüsün ki aydınlık/duha her yere ulaşmıştır.

Kalbin genişler ve zorluktan sonra kolaylığa ulaşmış olursun.

Zaman nasıl da insanoğlunu hüsran/bunalım içine atmıştır.

Sadece iman edenler, iyiliği tavsiye edenler ve dayanışanlar müstesna.

Kur’anın nuzul sırasına göre ilk on üç süresinin ilk ayetlerinden kurduğum aklımda kalan anlamlar.

Esas çarpıçı olan ise sıralamada” Kalk, Uyar, Anlat “şeklindeki vahiylerden sonra

Karanlığın gideceği yani fecrin/şafağın başlayacağı ve nihayetinde duha/aydınlığın ortaya çıkacağı şeklindeki süreçtir.

Toplumdaki bu sosyolojik değişim insanda arınmaya varan bir psikolojik sürece denk düşüyor.

Ey İnsanlar! insan yapıp ettiklerine rehindir.

İmanınızdan başka yük taşımayın.

İmana eklediğiniz her yük imansızlıktır zira.

Günümüzde yaşadığımız sorunların, zorlukların neden var oldukları ve nasıl giderileceğini bir düşünün.

Umarım hakikate hep birlikte bigane kalmayız.Aksi halde dünyada rüsvaylık ahirette de korkunç bir azap bizi bekliyor.

Sekar nedir bilir misiniz?

Sekarın ne olduğunu açıklanmazsa biz nerden bileceğiz.

Sekar öldürmeyen ve yaşatmayan bir ateştir.

Derilerin yandıkça yenilendiği bir türlü bitmeyen bir süreçtir.

Hani bir vicdansızlığımızın bizi sürekli yiyip bitirmesi gibi.

Reform mu yapacağız? Ekonomik ve hukuk alanında.

O zaman dinleyiniz.Ve yol yakınken doğru bir şey yapalım.

Haksız kazançlarımızdan vazgeçemez isek ekonomik bereket gelmez.

Hangi iktisatçıları getirirseniz getirin.

Bir bütün millet olarak hakkaniyetle rızkımızı arayacağız.

Ebu Leheb’in iki eli kurumuştu ya.

Bir eli o haksız elde ettiği mallarıydı.

Bir diğer eli de oluşmuş sosyal itibarı.

İkisinden de oldu.

Gitti kendisini ateşe yasladı.

Şimdi bildiğim itibarı sona ermişlere sesleniyorum.

İtibarınız gibi mallarınız da size fayda etmeyecek.

Adiyat suresini okuyunuz..

Muhteşem atlarıyla baskın yapıp başkalarının haklarına çökenleri anlatır.

Bu sureyi anlamadan ekonomik reform felan olmaz.

Sayın Lütfi Elvan Bakanımıza bütün iktisat teorilerinden önce bir kez daha bu süreyi okumasını tavsiye ediyorum bir mümin kardeşi olarak.

İnsan yığmacasına malı sever oysa Allah adaletle dağıtın sermayeyi buyuruyor.

O atlarıyla/son model araçlarıyla çadırlara giren/ihaleleri alanlar ne nankördürler.

Hukuk reformu mu yapacağız.

Adalet Bakanımızın elinden geldiğince göstermekte olduğu gayrete teşekkür etmek lazım.

Lakin tarafsızlık bağımsızlık gibi ilkeler veya mevcut mevzuat bunlarda adalet için olmalı.

Rahatsız olduğunuz konuları araya serpiştiriyorsunuz ve belkide en güzeli yapıyorsunuz.Sizi buna sevk eden nedenler eksilmeyip artsin.Ama adalet, tanrısal bir şaşmazlık ve hayranlık uyandıran bir cesaretin ödülüdür sonsuza ulaştıran.

Nice deliller var adalete ilişkin yolunuzun kesiştiği.

Görüştüğüm siyasi liderlere sırayla Salih peygamber dönemindeki Allah’ın devesinden bahsediyorum. Sayın Cumhurbaşkanımız’a da anlatacağım.Belki uzar görüşme diye özetle söyleyeyim.

Devenin suyunu kesmeyeceğiz ki sütünden faydalanalım.Reform bu ilkeyi sürdürmek ve onun yollarını açmaktır.

Son söz salgın sonrası dönemde Türkiye yeni kurulacak küresel düzende önemli bir yer edinecektir.

Bu cümleyi düzeltmemiz gerek,

Türkiye yeni bir düzen kurmak gerekliliğini halleriyle öğretmelidir.

Dijital çağın bunalımından ,insana hürmet ve dünyaya adalet anlayışıyla çıkabiliriz.

Bize iyilerden düşen miras yeryüzüne bırakacağımız türastır.

Yeryüzünde fesat çıkaranlardan olmamak dileğiyle.

Ve inna aleyhi raciğun.

Biz yaşarken de Allaha dönenleriz öldüğümüzde de.