“Cumhuriyeti kuran partiyiz” demekle övünen CHP’li yöneticilerin, kurduklar?n? iddia ettikleri cumhuriyeti ne hale getirdiklerini anlatan bir metafor da icat etmelerini beklerdik. Böylece kestirmeden ve çarp?c? bir kavram ile bu devlet için, bu millet için yapt?klar?n? da ö?renmi? olurduk.
Osmanl? Devleti 600 y?ll?k ?an ve ?eref dolu ömrünü tamamlam??, dünyadaki bütün imparatorluklar, medeniyetler, devletler gibi yerini halefi-mirasç?s? olacak devlete b?rakm??t?. Bu süreçte ya?ananlar?, katk? sunan, sürece köstek olan aktörleri -sa?l?kl? yaz?lmasa da- yaz?l? tarihten okuyabiliriz.
Ancak,
Kahir ekseriyetiyle CHF’liler/CHP’liler, 29 Ekim 1923’ten sonra Türkiye'nin ilerlemesi ve Türkiye'nin müreffeh bir ülke olmas? için de?il, vars?n Türkiye küçük olsun, fakir olsun, insanlar pula muhtaç olsun lakin bizim yönetimimizde olsun diye çal??t?lar. Neticede devlette ve memlekette önce toprak kay?plar?, sonra de?er a??nmalar? ya?and?. Öyle ki CHF taraf?ndan küçültülen bu ülkede örfünden, adetinden, kültüründen, müzi?inden utan?r bir güruh yeti?tirdiler.
Tek adaml?k,
CHF de.
Parti devleti,
CHF döneminde,
Erklerin Milli ?efin uhdesinde olu?u da zaten kendisini ve CHF’yi layus’el k?lm??t?.
Serbest seçimler olmad??? için millete hesap verme dertleri de yoktu. Bu durum onlar? daha gaddar, daha pervas?z ve halktan kopuk k?lm??t?. Neticede hesap verecekleri milli irade CHF’nin ipote?i alt?ndayd?.
Tek parti döneminin ak?ldânelerinden Zeki Mesut Bey, bütün muhalifler sindirildi?i halde, ‘Devlet yönetiminde ele?tiri ve denetim sa?lanmad?…’ sav?n? öne sürerek, ‘…Türkiye’de devrim partisi d???nda bir parti kabul edilemez.’ diyordu.
?? Bankas? beslemesi Mahmut Bey, “Yeni rejim, ihtilalin prensiplerini ideal haline sokmak, bilhassa memleketin gençli?inde yeni bir ink?lap iman? yaratmak için her vas?taya müracaat ediyor. Her imkandan istifade ediyor. Önüne ç?kan her engeli y?kmaktan çekinmiyor. Bu engeller vatanda??n özgürlü?üne taalluk etse de…” diye övdü?ü Yugoslavya diktatörlü?ündeki ve komünist Rusya’daki vah?etin Türkiye'de de uygulanmas?n? öneriyordu.
Dönemin sözü dinlenen ki?ilerinden olan Falih R?fk? da “Halk y???nlar?na kar?? kom?u f?rkan?n ink?lapç? metodlar?ndan yararlanabiliriz…” diyerek Komünist Rus ve ?talyan mezalimini Türk Milleti için öneriyordu hem de Fa?ist Benito Amilcare Andrea Mussolini’den al?nt?lar yaparak:
Ahmaklar, alçaklar, korkaklar, politikac?lar, tembeller, iktisatç?lar, ahlakç?lar, gafiller… bunlar ink?lab?n muhalifleridir, sak?n unutmay?n… diyordu Mussolini ve kendilerine muhalif herkesi katliamdan geçiriyordu.
??te, CHF’li ayd?nlar?n önerdikleri fa?ist yöntem buydu. Muhalefeti böyle ezin diyorlard?. Nitekim çok geçmeden ?nönü ve ekibi bu önerileri harfiyen yerine getirdi.
Nas?l m??
Anlatay?m:
CHF muhalefete izin vermedi. Atatürk’ü de ikna eden ?nönü ve tayfas? izin verdi?i halde kurulan partilere hayat hakk? tan?mad?. Bunu yaparken de muhalifleri yalanlarla vatana ihanetten tutun, muhaliflerin suikast tertip ettikleri/etmeye haz?rland?klar? suçlamalar?na kadar çe?itli kumpaslarla sindirdi. Öyle ki CHF’yi ele?tiren herkesi hain ve ?ngiliz i?birlikçisi olarak yaftalad?lar.
Bu dönemde ya?ananlar? daha tafsilatl? yazaca??z ancak bugün CHP’nin ne yapmaya çal??t???na bakal?m.
En son tek parti döneminde yani Türkiye'yi parti devleti yapt?klar? dönemde iktidar olabilen CHF/CHP ve devam? olan partiler (SODEP-SHP, DSP) tek ba??na iktidar olamad?lar çünkü bu millet CHP’nin iktidar? ele geçirmesi halinde neler yapaca??n? biliyordu. Bu sebeple b?rak?n tek ba??na iktidar olmay?, 1971 ve 1997 darbe ve muht?ra dönemleri d???nda CHP ile DSP hiçbir dönem birinci parti bile olamam??lard?r.
CHP de bu durumu bildi?i için tam 70 y?ld?r iktidar olmay? de?il, iktidar olan partileri yalan ve iftiralarla karalamay?, iktidar? laiklik ve rejim tart??malar? ile tehdit etmeyi ve bu ?ekilde hükumetleri çal??amaz hale getirmeyi esas ald?. Do?rusu bu konuda ba?ar?l? da oldu. 1960 kanl? darbesinde, 1971 muht?ras?, 12 Eylül fa?ist darbesi, 1997 darbesinde, 2007 muht?ras? hatta 15 Temmuz 2016 FETÖ darbelerinde CHP’nin ya te?viki ve deste?i ya k??k?rtmas? ya da 15 Temmuz’da oldu?u gibi “Kontrollü kaypakl???” olmu?tur.
Devam edece?iz in?aallah…