Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Türkiye Kooperatifler Fuarı açılış törenine katıldı. Burada bir konuşma yapan Bakan Selçuk, günümüzde; işbirliği, akıl birliği, dayanışma ve yardımlaşmanın öneminin giderek artan kavramlar olduğunu belirterek, “Ülke olarak ekonomik açıdan yükselmenin ve milli hedeflerimize ulaşmanın yolunun gücü, sermayeyi birleştirmekten geçiyor. İşte bu noktada kooperatifler; işsizliğin önlenmesi, yoksullukla mücadele, sürdürülebilir sosyal ve ekonomik kalkınma ve istihdam politikalarında, etkin bir model olarak karşımıza çıkmakta” ifadelerini kullandı.

“BİRLİĞİN, BERABERLİĞİN VE DAYANIŞMANIN İKTİSADİ YANSIMASI OLAN KOOPERATİFÇİLİK BİZİM KÖKLERİMİZDE, GELENEKLERİMİZDE MEVCUT”

Yüzyıllardır imece kültürüyle yoğurulmuş bir coğrafyada yaşadıklarını ve birbirine destek olarak büyümüş bir medeniyetin mensupları olduklarını dile getiren Bakan Selçuk, “Dolayısıyla birliğin, beraberliğin ve dayanışmanın iktisadi yansıması olan kooperatifçilik bizim köklerimizde, geleneklerimizde mevcut. Bugün üretimin emeğin dayanışmanın en güzel örneklerinden birisine bu kooperatifçilik fuarında şahit olmaktayız” şeklinde konuştu.

Türkiye Kooperatifler Fuarı’nın tüm sektör temsilcilerini bir araya getirmesi, hem çalışma hayatına hem de ticarete yeni bir soluk getirmesi bakımından önemli bir organizasyon olduğunu kaydeden Bakan Selçuk, esnafı, çiftçisi, bankacısı, girişimcisi, perakendecisi, e-ticaret temsilcileriyle üretimden tüketime giden yolculuğun tüm aktörlerini ortak bir platformda buluşturduğu için Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’a teşekkür etti.

“KOOPERATİFLER, YEREL DÜZEYDE KADINLARIMIZIN DAHA ETKİN OLABİLECEKLERİ BİR PLATFORM SAĞLAMAKTA”

Fuarın, özellikle kadın girişimciliği konusunda hayati bir rol üstlendiğini düşündüğünü anlatan Bakan Selçuk, “Kadınlarımızın kooperatiflerin çatısı altında akıllarını, güçlerini, emeklerini, alın terlerini heyecan ve gayretlerini birleştirmeleri önemli. Kooperatifler, yerel düzeyde kadınlarımızın daha etkin olabilecekleri bir platform sağlamakta. Kadınlarımız, öncelik ve ihtiyaçlarını bu kooperatifler aracılığıyla tekrar gündeme getirebiliyorlar. Kadın kooperatifleri aynı zamanda bizim çok önem verdiğimiz aile hayatı ile çalışma hayatını uyumlaşması konusunda bir öncü hareket oluyor. Dolayısıyla, ortak iş yapma ve sağladığı pazarlık gücü sayesinde; zorluklarla baş etme imkanı sağlıyor kadın kooperatifçiliği. Karar alma mekanizmalarında, yerel yönetimler de dahil olmak üzere kadınların daha etkin hale gelmesinde ilk basamak aslında. Kişisel gelişim, beceri arttırma, liderlik geliştirme ve girişimcilik yakalama imkanı veriyor” diye konuştu.

“SON 10 YILDA KADIN GİRİŞİMCİLERE GELENEKSEL VE MODERN SEKTÖRLERDE YÜZDE 20 DAHA FAZLA HİBE VERDİĞİMİZİ GÖRMEKTEYİZ”

Girişimciliğin, kadınların toplumdaki konumlarını artıran en önemli unsurlardan birisi olduğunu kaydeden Bakan Selçuk, “Kadın girişimciliğinin etkin olduğu toplumların gelişmişlik düzeyi de daha yüksek. Kadın girişimciliği, gelir dağılımındaki adaletsizliğin önlenmesine de büyük bir ivme kazandırmakta. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı olarak, hem girişimcilerimizin sayısının artması hem de kooperatiflerimizin gelişmesi ve çoğalması için gereken tüm desteği sağlıyoruz.

Bu noktada baktığımızda son 10 yılda kadın girişimcilere geleneksel ve modern sektörlerde yüzde 20 daha fazla hibe verdiğimizi görmekteyiz. 2019 sonuna kadar yaklaşık 220 bin kadın girişimcilik eğitimi aldı. 2019 yılında yeni program başlattık. Yeni Girişimci Programı ile kadınlara ek olarak genç, engelli ve şehit yakını olan girişimcilerimize ayrıcalıklı destekler sağlıyoruz” dedi.

“Bebek sektöründe kadın girişimci oranı yüzde 35’lerden yüzde 58’e çıkmış durumda. Şuanda bazı sektörlerin yarısından fazlasında kadın girişimcimiz var”

Kadın girişimcilerin en çok bebek, biyoteknoloji, kozmetik, hediyelik eşya, sosyal girişimler ve gastronomi alanlarında öne çıktıklarını belirten Bakan Selçuk, şunları aktardı:

“Bebek sektöründe kadın girişimci oranı yüzde 35’lerden yüzde 58’e çıkmış durumda. Şuanda bazı sektörlerde yarısından fazlasına kadın girişimcimiz var. Özellikle teknoloji alanında rakamlara baktığımızda; son 10 yılda Türkiye’deki teknoloji girişimleri kurucularının yüzde 16’sının kadın olduğunu görüyoruz. Bu da Türkiye’yi Avrupa’da, 4. sıraya yerleştiriyor. Türkiye’de teknolojide de kadınlar kendilerine daha fazla yer bulmaktalar. Bu olumlu tablonun daha da ileri bir noktaya ulaşmasında kadın kooperatiflerinin önemli bir payı var. Fuardaki kooperatifleri incelediğimizde de özellikle el emeği göz nuru ürünler dikkat çekiyor. Kooperatifçilik aynı zamanda sadece teknoloji gibi dijitalleşme gibi alanlarda değil, geleneksel alanlarda geleneksel sanatlarda unutulmaya yüz tutmuş mesleklerimizde aktif şekilde icra edilmesi için de oldukça elverişli bir saha oluşturuyor. Biz de tüm bu nedenlerden dolayı, Bakanlık olarak kadın kooperatifçiliğini desteklemek ve ilerletmek için çeşitli çalışmalar sürdürmekteyiz. Özellikle ‘Kadın Kooperatifçiliği Çalışma Grupları’ oluşturduk ve yıllık iş planlarını hazırladık. Ayrıca; kadın kooperatiflerinin İl İstihdam ve Mesleki Eğitim Kurullarında da temsil edilmesini sağlıyoruz. Çalışma gruplarımız ve kurullarımız marifetiyle illerde atölye çalışmaları, seminerler, paneller, toplantılar gerçekleştiriyoruz. Kadın kooperatiflerinin satış konusunda desteklenmesi ve satış yerleri tahsis edilmesi için çalışmalar yürütüyoruz."

Türkiye’yi 2023’e taşıyacak 11. Kalkınma Planı’nda ve 2019-2021 Yeni Ekonomik Programda da kadın kooperatifçiliği vizyonunu ortaya koyduklarını ifade eden Bakan Selçuk, “Bundan sonraki süreçte de kadınlarımızın kooperatifleşmesine yönelik çalışmalarımıza büyük hızla diğer tüm bakanlarımızın destekleriyle devam edeceğiz. Ayrıca; Kadınların Kooperatifler Yoluyla Güçlendirilmesine yönelik Tarım ve Orman Bakanlığımızla yeni bir proje hazırlığımız da mevcut. Önümüzdeki yıl 2021 itibariyle başlatıyoruz. Proje ile berber kadınlarımıza ve kadın kooperatiflerine yönelik eğitim ve danışmanlık hizmetlerimizi de sürdüreceğiz” şeklinde konuştu.

Salgın sürecinden geçildiğini anımsatan Bakan Selçuk, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı olarak, kadınlar başta olmak üzere; salgından etkilenen tüm toplum kesimlerine yönelik Sosyal Koruma Kalkanı programını başlattıklarını aktararak, şu ifadeleri kullandı:

“Bu programda çalışma hayatı, sosyal güvenliğe, sosyal hizmetler ve sosyal yardımlar olarak 4 ana başlıkta bütün vatandaşlarımızı koruma kalkanı altında almayı hedefledik. Özellikle dezavantajlı kesimleri. Sosyal Koruma Kalkanı çerçevesinde vatandaşlarımıza doğrudan sağladığımız maddi desteğin toplam tutarı 35 milyar lirayı aşmış durumda. İnşallah Türkiye olarak hep birlikte bu salgın dönemini güçlenerek çıkacağımıza inanacağız” aktarımında bulundu.

Program, konuşmaların ardından düzenlenen ödül ve açılış töreniyle son buldu.

(Mevlüt Hasgül - Nurullah Geylani /İHA)