TBMM’de gazetecilerle bir araya gelen Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, eski Başbakan Yıldırım Akbulut’u ziyaretine ilişkin soruya, “2 gün önce başlayan aritmi tablosu oldu. İlk müdahale sonrası ertesi gün Ankara’ya geldi. Genel durumu iyi. Yoğun bakımda değil, serviste. Ciddi sorunu yok” yanıtını verdi.

Sağlık Bakanlığı atamalarına ilişkin Koca, “12 bin küsur atama tamamlandı. 17 bin 869 için ilgili hazırlık yapıldı. Hangi bölümlere, programlara kaçar kişi alınacak talep Cumhurbaşkanlığı’na gönderildi” şeklinde konuştu.

Şehir hastanelerine 25 yılda ne kadar ödeme yapılacağına ilişkin soru üzerine Koca, “Yapılan işletme tecrübesi kazandık bu dönemde. Artık genel bütçeden kendi kaynaklarımızla yapabilir ve tecrübe sahibi olduğumuzu düşünüp kendi imkanlarımızla yapmayı planladık. 10 hastanenin ihalesi devam ediyor. 3 tanesi için geçmiş dönemde proje ihalesine çıktık; Ordu, Sakarya ve Sancaktepe. 7 tane için de var olan ihaleyi iptal edip proje ihalesine çıkmış olacağız. Büyük hastane yapmamış değiliz. Şehir hastanesi kamu-özel işbirliği ile yapılmak zorunda değil. Erzurum, Balıkesir. Bir sürü spekülasyon var. Garantiler, kullanım bedeli, bakımı hizmetleri var. Kira 25 yıllık bedel. Hizmet kimisinde 14-15 19’a kadar çıkabiliyor. İhale süresi 25 değil 5 yıl. Hastanelerde 5 yıl hizmetlerin verilmesi ile ilgili ihaleler 5 yıl sonra herkese açık şekilde ihale ederek, var olan yüklenicinin olma avantajı olmadığı ihale süreci olacak. 25 yıl devam etmek zorunda değiliz. Sadece kullanım bedeli. Diğer hizmetleri herkese ihale edebiliriz. Kira, toplam kullanım bedeli ve hizmetlerle toplanarak birçok rakamlar telaffuz ediliyor. 2019 bütçesine koyduğumuz miktar 5.2 milyar. Hizmetlerin de toplamı. Bu yıl muhtemelen 4.6 milyar olacak. Hizmetler, kira bedeli toplamı. 2.7-2.8 milyar TL kullanım bedeli olacak. 2020 bütçesi 10.2 milyar. Muhtemelen daha aşağı olacağını tahmin ediyoruz. Kullanım bedeli 5 milyar üzerinde, yani kira. Açılan 10 ve açılacak 4 hastane toplam 14 hastane. Hasta garantisi var deniyor. Ankara’da acil hastaların ambulansa gidenlerin Bilkent oranı yüzde 7’yi geçmiyor. Algı oluşturulmak isteniyor. Hasta garantisi yok şehir hastanelerinde. Poliklinik hasta doluluk garantisi var deniyor. Hiçbir şekilde hasta garantisi söz konusu değil. Bizim garanti denilen olay hizmetlerle ilgili. 5 yıllık süreçle aldığımız hizmetlerle ilgili” diye konuştu.

Memnuniyet anketine ilişkin soru üzerine Koca, memnuniyetlerin yüzde 90’ın üzerinde olduğunu kaydetti. Koca, şöyle konuştu:

“Kullanım bedeli belli bir endeks ile gidiyor. Diğer hizmetleri kimisini almayıp, kimisini devam ettirebiliriz. Şimdi kemoterapi, fizik tedavi sözleşmede olmasına rağmen bu hizmetleri artık kendimiz vermeyi planladık. Bilkent kemoterapiyi biz ödüyoruz. Fizik tedavi hizmet alımıydı, kendimiz yapıyoruz.”

"Neyim Var" projesine ilişkin olarak Koca, “Amaç hastanın bir şekilde polikliniğe, nereye müracaat etmesi gerektiğini yönlendirmek istiyoruz. 6 oranında hastanın yanlış bölüme gittiğini biliyoruz. 2 milyon günlük hastada 120 bin hastanın yanlış yere gittiğini gösteriyor. Ön planda şikayeti sorgulayan 22 soruyla bunu tamamlayan, hastanın hangi bölüme gideceğini üçe indiren, beş tane de olası tanıyı gösteren, gerektiğinde birinci basamakta aile hekimine gitmeyi öneren sistem.”

Güvenli bölge ile ilgili soruya Koca, “Fırat batısında 6 hastane, 800 yatak ve 48 merkezde hizmet veriyoruz. Doğu bölgesinde mobil tırlarla batıdaki gibi orada da vatandaşa hizmet vermeyi planlamış durumdayız” ifadelerini kullandı.

YPG’ye cihazların Ankara’dan gittiği iddiaları ile ilgili Koca, iki müfettiş gönderildiğini ve idari soruşturmanın başlatıldığını belirtti.

KOCA’DAN LÖSEV AÇIKLAMASI

LÖSEV açıklamasını hatırlatan gazeteciye Koca, “Bu üsluba cevap vermek istemiyorum. Hassas bir konu. Lösemili hastalardan bırakın LÖSEV, kimse fark alamaz. Biz fark almıyoruz diye kimse kendisini ayrıcalıklı kılmasın. Kemik iliği, 100 binden 196 bin liraya ödeme yapıyor devlet. LÖSEV özelinde lösemili çocuklar için kurulan hastane sen de tuğla koy diyerek yapılan hastane. Özel hastaneler yönetmeliğine tabi. Kimse üstünde kendini göremez. Kimse hastaneyi yaptım ver ruhsatımı diyemez. Bakanlık planlama yapıyor. 75 yatak izin verilen hastanenin neden 25 yatağı lösemili çocuklar için? 400 yataktan niye 60 yatak kullanımı için müracaat yapılıyor? Mevzuatta yer olmamasına rağmen o çocuklar için 60 yatağa izin verdik. Toplam 100 yatak izin verildi. Radyoterapi cihazı izni de verdik. Anjiyo, pet cihazı izni verildi. 60 izin verdiğimiz yatak dolu olursa (şu an 25 kullanılıyor) devamında daha fazla talep olursa onu vermeye mevzuat çerçevesinde gayret içinde olurum. Ücret zaten alınmıyor. Böyle ayrıcalık istenemez. Şu; eğer lösemi hastalar için kaç yatak istiyor ve doldurabiliyorsanız veriyoruz. Doldurup kaç isterseniz veririz. Lösemili çocuklar diyerek 400 içinde 25 ayırıp, kalanını özel hastane yapıp gelir elde etmek istiyorum deyip Özel Hastaneler Yönetmeliği dışında olamazsınız. Kimse kendini devler ve kanunlar üzerinde görmesin. Lösemili çocuklar için ayrılan yatakların hepsine izin verdik. 25 kullanıyordu” dedi.

(Ahmet Umur Öztürk - İbrahim Berat Yılmaz/İHA)