Adil Öksüz’ün “MİT ajanı” olduğuna dair sahte belgeyi hazırlayan FETÖ’cü S.Z. itirafçı oldu. S.Z.’nin hazırladığı ‘belge’ ile “15 Temmuz’un kurgu olduğu”nu iddia eden 3 sayfalık bir metnin Kılıçdaroğlu ve CHP’li Aytun Çıray’a e-maille gönderildiği belirlendi. CHP bu mailden sonra 15 Temmuz’a “tiyatro” demeye başladı.

MİT’in ‘mahrem imamı’ S.Z.’nin itirafçı olmasıyla, CHP’nin 15 Temmuz FETÖ’cü darbe girişiminin ardından 3 yıllık söylemlerini FETÖ’cülerin dizayn ettiği ortaya çıktı. S.Z.’nin düzenlediği sahte belgelerde yer alan “Adil Öksüz MİT elemanıydı”, “Darbe tiyatroydu” gibi ifadeler geçtiğimiz 3 yılda CHP tarafından kullanıldı. Darbe girişimine karşı 7 Ağustos 2016’da ortaya konan ‘Yenikapı Ruhu’na ihanetinden sonra Kemal Kılıçdaroğlu, ‘darbe girişimi kurguydu’ iddiasını gündeme taşımıştı. FETÖ’nün düzmece belgeleriyle karalama kampanyası başlatan Kılıçdaroğlu’nun iddiasının örgütün ‘fuatavni’si olarak bilinen bir sahte hesap üzerinden paylaşılan asılsız bir ihbar e-postası ve ekindeki düzmece belgelere dayandığı belirlenmişti. Sözkonusu e-posta, ‘denizbayrak83@gmail.com’ adresinden 4 Kasım 2016 tarihinde Amerika’dan gönderilmişti. Sahte belgeyi düzenleyen MİT’in mahrem imamı S.Z. gözaltında itirafçı oldu. S.Z., Adil Öksüz’ün MİT elemanı olarak gösterildiği sahte angaje formunu kendisinin hazırladığını itiraf etti.

‘Öksüz MİT elemanı’ demişti

S.Z.’nin itirafçı olmasıyla birlikte CHP’nin 3 yıldır söylemlerini bu sahte belgeye dayandırdığı ifşa oldu. S.Z. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, eski CHP’li Aytun Çıray ve gazeteci Can Ataklı’ya gönderdiği sahte ihbar mektubunda 15 Temmuz’un ‘kontrollü’ olduğunu iddia etti. S.Z., “MİT 15 Temmuz’un öncesinde, esnasında ve sonrasında kısaca her yerindeydi. Delil olarak da Adil Öksüz’ün Timsah kod adlı teşkilat elemanı olduğunun delilini göstereceğim, belgesini göndereceğim” demişti. İtirafçı, Öksüz’ün MİT tarafından istihdam edildiğini belirterek, 2014 yılındaki MİT Kanunu değişikliği ile kurumun AK Parti tarafından yönetildiğini yazdı.

Kemal Bey’in akıl hocası

S.Z.’nin mektubundaki unsurlar, Kılıçdaroğlu ve onun peşinden giden CHP’lilerin 15 Temmuz darbe girişimine yönelik kamuoyunda soru işaretleri oluşturan söylemlerinin kaynağı gibi benzerlik taşıyor. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu da Adil Öksüz’ün MİT elemanı olduğunu şu sözlerle ifade etmişti: “Herkes kelepçelenirken onlara kelepçe vurulmadı. Neden? MİT Yasası’nda bir değişiklik yapıldı 2014’te. Başbakanın emri ve talimatı olmadan hiçbir MİT görevlisi tutuklanamaz gözaltına alınamaz. Adil Öksüz neden tutuklanmadı neden gözaltına alınmadı?”

Oltadaki yemi kaptılar

Mahrem imam S.Z. sözkonusu mektubunda 17-25 Aralık darbe girişiminin ardından FETÖ’nin taktik ve stratejik olarak silaha sarılmadığını iddia etmiş ve şöyle yazmıştı: “Baskılarla her geçen gün mağduriyet görüntüsü artan FETÖ’nün ulusal/uluslararası alanda hukuksal mücadeleyi seçmesi ve güçlü bir propaganda ile hükümete yüklenmesi alternatif bir planın oluşturulması gerekliliğini ortaya çıkardı ve ‘cemaatin terör örgütü olduğu’ algısını oluşturacak hamlenin ‘darbe tiyatrosu’ ile mümkün olacağı fikri üzerinde uzlaşıldı. Nihayetinde 15 Temmuz günü darbe tiyatrosu sahnelenmeye başlandı.” S.Z.’nin mektubunun ardından Kılıçdaroğlu, CHP yönetimi ve Ataklı da hain darbe girişiminin ‘tiyatro’ olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu daha da ileri giderek, “15 Temmuz kontrollü bir darbeydi” dedi. 15 Temmuz darbe girişiminin ikinci yıldönümünde de ‘kontrollü darbe’ iddiasını yineleyen Kılıçdaroğlu, “Erdoğan da darbenin olacağını biliyordu. Niye Marmaris’te saklanıyor?” diye sormuştu.

KAYNAK : YENİ AKİT