Bandırma ve Erdek körfezlerini ikiye bölen Kapıdağ Yarımadası müsilajın iki yüzüne sahne oldu. Yarımadanın bir yüzünde denizin rengi kahverengi olurken, diğer tarafta müsilajın yok olduğu denizin güzelliği tatilcileri sevindirdi. Erdek’e bağlı Aşağı Yapıcı ve Tatlısu mahallelerinde müsilajla birlikte BAGFAŞ’ın atıklarının neden olduğu iddia edilen renk değişimi sonrası vatandaşlar denize girmeye korkarken, Erdek’te halk plajlarının olduğu yönde ise müsilaj az olmasına rağmen denize giren olmadı. Erdek merkezindeki plajların yanı sıra Ocaklar mevkiinde de denizde müsilaj ve kirlilik olmamasına rağmen vatandaşların kumsalda güneşlenmeyi tercih ettikleri görüldü. Sahillerdeki işletmeler turizm sezonunda vatandaşların Erdek’e geldiğini ancak müsilaj nedeniyle denize girmediklerini dile getirdiler.

Kapıdağ Yarımadası’nın Bandırma’ya bakan yüzünde yer alan Aşağı Yapıcı Mahallesi’nde denizin renginin kahverengiye dönmesi gerek yöre halkını, gerekse de tatilcileri endişelendiriyor. Mahallede 30 yıldır dalgıçlık yapan Zehra Özcan yaklaşık, 1 aydır etkili olan müsilajın bölgenin turizm ve balıkçılığına büyük etkisi olduğunu söyledi. Kapıdağ Yarımadası’nın Bandırma tarafında yer alan BAGFAŞ’ın üretimden kaynaklanan asitlerini denize deşarj etmesinin de kirlilikte büyük etkisi olduğunu söyleyen Özkan, defalarca şikayet etmelerine rağmen fabrikanın atıklarını denize boşaltmaya devam ettiğini ileri sürdü.

“30 yıllık dalgıcım denize girmeye korkuyorum”

30 yıldan bu yana Erdek’in Aşağı Yapıcı Mahallesi’nde ikamet eden, dalgıçlık ve balıkçılıkla uğraşan Zehra Özcan, uzun yıllar dalgıçlık yapmasına rağmen denize girmeye korktuğunu ifade etti. Özcan, “30 senedir deniz kıyısında oturmaktayım ve dalgıçlık yapmaktayım. Ayrıca balıkçılık yapıyorum. Bizim tabirimizce bu salya denilen olay denizin pisliğidir. Bütün kanalizasyonların denize akması buna etkendir. Deniz salyası belli zamanlarda zaten oluyordu ama bu sene deniz aşırı kahverengi halini aldı ve pislik içinde. Burada balıklarımız yaşamamakta, yani balıklar kıyıya inmiyor. Ben burada volicilik yaparken zamanında çok lüfer ve palamut tutuyordum. Şimdi lüfer ve palamut sezonunda kesinlikle bir tane balık yakalayamıyoruz. Bununda sebebi denizin pisliğidir. Hemen hemen bir aydır denizin durumu bu şekilde. Mesela şu anda bu sezonda buralarda çinakop ve böcek diye tabir ettiğimiz Jumbo karides çıkması lazım. Ama bunların hiç birisini avlayamıyoruz, yakalayamıyoruz çünkü kalmadı. Bu halde asla denize giremem. Ben yıllardır dalgıçlık yaptığım halde bu denize girmeye korkuyorum” diye konuştu.

Kapıdağ Yarımadası’na komşu BAGFAŞ Gübre Fabrikası’nın üretimden kaynaklı asitlerini denize saldığını ileri süren Özcan, “Buradaki denizin kirliliğinde fabrikanın aşırı etkisi var. Biz defalarca söylediğimiz halde, mahkemelere verdiğimiz halde BAGFAŞ’ı kaldıramadık, kaldıramıyoruz. Fabrika olduğu gibi asidini denize akıtıyor. Asit attığı zaman denizcilerin tabiriyle com deriz belirli bir seviyede derinleşir ve o derinlikten arkaya kadar balık ölülerini kendim bizzat gördüm. Denize atılmış olan asidin fonksiyonu yarımadanın öbür tarafına kadar geçiyor. Ne yapılacaksa yapılsın artık. Bundan sonra artık bir şeyler yapmamız lazım diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

“Herkesi Erdek’e bekliyoruz”

Erdek’te kafe işletmeciliği yapan Ayhan Güder, sezonun iyi geçeceğini tahmin ettiğini belirterek, “Daha önce de Erdek’te müsilaj oluyordu fakat 3-5 gün kalıyordu gidiyordu, ondan sonra deniz çok güzel oluyordu. Fakat bu sene biraz uzun sürdü. Sezonun başlangıcı olmasından dolayı çok fazla etki bizlere yapmadı ama otelci arkadaşlarımıza mutlaka etkisi oldu. Fakat şu anda görüldüğü gibi denizimiz güzel, müsilaj çok az kaldı. Bununla ilgili Sayın Cumhurbaşkanımızın açıklamaları vardı, örnekler vererek açıklamalar yaptı. Devlet büyüklerimizin buna bir çare bulacaklarına inanıyoruz ve sabırla bekliyoruz. Bununla birlikte sezonumuzun güzel geçmesini bekliyoruz. Herkesi Erdek’imize bekliyor ve davet ediyoruz" dedi.