İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Aydın Atatürk Meydanı'nda düzenlenen toplu açılış törenindeki konuşmasında, Türkiye'nin on yıllardır büyük badirelerle karşılaştığını, ekonomik saldırılara maruz kaldığını söyledi.

Ülkenin etrafının "ateş çemberi"ne çevrildiğini vurgulayan Soylu, şöyle devam etti:
"Suriye'den Irak'a, Afganistan'dan Pakistan'a, Yemen'den Filistin'e, Ortadoğu'dan Balkanlar'a kadar etrafımızdaki coğrafyayı ve kardeşlerimizi yoksulluğa ve mahzunluğa ittiler. Yapmadıkları kalmadı. İstedikleri bir tek şey vardı, Anadolu coğrafyası ayakta durmasın, bu büyük millet ayakta durmasın. Bu büyük millet etrafındaki coğrafyaya, dünyaya, insanlığa umut olmasın, ümit olmasın diye her şeyimize dokundular. Yapmadıkları kalmadı. Tayyip Erdoğan, bu ülkenin Başbakanı olduğunda, bu ülke on gün sonrasını, bir ay sonrasını göremiyordu."

Recep Tayyip Erdoğan'ın ise Türkiye'ye önce 2023, daha sonra 2053 ve 2071 hedeflerini gösterdiğini kaydeden Soylu, şimdi "Türkiye Yüzyılı" vizyonunun hayata geçirildiğini belirtti.

'Amerika'nın da Avrupa'nın da tahammül edemediği budur'
Ülkede son yıllarda sağlıktan eğitime, savunmadan ulaşıma kadar her alanda büyük başarılara ve hizmetlere imza atıldığını kaydeden Soylu, Türkiye'nin kendi SİHA'sını ve İHA'sını ürettiğini hatırlattı.

Türkiye'de dağlardan terörün temizlendiğini ifade eden Soylu, "Menderes yitiğimizdi, onu Recep Tayyip Erdoğan'da bulduk" ifadelerini kullandı.

Küçüklüğünde dedesiyle İstanbul'daki camilere gittiğini belirterek, Ayasofya ile ilgili anısını anlatan Soylu, şöyle devam etti:

"Bizi kendi camilerimizde ezan dinlemekten, ezan okumaktan alıkoyan bir tablodan bugün bütün dünyaya 'Biz özgürüz, biz hürüz, biz bağımsızız diye bir Türkiye tablosu var. Allah'a hamdolsun. Tayyip Erdoğan sadece ATAK helikopteri yapmadı. Sadece insansız hava aracı yapmadı. Tayyip Erdoğan sadece bu ülkede yatırımlar, şehir hastaneleri yapmadı. Tayyip Erdoğan, bu ülkede büyük bir zihniyet devrimi gerçekleştirdi. Amerika'nın da Avrupa'nın da tahammül edemediği budur. Bunu sizle beraber yaptı. Bu milletle beraber yaptı. O zihniyet devriminde herkes kendisini ifade etti."

'Bunlar çürük domates'
CHP'nin Türk askerinin teröre müdahale etmesini engellemek amacıyla tezkereye "hayır" oyu verdiğini söyleyen Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kim için? PYD orada olsun, PKK orada olsun, havan atsınlar ve ülkeyi huzursuz etsinler, orada bir terör devleti kurulsun diye. Talimatı kim veriyor? Amerika veriyor. Hatırlarsınız geçen günlerde bu Kılıçdaroğlu ve Cumhuriyet Halk Partisi, bir şey daha yaptılar. Bir tane Apo'nun çok geçmişten arkadaşı olan birisini kendine danışman yaptı. Bir televizyon programında Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezi'nde ay yıldızlı bayrağı kaldırdılar, ay yıldızlı bayrağı. Niçin? Çünkü masanın altında PKK ile iş tutuyorlar da onun için. Onlar zannediyorlar ki bu millet bunu anlamaz. Bu millet bunu anlar. Pazara gittiğimizde çürük domates ile sağlam domatesi anlıyor muyuz? Bunlar çürük domates, çürük."

Bakan Soylu, Türk polisi, jandarması, Mehmetçik adına Kılıçdaroğlu'nu millete şikayet ettiğini kaydederek, "Kılıçdaroğlu diyor ki, 'Cari açığı kapatmak için Türk devleti polisiyle, jandarmasıyla beraber, askeriyle beraber uyuşturucu ticareti yapıyor.' Yazıklar olsun. Neyin intikamını alıyor biliyor musunuz? Dağları tertemiz yaptık ya, PKK'yı bitiriyoruz ya. Onun intikamını almaya çalışıyor. Yazıklar olsun. Geçen günlerde Türk Silahlı Kuvvetlerine hakaret ediyor. Yazıklar olsun" diye konuştu.

Altılı Masa'ya eleştirilerini sürdüren Soylu, şu görüşleri dile getirdi:
"Anayasa'dan Türklüğü çıkaracaklarmış. Ali Babacan sen değil, senin gibi milyon gelse bunu yapamaz. Yapamaz, yapamaz. Neymiş? İHA'lar, SİHA'lar onları acıttı ya, terör örgütünü bitirdiler ya, diyorlar ki 'Bunları ortadan kaldıracağız. Bunları da yok edeceğiz.' Neden? Amerika'ya mahkum olalım. Avrupa'ya mahkum olalım, elimizi onlara uzatalım diye. Sadece bu kadar mı? Hayır. Başka bir tane daha var. O da Meral Akşener. O ne diyor biliyor musunuz? Geçen gün Diyarbakır'a gitti. Diyarbakır'a gidip de PKK ile iş tutmaya çalışanları Cenab-ı Allah bugüne kadar hiçbir zaman mutlu, mesut etmemiştir. Çünkü bu PKK, bu milletin canını çok yakmıştır. Orada ne dedi biliyor musunuz? Sakın bu sözü unutmayın. 'Artık bu kan dökülme, kan dökme işi bitsin.' Kim kan dökücü? Mehmetçik mi? Kim kan dökücü? Jandarma mı? Kim kan dökücü? Polis mi? Sen PKK ile anlaşacaksın diye yıllardır bu ülkenin birliğini ve beraberliğini sağlamak için canını feda eden polisimize, askerimize, jandarmaya kan dökücü dersen, bunun hesabını bu millet bu dünyada da öteki dünya da senden soracaktır."

'Hiç güvenilmez'
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile daha önce siyaset yaptığını hatırlatan Soylu, "Doğru Yol'da siyaset yaptım. Biz ona hiç güvenmezdik. Doğru Yol'da Tansu Çiller'i sattı. AK Parti'nin kuruluşunda AK Parti'ye geldi, orada da Tayyip Erdoğan'ı sattı 1 günde. Sonra MHP'ye gitti Devlet Bahçeli'ye. Bir günde Milliyetçi Hareket Partisi'ni sattı. Şimdi de Altılı Masa'yı devir devir döndürüyor. Hangi gün satacağım diye bekliyor. Hiç güvenilmez" diye konuştu.

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'nun, Fransa'da öldürülen PKK'lılar için başsağlığı dilediğini kaydeden Soylu, "Yazıklar olsun. Bunlar sinsi sinsi durmuşlar, Avrupa'nın, Amerika'nın adamları. Bunlara ben Amerika'nın çocukları diyorum da çok kızıyorlar. Burada Adnan Menderes diyarından, efeler diyarından söylüyorum. Bu Amerika'nın çocuklarına 14 Mayıs'ta haddini bildirecek misiniz?" diye sordu.

'Erdoğan'la telefonla konuşup 'Tebrik etmek istiyorum' diye diz çökecekler'
Terörün temizlendiğini, Gabar Dağı'nda petrol bulunduğunu, Türkiye'nin bambaşka sulara yelken açtığını anlatan Soylu, Recep Tayyip Erdoğan'a atılan her oyun Menderes'i asanlara da astıranlara da "Osmanlı tokadı" yapıştırmak anlamına geldiğini ifade etti.

Recep Tayyip Erdoğan'ın "insanlığın ümidi ve sevgilisi" olduğunu dile getiren Soylu, şunları kaydetti:
"14 Mayıs akşamı ne olacak biliyor musunuz? Dünyada şimdi tezgah kuruyorlar, büyükelçiliklerini, konsolosluklarını kapatıyorlar ya onların liderleri, siz gümbür gümbür sandıkları doldurduktan sonra Tayyip Erdoğan'la telefonla konuşup 'Tebrik etmek istiyorum' diye sizin gücünüzün sayesinde diz çökecekler ve sıraya girecekler."