Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Karadağ Dışişleri Bakanı Srdjan Darmanoviç ile gerçekleştirdiği ortak basın toplantısında yaptığı konuşmada, Karadağ ile ikili ilişkileri geliştirmekten duyduğu mutluluğu dile getirirken, gelişmelerin artması için de çalışmalara devam edileceğini belirtti. Bakan Çavuşoğlu, başkent Podgorica’da gün içinde gerçekleştirdiği görüşmelerde iki ülke arasındaki ilişkileri tüm boyutları değerlendirme fırsatı bulduklarını belirtirken, “Özellikle ekonomik ilişkilerimizi daha da geliştirmemiz konusunda hemfikiriz. Karma Ekonomik Komisyon toplantısında eş başkanlarımız ve heyetlerimiz 250 milyon dolar hedefini koydular, bu rakamı da aşacağımıza inanıyorum” ifadelerini kullandı. Türk firmalarının, Karadağ’da yaptıkları yatırımları teşvik ettiklerini belirterek, Karadağ hükümetine verdikleri destekten dolayı teşekkür etti. Bunun yanında, eğitim, kültür ve turizm alanlarında da iş birliğinin geliştirileceğine inandığını dile getirdi.

Bakan Çavuşoğlu sözlerine, “Karadağ, Balkanlar’ın ve Avrupa’nın önemli bir ülkesidir. Nüfus ve coğrafi olarak küçük olabilir ama özellikle bu bölgenin istikrarı için çok önemli bir ülke. O nedenle Karadağ’ın NATO üyeliğine çok güçlü destek verdik ve bugün Karadağ ile NATO’da da iki müttefik ülke olarak birlikte çalışıyoruz. Karadağ’ın en kısa süre içinde Avrupa Birliği üyeliğini hak ettiğini düşünüyoruz. Bağımsızlığını kazandığı günden bu yana yaptığı reformların ve attığı adımların farkındayız yakından takip ediyoruz takdir ediyoruz ve siyasi engeller olmazsa Avrupa Birliğine de üye olacağına inanıyoruz ve destekliyoruz, AB üyesi olmasak da. Tüm Balkanlar’ın, Avrupa Atlantik kurumlarına entegrasyonunu güçlü bir şekilde destekliyoruz” ifadeleriyle devam etti.

Çavuşoğlu, konsolosluk konularında da iki bakanlık arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesini istediğini belirterek, “Akademilerimiz arasında iş birliği var. Diplomatlarımızın eğitimi konusunda tecrübe paylaşımı konusunda birlikte çalışıyoruz. Karadağ’ın İstanbul’da başkonsolosluk açmasından memnunuz. Biz de aynı şekilde Bijelo Polje’de Fahri Konsolos görevlendirdik ve bu iki adımın da ilişkilerimize katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Biraz önce imzaladığımız anlaşma ile Srdjcan’ın da söylediği gibi Karadağ’ın misyonunun olmadığı ülkelerde ve şehirlerde Karadağ vatandaşlarına konsolosluk hizmeti vermekten büyük bir mutluluk duyacağız. Biz tüm vatandaşlarımıza ve tüm dostlarımıza, dost ülkelerin vatandaşlarına konsolosluk hizmetini daha iyi bir şekilde, daha kaliteli bir şekilde vermek için çaba sarf ediyoruz. Bundan sonra Karadağ vatandaşlarına da bu hizmeti vermekten mutluluk duyuyoruz” dedi. Çavuşoğlu, Karadağ ile olan siyasi ilişkilerin mükemmelliğine dikkat çekerken, bu ilişkileri daha da geliştirmek istediğini ifade etti.

Çavuşoğlu dün İdlib’de Türk askerine düzenlenen saldırıya ilişkin, “Maalesef Soçi Anlaşması’na göre ve 8 Ocak’ta Sayın Cumhurbaşkanımız ve Rusya Federasyonu Başkanı Putin’in ortak kararından sonra 12 Ocak itibariyle tekrar ateşkes kararına rağmen rejim, rejimi destekleyenlerin de verdiği özellikle hava desteğiyle beraber saldırganlığını artırdı ve ortada vahim bir tablo var. Sadece bizim açıkladığımız rakamlar değil örneğin BM örgütü olan OCHA’nın yaptığı briefingde, toplantıda, 1 Aralık’tan bu yana 400 sivilin öldüğünü söylediler. Yani BM örgütünün, teşkilatının açıklamasından bahsediyoruz. Aynı şekilde son 2 ayda 700 bin insan evini terk etti. Yani bir ülke nüfusu kadar insan evini terk etmek zorunda kaldı. Kış ortasında bu insanlar zor şartlarda yaşıyor ve bunların yarısı çocuk. Şimdi biz Almanya’nın da maddi destek vermesiyle İdlib sınırları içinde bunlara özellikle briket evler yaparak destek vermeye çalışıyoruz ama bu saldırganlık devam ederse milyonlarca insan gelecek. O zaman bunu yapmak da zor olacak, dolayısıyla bunun durdurulması gerekiyor” dedi.

Saldırıları durdurma konusunda Rusya Federasyonu’na önemli bir görev düştüğünü ifade eden Çavuşoğlu, “Biz her zaman tüm imzaladığımız anlaşmalara sadık kaldık Türkiye olarak ve burada rejimin özellikle askeri çözüme inanmasından dolayı sorunlar yaşanıyor ama rejimin garantörleri Rusya ve İran da var, bunu durdurması gerekiyor ve bunun için de Rus muhataplarımızla görüşüyoruz. Esasen, bugüne kadar iş birliğimizden çok önemli neticeler çıktı. Ama maalesef rejimin İdlib’deki saldırıları ve sivilleri öldürmesi ve bizim askerlerimize yine saldırması bu ortaklığa da çok büyük zarar vermeye başladı. Rusya’dan heyetler geldi, görüşmelerimizi yaptık ve dün yine bir kez daha görüşüldü. Sayın Cumhurbaşkanımızla Putin, telefonda görüşecekler. Dolayısıyla, bu görüşmelerle bir netice almak istiyoruz. Dün yine 5 şehidimiz vardı ve bunun da hesabını soracağız. Yani kim olursa olsun bizi hedef alan, askerlerimizi hedef alan kim olursa olsun gereğini yaptık, yapmaya da devam edeceğiz, bunun altında kesinlikle kalmayız. Ama önemli olan, şu anda İdlib’deki bu saldırıların durması, ateşkesin kalıcı bir şekilde artık tesis edilmesi ve Suriye’ye siyasi bir çözüm getirilmesi. Anayasa komisyonu gibi birçok önemli adımları attık ama tüm bunları aşındıran, yok etmeye başlayan bir saldırganlık var ve acımasızca hunharca bir saldırganlık. İnsanları evlerinde hastanelerde ve okullarda hunharca yok eden bir saldırıdan bahsediyoruz. Bunun durdurulması için ne gerekiyorsa onu da yapacağız” ifadelerini kullandı.

(İHA)