Dışişleri Komisyonu Başkanı Volkan Bozkır başkanlığında toplanan komisyon, Libya ile yapılan mutabakat muhtırasını görüşüyor. Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran, Doğu Akdeniz’de uluslararası hukuktan kaynaklı haklarının olduğunu belirterek, "Doğu Akdeniz’de tek taraflı oldu bittilere hiçbir zaman müsaade etmedik, bundan sonra da etmeyeceğiz. Uluslararası hukuktan kaynaklanan, Uluslararası Adalet Divanı içtihatları, gerekse Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi’nden kaynaklı haklarımızın sonuna kadar takipçisi olacağız. Nitekim önce 2004 yılında, daha sonra da geçtiğimiz ay Kasım 2019 itibarıyla Birleşmiş Milletler’de Doğu Akdeniz’deki deniz yetki alanlarımızı kayda geçirdik. Kayda geçirdikten sonra Libya’da uzun süredir devam eden ortak çıkarlarımızı ulusal mutabakat hükümeti ile birlikte istişare etmekteydik. 2009 yılından beri Libya ile bir takım görüşmelerimiz olmuştu. Bu görüşmeleri yasal bir zemine kavuşturarak Ulusal Mutabakat Hükümeti Başkanı Sayın Saraç’ın 27 Kasım’da ülkemizi ziyareti vesilesiyle imzaladığımız mutabakat muhtırası ile birlikte kayda geçirmiş ve uluslararası topluma da önemli bir mesaj vermiş olduk" ifadelerini kullandı.

Karacılık ve Denizcilik Genel Müdürü Çağatay Erciyes ise, koordinatların olduğunu belirterek, iki koordinat arasındaki mesafenin 18.6 deniz mili olduğunu kaydetti. Erciyes, "Sınır belirlenirken iki ülkenin ana karasında esas noktaların hangileri olduğunu belirten harita var. Bu iki haritanın anlaşmanın ayrılmaz parçası olduğu söyleniyor. Birleşmiş Milletler’e kayıt hususu var. Bu tür anlaşmalar onay süreci tamamlandıktan sonra Birleşmiş Milletler’e kayıt ettiriliyor. Tadil ve gözden geçirmenin ortak mutabakat ile olacağı hükme bağlanıyor" şeklinde konuştu.

Erciyes, Yunanistan’ın son on yılda Girit’in güneyinde ruhsat sahaları verdiğini söyleyerek, ruhsat sahalarını verirken Libya’nın deniz yetki alanlarına ilişkin haklarını görmezden geldiğini ifade etti. Erciyes, "Uluslararası hukuka uygun olmayacak şekilde adalara, Girit Adası’nın tamamına tam yetki vererek belirledi. Libya buna itiraz etti. Adaların kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölge oluşturamayacağı tezi, anlaşmanın hakkaniyete uygun olarak yapılması gerektiği. Anlaşmamız Libya’nın savunduğu sınır hattının en kuzeydoğusuna tekabül ediyor. Libya kendi iddiasına göre 101 bin kilometrekarelik bölgede kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölge var. Anlaşma ülkemizin hukuki tezlerine destek veriyor. Adaların kıta sahanlı ve münhasır ekonomik bölgesi olabileceği ifade ediliyor ancak sınırlandırma söz konusu olduğunda hakkaniyet uygulanıyor. Adalar hakkaniyet sınırlandırmayı, adil sınırlandırmayı önlüyor ise adalar hiç etki veya yarım etki verilebiliyor. Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin batı sınırları netleştirilmiş oldu" dedi.

(Ahmet Umur Öztürk/İHA)