Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Başakşehir Çam ve Sakura Hastanesinin açılışında canlı olarak bağlandığı ve içerisinde İntraoperatif MR bulunan Hibrit Ameliyathane de ilk ameliyat geçtiğimiz gün gerçekleştirildi. Kamu Hastaneleri arasında ilk olma özelliği taşıyan bu ameliyathane de hastanın ameliyatının tamamlandığı düşünüldüğünde hasta ameliyathane içerisinde bulunan MR odasına alınıyor ve burada hastaya son kez bir MR çekiliyor. Çünkü ameliyatlar esnasında mikroskopla ameliyat yapılsa bile bazı durumlar da çok küçük de olsa tümör dokuları kalabiliyor. Bu yöntemle hasta ameliyattan çıkarılmadan bu tespit ediliyor ve ikinci bir ameliyata gerek kalmıyor.

HİBRİT AMELİYATHANEDE İLK OPERASYON BEYNİ TÜMÖRÜ OLAN HASTAYA YAPILDI

Ameliyathane de ilk ameliyat 27 yaşında beyninde tümör olan bir hastaya gerçekleştirildi. Uzun bir ameliyatın ardından hastanın ameliyatının tamamlandığı düşünüldü. Ancak ameliyatı gerçekleştiren Doç. Dr. Ömür Günaldı hastanın MR’ının çekilmesini istedi. Çekilen MR’da gözle ve ultrasonla görülmesi imkansız olan küçük bir tümör dokusunun kaldığı fark edildi. Hasta tekrar ameliyathaneye alındı ve ameliyata devam edilerek hasta da bulunan son parça da alınarak hastanın ameliyatı tamamlandı.

“İNTRAOPERATİF MR HEM HASTA HEM DE HEKİMLER İÇİN KONFOR SAĞLIYOR”

Kullanılan bu yöntemle hem hastanın hem de hekimlerin konforunun arttığını belirten Beyin Cerrahi Kliniği Eğitim Sorumlusu Doç. Dr. Bekir Tuğcu, “Yaptığımız bu ameliyatta kullandığımız yöntem bizim cerrahi de son dönemler de kullandığımız teknolojik üstünlüklerden bir tanesi. Bizim genel kuralımız şudur bir cerrahi sırasında cerrahinin sonucunu asıl belirleyen şey daha çok cerrahi ekiptir. Yani cerrahından tutun anestezi uzmanından hemşiresine kadar bu ekibin bir başarısıdır. Ama son dönemler de özellikle beyin cerrahisinde bir takım teknolojik gelişmeler bizim cerrahi sonuçlarımız da daha fazla başarılı olmamızı sağlıyor. Bugün de bununla ilgili bir ameliyatı Başakşehir Çam ve Sakura Hastanemizde ilk defa gerçekleştirdik. Şu anda bir beyin tümörlü hastamız var bu hastamızda gerçekleştirdiğimiz ameliyat sırasında her ne kadar mikroskopla yapsak da ameliyatı tümörlerin sınırlarını bazen normal sınırdan tam olarak ayırt edemiyor olabiliyoruz. Bu tip durumlar da ameliyatta hastadan tümörü tam olarak çıkarttığımızı düşündüğümüzde bile kontrol filmlerinde geriye bir miktar tümör dokusu bıraktığımız hastalar olabiliyordu çünkü bunu ameliyatlar da tam olarak bunu anlamak mümkün değildi. Ama burada olduğu gibi İntraoperatif MR’ınız varsa ameliyat devam ederken hastayı derhal arkamızda bulunan MR odasına hasta uyurken alıyoruz. Yeni bir MR çekiyoruz eğer geride kalan bir tümör dokusu varsa tekrar hastayı masaya geri alarak ameliyata devam ederek o geri kalan dokuyu hastayı uyandırmadan servise almadan almış oluyoruz. Bu hem bizim için hem de hasta için bir konfor. Çünkü ameliyat sırasında daha fazla müdahale etme şansı veriyor bize. Hasta için de konfor bazen bu tip hastalar da ikinci bir ameliyat ihtiyacı olabiliyor ertesi gün veya bir başka gün bunun önüne geçmiş oluyoruz. Bu hastamızda son derece küçük bir tümör dokusu kaldığını fark ettik çektiğimiz MR da bu her hasta da bu kadar küçük bir tümör dokusu kaldı diye tekrar ameliyat edeceksiniz diye bir durum yok bazen ek tedavilerle bazen de sadece takiple bunları devam ettirebiliyoruz. Ama bazı hastalar da bu son derece önemli olabiliyor. Geri kalan yaşam konforu bakımından bu hasta için de öyle tekrar yeniden bu dokuyu almak zorunda kalabilirdik ama bu İntraoperatif MR sayesinde bunu tespit ettik ameliyata devam edeceğiz ve o küçük parçayı da alacağız” diye konuştu.

“BU YÖNTEM HASTA İÇİN DAHA GÜVENLİ BİR CERRAHİ SAĞLIYOR”

Bu yöntem ile yapılan ameliyatların çok daha güvenli bir cerrahi sağladığını belirten Beyin Cerrahi Kliniği İdari Sorumlusu Doç. Dr. Ömür Günaldı, “İntraoperatif MR da ilk beyin ameliyatımızı gerçekleştirdik. Önce ultrasonla görüntüledik daha sonra İntraoperatif MR çektirdik. Bu yöntem hasta için daha güvenli bir cerrahi sağlıyor. Bize de ameliyat esnasında sonucu değerlendirme imkanı tanımış oluyor” dedi.

(Volkan Kayalar/İHA)