CHP’li Aylin Nazlıaka’dan skandal sözler: İlkokuldan itibaren bakın neyin eğitimini vereceklermiş!

CHP zihniyetinin ‘kirli’ anlayışı her alanda devam ediyor. Bir televizyon programına bağlanan CHP Kadın Kolları Başkanı Aylin Nazlıaka, psikopatlar üzerinden genelleme yaparak ‘erkek’ düşmanlığı provokasyonuna imza attı. Tele1 yayınında skandal sözler sarfeden Nazlıaka, “Biz dostlarımızla birlikte iktidara geldiğimizde, ilkokul çağından itibaren Toplumsal Cinsiyet Eşitliği’nin içselleştirilmesi amacıyla çocuklar eşitlik eğitimi alacaklar.” dedi.

Deniz Baykal’a kurulan ‘kaset’ kumpası sonrasında genel başkanlık koltuğuna oturan Kemal Kılıçdaroğlu’nun partisinden saçılan sözler CHP zihniyetinin ne derece ‘kirli’ olduğunu gözler önüne seriyor.

“Sırf kadın oldukları için öldürülüyor”

CHP Kadın Kolları Başkanı Aylin Nazlıaka, Tele1’deki ‘Gün Ortası’ programına bağlandı. Türkiye’de kadınlara yönelik şiddetin tüm hızıyla devam ettiğini iddia eden Nazlıaka, şunları söyledi:

“Geçen yıl 197 kız kardeşimizi, kadına yönelik şiddet nedeniyle kaybettiğimizi asla ve asla unutmuyoruz. Bugün Türkiye’deki kadınlar, sırf kadın oldukları için öldürülüyorlar.” 

İktidara gelmeleri halinde kadın istihdamını artıracaklarmış!

Kendi partisinde yaşanan ‘taciz ve tecavüz’ olaylarını görmemezlikten gelen Aylin Nazlıaka, iktidara gelmeleri halinde kadın istihdamını daha da artıracaklarını iddia etti. 

Skandal sözler: Sapkınlığın eğitimini ilkokulda vereceklermiş!

Türk gençliğini cinsiyet bunalımına sokup ‘eşcinsel’ sapkınlık batağına yönelik skandal sözler söyleyen Aylin Nazlıaka, sözlerini şöyle tamamladı:

“Biz dostlarımızla birlikte iktidara geldiğimizde, ilkokul çağından itibaren Toplumsal Cinsiyet Eşitliği’ni içselleştirilmesi amacıyla çocuklar eşitlik eğitimi alacaklar.”

TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ NEDİR?

Milli Gazete yazarı Abdülaziz Kıranşal, Ocak 2019'da yazdığı bir makalede itirazları şöyle sıraladı:

"Bu proje anneliği, eşliği ve ev hanımlığını yok etmek üzere tasarlanmış bir projedir. Çünkü projenin savunucuları, eşitlik ve özgürlük gibi algılarla ev hanımlığını ve anneliği tahammül edilmesi güç bir durum ve kadının özgürlük alanını kısıtlayan, geleneklerin ve dinin kadının sırtına yüklediği bir angarya gibi sunmaktadırlar.

"Bu proje, bir fıtrata müdahale projesidir. Çünkü bu projenin savunucuları biyolojik cinsiyetten farklı olarak LGBTİ gibi sapkınlıkları da toplumun nazarında farklı cinsel yönelimler olarak sıradanlaştırarak, normalleştirerek ve makul hale getirerek topluma sunmaktadırlar."

Yeni Şafak yazarı Ergün Yıldırım da, toplumsal cinsiyet eşitliğinin eşcinsel çiftleri aile olarak tanımladığını öne sürdü.

Temmuz ayında yazdığı makalede, Yıldırım, "Cinsiyet eşitliği ideolojisi, kadının kadınla yaşamasını, erkeğin erkekle yaşamasını aile diye tanımlıyor. Bütün itirazları de engellemek peşinde. Bunun için arsızdır. Saldırıya dur diyen ve itiraz edenleri hemen insan korkusu (homofobik) ile damgalıyor. Eşitliğe karşı çıkmakla suçluyor. Ne mucize bir kelime eşitlik! Oysa en büyük yalan! Yalan masal" dedi.

AKİT