Fenerbahçe’nin başarılı yelken sporcusu Alp Rona Rodopman, İhlas Haber Ajansı’na (İHA) muhabirine açıklamalarda bulundu. 2003 yılında yelken sporuna sarı-lacivertlilerde başladığını belirten milli yelkenci, "Optimist branşıyla başladım. Şu an laser standart sınıfında yarışıyorum. Bunun en büyük özelliği dünyada kullanılan en fazla tekne olması. Kayıtlı 220 bin tekne var. Yelken maliyetli bir spor ve laser sınıfı yarışabileceğiniz en düşük maliyetli sınıf. Malzemenin çok fark etmediği bir sınıf. Çünkü her tekne tek dizayn olarak üretiliyor. Diğer branşlarda tekneler farklı olabiliyor ama laserde böyle bir durum yok. Bu da daha çok sporcu olmasına olanak veriyor. Laser branşının en büyük özelliklerinden biri çok dayanıklılık gerektiriyor olması. En prestijli sınıf laser standart sınıf. En büyük zorluğu rekabet. Çok insan bu branşı yaptığı için rekabet var ve bu durum insanı geliştiriyor. Bu nedenle çok disiplinli olmanız gerekiyor" dedi.

"SPOR EĞİTİME FAYDALI OLUYOR"

Spor ve eğitim ilişkisine değinen Alp Rodopman, "Spor aslında eğitime faydalı oluyor. Zamanınızı nasıl yönetmeniz gerektiğini kavrıyorsunuz. Planlı, programlı, hedef odaklı olmayı yaşayarak öğreniyorsunuz. Antrenmanı ve dersleri aynı anda götürmek insanın disiplinli olmasına neden oluyor. ABD’de Tufts’ta okurken bunu çok hissetmiştim. Aynı dönem hocalarımla bir kitapta bölüm yazma şansım bile oldu. Benim MIT’ye girmemi en önemli etkeni yelken. Yelkenin hem fiziksel hem de kişisel gelişim ve kariyer anlamında bir sporcuya hayatı boyunca sağladığı olanaklar çok fazla. Yelken bir doğa sporu olmasıyla da özel bir yere sahip. Pandemide bunun önemini bir kez daha anladık. Fenerbahçe Yelken Şubesi, Doğuş grubuyla inanılmaz bir atılım yaptı ve dünya genelinde bir çok üst düzey takımla aynı seviyelere ulaştık. Olimpiyat hedeflerimiz çerçevesinde daha önce olimpiyatlara katılmış isimler Tokyo 2021’e madalya hedefiyle çalışıyorlar. Ben de çok genç yaşta başladığım 17 yıllık yelken kariyerimde bu sene umuyorum kotayı alıp kendimi göstereceğim, olimpiyat deneyimi yaşamak adına bir adım atacağım. Bu şartları sağladığı için kulübüm Fenerbahçe ve Doğuş grubuna teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.

"ALIŞMAK İÇİN KALABALIK YARIŞLARA GİRMEMİZ GEREK"

Pandemi sürecinin yelken sporuna yaptığı olumsuzluklar hakkında konuşan Rodopman, "İki ay çıkamadım denize yasaklardan dolayı ve sonrasında izinle denize çıktık. Çok iyi bir histi fakat bir dezavantajımız var seyahatten dolayı. Yabancı antrenman partneriyle denize çıkamıyoruz bu sebepten. Seyahate çıkamadığımız için bunu gidermek adına burada milli takım ve Fenerbahçe kamplarında yer alan takım arkadaşlarımla antrenmana devam ediyorum. Kalabalık antrenmanların önemi büyük. Çünkü yarışta 70 kişi yarışıyoruz ve insanlara yakın durmaya alışabilmek için kalabalık antrenman yarışlarına girmeniz gerekiyor. Türkiye’de 10 tekne olduğu için o sıkışık ortamı ve stresi elde edemiyoruz. Ancak her şeye rağmen içinde bulunduğumuz şartlar ve hedeflerimiz doğrultusunda çalışmalarımızı ara vermeden sürdürüyoruz" diye konuştu.

"TOKYO OLİMPİYATLARI’NA TAM GAZ ÇALIŞIYORUM"

Olimpiyat hedeflerinden bahseden milli sporcu, "Rio Olimpiyatları için üniversiteye bir sene ara vermiştim. Ama maalesef o bir sene içerisinde omuzum çıktı ve sakatlık yaşadım. Bundan dolayı Rio’ya katılamadım. Şu an o süreci iyi atlattım ve Tokyo Olimpiyatları’na tam gaz çalışıyorum" şeklinde konuştu.

"ANTRENÖRLERİMLE ÇALIŞMALAR SÜRÜYOR"

Fenerbahçe’de yaptığı çalışmalarla alakalı açıklamalarda bulunan genç sporcu, "Antrenörüm Gustavo çok başarılı bir kariyere sahip. Onunla sürekli iletişim halindeyiz ve yıl içindeki planları değiştiriyoruz. O yüzden onunla iletişimde kalarak, desteğini alarak olayın içerisinde kalıyorum. Aynı zamanda Stefan da çok kariyerli bir antrenör ve olimpiyat dördüncüsü ile dünya şampiyonunun antrenörü. Stefan üç sene önce geldi kulübümüze ve inanılmaz bir sistem sağladı. Yeni yeni denize çıkmaya başladık onunla. Benim için çok faydalı oldu" ifadelerini kullandı.

"YELKEN OLMASAYDI BASKETBOL OYNAMAK İSTERDİM"

Yelken dışında diğer spor dalları ile ilgili değerlendirmede bulunan Rodopman, "Yelkenle ilgilenmeseydim kayak yapar ya da basketbol oynamak isterdim. NBA ve Fenerbahçe Basketbol’u çok takip ediyorum. Maçın sürekli gidip gelmesi benim çok hoşuma gidiyor ve sürekli oyunun içinde kalman gerekiyor" diyerek sözlerini tamamladı.

(İHA)