Böyle bir durumun söz konusu olmadığını belirten Bakan Çavuşoğlu, şu ifadeleri kullandı: "S-400'leri aldık. Bu anlaşma tamamlandı. Son zamanlarda çok ilginç bazı hikayeler duyduk. Türkiye'nin S-400'leri Ukrayna'ya vermesi gerekiyor gibi. Bu kesinlikle masada değil. Sanırım ABD'den böyle bir sızıntı vardı. Hiçbir şekilde biz bunu değerlendirmedik. Böyle bir düşüncemiz olmadı. Bu yapılan bir anlaşma.

"MÜTTEFİKLERİMİZDEN ALAMIYORSAK BAŞKA BİR KAYNAKTAN BULMAM LAZIM"

Türkiye'nin bu aralıkta hava savunma sistemine ihtiyacı var mı? Evet. Tabii ki bunu ABD'den ve müttefiklerimizden almayı tercih ettik ama oradan alamıyorsak benim bunu başka bir kaynaktan bulmam lazım. dedi.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun açıklamalarından satır başları:

Biz arabulucuyuz ve bu noktada tarafsız olmalıyız. Bir yorum yapmamız doğru olmaz. Bizim işimiz her iki tarafında bu sorunu çözebilmesine yardımcı olabilmek. Sonuçta kararı Zelenski ve Putin verecek. Biz onları da bir araya getirmek istiyoruz.

Ukrayna şunu anladı NATO üyeliği olmadı, olmayacak da. Bir çok üye Ukrayna ve Gürcistan'ın üyeliğine karşı. Ukrayna bunu net bir şekilde anladı. Ukrayna'nın Batı ile Rusya arasında seçim yapma şansı yok. Denge politikası olması lazım. Biz de NATO üyesiz. Rusya ile bir çok zorlu konuda beraber çalışıyoruz. Ukrayna'nın da daha dengeli bir politika izlemesi lazım.

Mevcut durum hepimizi etkiliyor. Bizim her iki tarafla da mükemmel ilişkilerimiz var. Ukrayna ile serbest ticaret anlaşması imzaladık. 2 partner olan ülke var burada. Bu durum sadece bizi değil hepimizi etkiliyor. Bir an önce çözüm bulmalıyız.

S-400 KONUSUNDA NET TAVIR

S400'ler zaten Türkiye'ye geldi. Birileri S400'ler Ukrayna'ya verilsin dedi. Bu söz konusu bile olamaz. Türkiye'nin daha fazla hava savunma sistemine ihtiyacı var mı. tabiki var. Biz müttefiklerimziden bunu alamazsak başka kaynaklara yöneliriz. Şimdi ihityaçlarımızın yüzde 70'inden fazlasını üretebiliyoruz. Hava savunma sistemimiz de olacak. Bu bağlamda baktığımızda biz hala diğer alternatifler üzerinde çalışıyoruz. Cumhurbaşkanımız Fransız ve İtalyan mevkidaşları ile görüştü. Şİmdi bu iki ülke ortak üretimi Türkiye'de yapmak ya da hava savunma sisteölerini bize satmak konusunda biraz daha ciddiler. '

Önümüzdeki her seçebeği değerlendiriyoruz. Ancak bizim ilk tercihimiz her zaman müttefiklerimiz. Bizim ülkemiz egemen bir ülke ve ihtiyaçlarımızı temin etmek zorundayız. Bizim birinci önceliğimiz Avrupa ama netice itibari ile bunlar bize satılmazsa ne yapacağız?

Boris Johnson Cumhurbaşkanımızı aradı tüm ihtiyaçlarımız onlardan alabiliyoruz ama ABD ve diğer AVrupa ülkelerinde durum böyle değil. Ne yapalım acil ihtiyaçlarımız için ikna olmalarını mı bekleyelim?

GÖÇMEN SORUNU, OLİGARKLARIN YATLARI

Bu kriz olmadan önce biz şunu söyledik. Mülteci krizi devam edecek. Ülkelerini terk eden insanlar artacak.

Az önce mülteci dediniz şimdi oligark deyip cevap vermemi engelliyorsunuz. Biz ülkemizdeki her yasal faaliyete izin verip her yasa dışı faaliyete engel olacağız.

Cevabım çok basit. Biz Avrupa yaptırımlarına katılmıyoruz. Ruslar Türkiye'ye turist olarak gelecekse sorun yok. Ukraynalılar gelecekse yine sorun yok. Türkiye'ye yasal olarak geldikleri sürece bir sorun yok.

ANLAŞMA YAKIN MI? KIRIM VE DONBASS'TAKİ DURUM

İşin biraz daha pişmesi lazım. Bir yakınlaşma oluyor ama her iki taraf bunun ayrıntısını versin. Donbass ve Kırım çok hassas konular. Bir yandan savaş devam ederken aynı zamanda müzakereler de devam ediyor. Bir anlaşmaya varırlarsa daha pozitif bir ortam oluşur.

TÜRKİYE NATO'DAKİ DURUMU NASIL GÖRÜYOR?

Türkiye'nin NATO'ya bu olaydan önceki katkılarını keşke görseniz. NATO faaliyetleri konusunda Türkiye her zaman ilk 5'de. NATO müttefikiyiz. NATO üyeleri arasında görüş ayrılıkları var. Ortak deklarasyonlar konusunda, ya da Rusya'ya verilecek cevaplar konusunda hep görüş ayrılıkları oldu. Ama Türkiye sağlam bir NATO mütetfikidir ve katkı yapmaya devam edecektir. Biz NATO üyelerinin yüzde 90'ından daha fazla katkıda bulunduk.

Şimdi genel olarak daha birlik olduğumuzu gördük. ABD Başkanı Biden da bunu söyledi. Düzenlenen zirvede bu dayanışmayı gözlerimizle de gördük